I'm your's

♢ Part 1 ♢

"B-ben üz-üzgünüm "

Titrek sesim ile korkarak beni doğrultmuştu.

"Hey üzgün ol diye söylemiyorum ... sadece ... her neyse hadi gel seninle Jongin için yemek hazırlayalım "

Hevesle yerimden kalkıp Yixing'in bana uzattığı eli tuttum. İkimizde odadan çıkarken tüm evin yattığım oda gibi ferah rahat ve geniş olduğunu farkettim .

Mutfağa girdiğimizden Yixing elimi bırakıp dolaptan yemek için malzeme çıkarmaya başladı. Gözlerimi ondan çekip mutfakta gezdirdim.

Amerikan mutfağı tarzında genişti. Dolaplar beyaz ağırlıklıydı. Mutfağın ortasında duvar kenarında orta boy yemek masası vardı.

"Sanırım mutfağımı beğendin huh ? "

Yixing'in sevecen sesi ile mutfağa bakmayı bırakıp ona döndüm.

"E-evet çok güzel "

"Dolaplar benim seçimim, masa Kyungsoo'nun seçimi, genişliği Jongin'in ve amerikan tarzı'da Baekhyun'un seçimi"

"Uh ben burada sadece ikiniz yaşıyorsunuz sanmıştım"

"Ah hayır hayır dördümüz dışında üç kişi daha var ama onlar pek ev ile ilgilenmez"

Sesimi çıkarmayıp Yixing'i izlemeye devam ettim. Dolaptan çıkardığı sebzeleri yıkayıp kesme tahtasında küçük küçük keserken bir yandanda ufak kalçalarını mırıldandığı şarkıya göre sallıyordu. Onun bu hali gözümde tam bir ev kadınını canlandırmıştı. Kıkırdayıp çekingence yanına yaklaştım.

"Y-yapabileceğim bir şey var mı?"

"Masayı hazırlayabilirsin. Diğerleri birazdan gelir "

Gülümseyip masanın üzerindeki telefonu alıp bar masası gibi dizayn edilmiş salon ve mutfağı ayıran masanın üzerine koydum.

"Tabaklar en sondaki dolapta, bardaklar ortada camlı bölümde kaşık çatal ve çubuklar en üstteki çekmecede"

Lay'in söylediği yerlerden gerekli olan her şeyi alıp örtü sardığım masaya dizdim. Köşedeki arıtmadan sürahiye su doldurup masanın köşesine koydum. Tam dönüp Yixing'e bakacağım sırada kapının kasasına yaslanmış bir şekilde birinin bizi izlediğini farkettim. Korkuyla geriye sıçrayıp elimi ağzıma bastırdım. Avuçuma attığım çığlık ile Yixing panikle bana dönmüştü. Kapıda ki çocuk oradan uzaklaşıp bize doğru yaklaştığında Yixing'in yüzündeki korku yerini sevecen bir gülümsemeye bırakmıştı. Uzun sarışın çocuk gelip Yixing'e arkadan sarılınca anlamıştım.