-Tamam anne evleneceğiz

-Hah böyle kızım

-Tabi zamanı gelince

-Ahh ben başımı nerelere vurayım evde kalacak bu kız sonunda

O sırada anneme aldırış etmiyorum çiçekleri gelen notu okumaktayım çünkü:

"Namazını terk edenden kork o allahı terk etmiş senimi etmeyecek, korkutmayalım bir daha birbirimizi prenses"

Çiçeklerin notu alıp masadan ayrıldım odama geçtim. Çiçekleri yatağımın baş ucundaki masaya yerleştirirken dolabın üstündeki diğer çiçeklere takıldı gözüm. Hepsi onun bana gönderdiği çiçekler hemen hemen Hergün göndermeyi huy edinmişti. Artık çok sık göndermese de huylu huyundan vazgeçmiyor işte. E ben uyardım "Hergün çiçek göndermeye devam edersen ben odamı onlara tahsis edip içerde uyumaya başlayacağım" diye.

Kıyafetlerimi hep onun zevkine göre alırım kısaca odamda neye baksam onu görebilirim. Zümrüt yeşili diz üstü kapımın üstüne haarsak sarılı ve yeşilli eşarbımı taktım. Sarı babetlerimi de giyinip evden çıktım. Sokağın başında Orkide Çiçek Pazarı yazan dükkana hızla girdim. Bir bayan Gül bakıyordu ama bildiğimiz sade Gül üzerine saatlerce konuşma yapıyordu.

"Biliyormusunuz bayım ben gülleri çok severim en çokta sarı olanları"

"Bilmiyordum bayan "

"Pekiii (yaka kartını okuyabilmek için eline alıp) Emir bey sizce sarı Gül'ün anlamı nedir?"

"Sarı gül kırmızı gül yapraklarıyla beraber kullanıldığında arkadaşlıktan aşka dönüşen bir ilişki ima edilir. Ya da direkt olarak aşkın ilanıdır.
Gün ışığı rengiyle sarı güller arkadaşların hayatımıza getirdiği neşe ve mutluluğu gösterir. Bu yüzden sarı gül arkadaşlara göndermek için çok uygun bir çiçektir. Sarı gülü özel kılan şey gerçek bir arkadaşı işaret etmesidir ve gerçek bir arkadaş çok ender bulunur."

"Ahhh süper bir manası var şuan size ve sarı güle hayran kaldım Emir Bey şey yani anlatımınıza demek istedim"

"Anladım hanımefendi. "

"Bu arada ben Selvi, Al yazmalım da diyebilirsiniz"

Espiri yaptığını sanıp kahkahalarla gülüyordu. Yanına yaklaştım:

"Bende Nihal, Emir'in nişanlısıyım"

"E-e b-ben memnun oldum"

"Aldınız gülünüzü buyrun kasaya geçelim bayan!"

"T-tabi Nihal hanım"

"Buyrun hazır, paketledim"

"Ne kadar ?"

"15 lira, bu arada çiçeklerin arasına her zaman bir kart koyup, kalbinizden geçenleri yazıya dökmeyi unutmayın. Böylece sarı gülün anlamı gizli kalmayacaktır"

"B-Ben halledeceğim Nihal hanım, yani şey kartı koyacağım"

"İyi günler"

"Sizede mutluluklar..."

Emir:
-Ne yaptın prenses öyle? Kadını bir bozdun bir bozdun renkten renge girdi ayak üstü

"Kadının sana yılıştığı aşikar, ayrıca bakıyorum da iyi süzmüşsün kadını renkten renge girmişmiiişşşşş!"

Çok kıskandım o kadını öfkeden yürüyemiyordum ayağım toprak dolu vazolara çarpıp devirdi hepsini.

"Al yazmalımmış!! Utanmaz yüzüğü de görmüyor galiba? Ne!!!! Yüzüğün yok parmağında!? Açıkla bunu Emir!"

-Şeyyyyy prenses ben onu toprağı temizlerken kirlenmesin diye çıkardım bak cebimde

"Bir daha paslansa bile parmağından çıkarmayacaksın!"

-Tamam prenses kızma lütfen al bak sana sarı gül

"Ay utanmaz bir de alay ediyo prenses deme bana!"

-Tamam al yazmalım çıkalım mı artık çok acıktım ben

"Offfff beni deli edeceksin Emir kıskandım diyorum ne üsteliyorsun?"

-Sen delirince ayrı güzelsin ki o gözlerin büyüyo beni içine alacak kadar hemde.. Korkunç!

"Ya gel buraya bir tokadı hak ediyosun artık gel dedim Emir kaçma!"

Aşk yuvamız, çiçek Pazarı'nda resmen kocalamaca oynuyoruz beni sinir etti ya !

-Al bu orkideyi de barışalım Nihal olmaz böyle ayrı gayrı hem artık koltukta uyumaktan belim ağrıdı

"Daha çok uyursun sen pislik! Özür dilerken bile dalga geçer mi insan? Hem mesajda melek yanımda şeytan bu ne"

-Çünkü seni sinir ederken yüz ifadeni mimiklerini hayranlıkla seyretmeliyim biliyorsun.

Sen Yalancı Ben Yabancı (KİTAP OLACAK)Where stories live. Discover now