Başlangıç

254 15 2
                                    

Sabahın ilk ışıklarıyla yatağımdan fırladım, alarmı kurmuştum fakat sabah namazına yine uyanamamışım. Dün gece geç uyudum keşke tekrarlamaya alsaydım alarmı. Yüzümü yıkayıp kendime geldim önce, sonra tekrar saate baktığımda vaktin çıkmamış olması beni mutlu etti ve hemen abdest alıp namaz kıldım. Ellerimi açtım Rabb'ime " Allah'ım çok şükür ki secde edebiliyorum ve sana layık bir kul olmaya çalışıyorum şükürler olsun binlerce kez şükürler olsun" yere uzandım her namazdan sonra yaptığım alışılagelmiş bir hareket bu. Telefondan gelen mesaj sesiyle irkilip telefona yöneldim.

Emir:
"Günaydın prenses, tahmin ettiğin gibi bende namaza uyanamadım"

Evet tahmin etmiştim. Çünkü emir her sabah namazında uyanıp bana "sabah namazına kaldırana şükürler olsun, namazdaki duamı bana verene de şükürler olsun günaydın meleğim"

Bu sabah aylar sonraki alışkanlığımız bozulmuştu ve uyanamamıştık ikimizde. Az kalsın cevap vermeyi unutuyordum. "Günaydın Emir, uyanamadığımız için üzgünüm"

Bir süre daha uzandım. Tekrar mesaj sesiyle uyandığımda mutfaktan sesler geliyordu belli ki annem ve ablam çoktan uyanmış kahvaltı hazırlamaya başlamışlardı bile. Telefonu elime aldığımda 3. mesajın geldiğini gördüm. Merak etti kesin.

Emir:
06:30 "Bugün kahvaltıya Konak bahçesine gidelim"
07:00 "Tabi istersen?"
08:30 "Anladım uyuyakaldın çoktan neyse artık sen uyanana kadar çok gecikiriz başka zaman gideriz artık prenses iyi uykular"

"Istersen öğlen vakti buluşalım sahilde?"

Anında cevap vermesi beni artık şaşırtmıyor.

"Olur tam 12:30 da bekliyorum sakın geç kalma olurmu prenses"

"Olur geç kalmam tabi"

Mesajlaşma faslı bitince içeri geçtim kahvaltı masaya kurulmuştu. Yerimi aldım. Annemin gülümseyen yüzü, ablamın imalı bakışları?

Ferda;
-Benim canım kardeşim günaydın,

"Günaydın abla hayırdır ne bu neşe?"

Ferda:
-Anne vermedin mi yoksa?

Annem(Yasemin):
-Eyvah! E kızım ben onları solmasın diye mutfakta vazoya koydum şimdi de vermeyi unutmuşum olacak iş mi hay ne akılsızım masana koayacaktım sende görünce-

"Anne neyi? Ne diyorsunuz inanın hiçbir şey anlamadım"

Ferda:
-Bir koşu getireyim ozaman kahvaltı masamızı süslesin.

Elinde mavi orkidelerle içeri girdi Ferda ablam. Yüzüm gülümsedi bir anda Emir'in gönderdiği orkideler! Emir'in en sevdiği çiçektir orkide bu yüzden hemen anladım çiçeklerin Emir'den geldiğini. Elime alıp kokladım. İçindeki notu da okuyunca mutlulukla telefona sarıldım.

"Orkideler çok güzeller, teşekkür ederim🙈"

"Ne demek prenses, sen kadar olmasa da güzeller işte ☺️"

"Aferin annemlerin yanında mal mal sırıttırdın yine 😁"

"Sensin aferin 😒 hadi ye de yemeğini hazırlanmaya başla malum 3 saat bekliyorum da yazık hani o açıdan🙊"

"4 saat beklicen bu sefer hadi görüşürüz 😚"

Annem yine aynı konuya giriş yaptı. Hiç bıkmıyor ki:
-Evlenin artık kızım bu kadar uzun süre nişanlı kalınmaz günah ayıp.

Sen Yalancı Ben Yabancı (KİTAP OLACAK)Where stories live. Discover now