A.O- 1 (Yeni Bir Oyun)

299K 5.4K 1.4K
                                    

Profilimden yeni kurgularıma ulaşabilirsiniz. ^^


"Bir kitabın ilk cümlesi, o kitabın kalbidir." Acaba insanlar için de geçerli miydi bu söylediği? Sanırım öyleydi çünkü tanıştığım her erkeği ilk anda terazime koyar ve ilk izlenimlerime göre davranırdım. Yani insanlar genellemesini yapamasam da erkekler böyleydi, ilk sözlerinde her şeyi ortaya döker ve tüm kartlarını alırdınız ellerinden. Gerçi bu tam olarak kitap için söylediği sözle uyuşmuyordu.

"Hey?" Gözümün önünde salladığı eliyle sesi bütünleşince gülümseyerek kendime geldim.

"Ne diyorduk?" diye sordum konuya dönmeye çabalayarak,

"Kitaplardan söz ediyorduk hayatım." Tabi ki kitaplardan söz ediyorduk, seni entel aptal başka bir konu konuştuğun yok ki zaten!

"Ah evet, biliyor musun seninle sonsuza dek onları konuşabilirim." Yüzümdeki gülümseme en az söylediğim şey kadar sahteydi, onunla konuşmaya dayanamıyordum. Varlığı bile ruhumu yaşlandırmaya yetiyordu. Neden loş bir ışıkta, durağan bir müzikte yemek yiyorduk ki, neden her şey bu kadar filmvariydi?

"Serap... Aslında seninle konuşmak istediğim bir şey var..." Mum ışığı yüzünde dans etmeye başlamıştı, yakışıklı duruyordu ama beni zerre etkilememişti. Parmaklarını birleştirip derin bir nefes aldı söyleyeceği şey bu kadar bekleyebiliyordu demek ki, üç dakika kadardır susmuş gözlerime bakıyordu çünkü.

Çantam titremeye başladı, kurtarıcım! Aceleyle içinden telefonu çıkarıp Hazal'dan olmasına dua ettiğim mesajı açtım, Kazandın, kurtul da yeni oyuncundan söz edelim. Evet!

"Ah, Selim önce benim seninle konuşmam gerek. Biliyorum hayaller kurduk, Birlikte çok güzel vakit geçirdik..." Aman ne güzel vakit, her dakikasından tiksinmiştim "...ama ben ayrılmak istiyorum. Seninle hiçbir ilgisi yok lütfen bana kızma."

Yüzündeki hayal kırıklığına yakışan bir pişmanlık takındım ve yavaşça masadan kalktım. Arkana bakarsan umutlanır, dümdüz yürü. Başın eğik olsun seni izliyor, arabam nerde?

Arkamdan gelmemiş olmasına şaşırmıştım ya da tek kelime etmemiş olmasına ama önemli değildi sonuçta oyun bitmiş ve ben kazanmıştım. Kontağı çevirip yola çıktım, telefonun melodisi radyoyu bastırınca müziği kısıp kulaklığımı taktım, arayan Hazal'dı.

"Bu komedi, oyun bitti!" diyerek açtım telefonu sözümü ardı ardına kahkahalar izledi sonunda nefes nefese konuşmaya başladık.

"Ne tepki verdi?" diye sordu ilk olarak.

"Hiçbir şey, öylece kaldı masada. Kolay oldu her neyse neredesin?"

"Evdeyim, senin için güzel planlarım var." Tercüme edecek olursam, yeni bir kurban buldum ve bu defaki seni zorlayacak.

"Demek güzel planların var, hepsinin üstesinden geldiğimi unutma lütfen." Sinsi gülümsemem yerini alırken sola sapıp evin sokağına girdim.

Anahtarlara gerek kalmadan ev kuşum kapıda göründü, "Hoş geldin!"

"Hoş buldum!" Ayakkabılarımı kapının kenarına fırlatıp içeri geçtim, Hazal arkamdan söylenerek ayakkabıları yerine yerleştirdi.

"Neler yaptın bugün?" Cevap vermek yerine benim anlatmamı bekleyerek koltuğa çöktü. "Peki, tamam, ben bugün berbat küflü bir kütüphanedeydim. Kitapları sevmediğimden değil biliyorsun sadece boğuldum anladın mı? Orada ilanı aşk edildi şahsıma! Ve bunu şu filmlerdeki gibi bir akşam yemeği izledi." Durup tutmaya çalıştığı kahkahasını salmasını bekledim.

Aşk Oyunu (KİTAP)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin