Üzerimizi giydik, ne mutlu hepsi üzeirmize üç aşağı beş yukarı oldu.

Meriç az biraz kendine geldi ama biz işi şansa bırakmayalım diye doktora gideilm dedik. O ara odadan sahaya baktım Karl ve tayfası yoktu ortalıkta.

JP ablasını aradı. Ablası yurdun önüne kadar arabayı soktu bir şekilde. Bindik doktorun yolunu tuttuk.

Çocuğu hastaneye yatırdık. Roos biraz tanınan bi çocuktu orada rugby oynuyordu, yerli star gibi bişeydi. Direk "Futbol oynuyorduk" falan dedik, çocuğun kaşındaki bantları falan filan görünce hiç ses etmediler, üzerimizdede üniformalar var diye kimse çıt çıkartmadı.

Roos la ben oturuyoruz JP gitti ablası bizimle. Roos kızla konuşuyor

Meriçi hastaneye yatırdık Roos ile beraber JP nin ablası konuşuyorlar.

Kızın adı Elaena beyler. Hatun baya sexi bişey 22 yaşlarında falan. O yaşta bile o hatuna yazasım gelmişti. Ama Roos la bunların arası gibiydi hani bişeyler dönmüyor değildi.

Bunlar am göt derdinde, ben çocuğun durumunu merak ediyorum- herif benim için komaya girdi resmen. Hastane görevlileride hafiften kıllanmaya falan başladılar.

Aradan bi 30 dakka geçti bu hemşirelerin olduğu masaya gidip Meriçi görmek istediğimi söyleyecektim, içeriye birden bire bpoplisler igrid gözlerim bildiğin polislere takıldı aha edim sıçtık. Sanki hastanede başka kimsed yok sadece bize gelicekler amına koyayım, kafa o ya amk acildeyiz bide sanki bitek biz varız.

Polisler geldi selamlaştılar işte, o ülkenin dilinde konuşuyorlar. Bişeyler vızıldadılar sonra kadın Roosun olduğu tarafı gösterdi, aha dedim beni bildiğin bu sefer tam afaroz edecekler atacaklar ülkeden, bidahada avrupaya giremeyecem diye düşünüyorum.

Roosa doğru gittiler bi etrafa bakındılar. Roosla konuşmaya başladılar. Roos bana doğru işaret etti polisler üzerime doğru gelmeye başladılar

içimden o ses birdaha konuşmaya, çığlık atmaya başladı "KAÇ BURDAN!"

Polis üzerime geldi "Sen SSCA mısın?" dedi ürkek ürkek "Evet." diyebildim sadece. Adam arkasına doğru uzandı, aha dedim kelepçeye uzanıyor. Herif kelepçeyi eline aldı, diğer eliylede arkasından bişey çıkarttı bana uzattı "Cüzdanını kaybetmişsin." dedi adam cüzdanımı uzattı bana, hakkaten benim cüzdandı kimlik mimlik herşey içerisindeydi "Güvenlik görevlileri bikaç serserinin size saldırdığını söylediler, bize yardımcı olacak herhangi bir bilgi verebilirmisin?" dedi

Başımdan aşağıya kaynar sular dökülmeye başladı. Ne desem yeridir "Hatırlamıyorum, herşey birden oldu." dedim mal mal, adamın şöyle bir kaşı kalktı "Eğer arkadaşlarını korumaya çalışıyorsan söyle, kimse adını açıklamıcak" dedi, hareketlerimi dikkalice seyrediyordu.

Olabildiğince rahat birşekilde konuşmaya çalıştım "Uzun birkaç çocuk vardı, onun dışında gerçekten birşey hatırlamıyorum memur bey, beni o sırada zaten yere yatırdılar, yüzümü yere doğru bastırıyorlardı." adam bi süre daha sessiz sessiz baktı "Arkadaşların birşey biliyor olabilir mi?" dedi kafamı iki yana salladım "Bilmiyorum, onlara ne olduğunu göremedim, sadece içeride yatan arkadaşımı buraya getirdim." dedim

Adam yine bi şöyle bana bakmaya başladı. Sonra Roos geldi, durumdan kıllanmıştı anlaşılan "Meriç uyanmış." dedi, polise baktı "Arkadaşımızı görebilirmiyiz?" dedi. Polis dahada bir şüphelendi olaydan.

"ilk önce biz girelim. Bizden sonra siz girersiniz."

O an dahada bir fena oldum, çünkü Meriç o halde birşeyler kaçırabilirdi ağızından. Eğer ağızından birşey kaçırırsa zaten orada bulunduğuma dair kanıtları vardı, olayı dahada araştıracaklardı. Yurt dışına çıkanlarda bilir, oturumun bile olsa en küçük olayda genelde geri yollanırsın. Hiç uğraşmazlar yani. Özellikle vatadanş yaralama gibi bir durum varsa 'güle güle las vegas'

Roos beni kolumdan tuttu, ben tam konuşmak üzereyken "Peki memur bey, biz burada olacağız lütfen bize girebileceğimiz zaman haber verin. Arkadaşımız için çok endişelendik." dedi, ben konuşamıyordum amk busefer olayı Roos deviralmıştı.

Roosa baktım, kafasını salladı, polise döndüm gülümsedim sadece. Adam çenesini böyle ileri doğru iter gibi bir hareket yaptı. Yürüdü gitti.

Roos etrafa baktı hemşire yoktu "Sakin ol." dedi "Eğer bi bok anlamadıysa ilk başta şimdi anlamışlardır." dedim "Yok, seni şu an şokta falan zannederler en fazla. Sen bozma." dedi gayet rahattı. "iki gündür buradayım ülkeden atılmak istemiyorum" dedim gayet endişeli bi şekilde, hatta ağlayacaktım bildiğin.

ibne benimle taşak geçiyordu "Nezarette yatarsın ne demek lan." dedim buna kızgın bir şekilde. Bu tip tip baktı "sikerim amına koyayım girmiyorum ben biryere.", meriçin odasına doğru gitmeye başladım "Nereye gidiyorsun" dedi, hiç cevap vermedim amına koyayım tepemin tasını attırdı amcık.

Meriçin odasının kapısını çalmadan içeriye girdim, polis bana döndü, elinde not defteri gibi bir şey not alıyor. "Pardon." dedim kapıyı kapatmaya yelteleniyordum "Gel gel." dedi Meriç "iyimisin?" falan yaptı "Yatakta yatan ben değilim." dedim ingilizce konuşuyoruz polis anlıyor o arada. Polis hemen fırsat bu fırsat diye girdi "Söylemek istediğin birşey varmı?" yaptı böyle elinde not defteri bana bakıyor hala. Kafamı iki yana salladım. O ara roos ile ela geldi

Bizim doluştuğumuzu gören polis "Şikayetçi olmuyorsan ben şimdi gidiyorum, ama aklına herhangi birşey gelirse bize haber ver" dedi, adama bi kart bıraktı, daha sonra baktığımızda karakolun normal numarası yazıyor sadee adamın ilk adı var altında rozet numarası.

"Sağolun memur bey." dedi adam "Dikkat edin gençler." diyip çıktı.

Roos la Ela girdi içeri. ela girer girmez Meriçin dudağına yapıştı "iyimisin?"

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Aug 23, 2015 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Lisede Reis Olduğum ZamanlarWhere stories live. Discover now