İlk Yangın

19.7K 75 0
                                    

Kadınının baş döndüren kokusuyla gözlerini açtı adam doyasıya çekti kokusunu gömdü göğüsüne burnunu ezmemek için altındaki ufak bedeni yavaşça kalktı üzerinden ve gördüğü manzara karşısında şoka uğradı kasıkları ve çarşaf kan içerisindeydi belki hastadır diye düşündü adam ama içine girdiği daracık deliği hatırlayınca anladı gerçeği demek onun ilkiydi nasıl olurdu bu tutkuyla istekle kıvranan inatçı kadın nasıl sunmuştu ona kendini keyifle gülümsedi aşık olduğu kadına başkasının dokunmuş olma ihtimali bile onu yerle bir etmeye yeterdi dudaklarını öperek uyandırdı kadınını 'Uyan artık sevgilim temizlenmemiz gerek!' Gülümseyerek açtı Anka'sı Gözlerini ne kadar tatlı gelsede bu hitap kanmaya hiç niyeti yoktu onun olmak istemişti ve olmuştu onun tecrübeli kollarına bıraktı küçük bedenini hepsi buydu işte aşk yoktu. 'Çok güzeldi, istediğini aldığına göre böyle hitaplara gerek yok Herkül' sinirle kaşlarını çattı Devrim 'Gerek var küçük hanım seni gördüğüm andan beri aşığım ve sende benim kadınımsın!' Diye kükredi erkeği. Gözlerinden bir damla yaş akarken kadını 'Aşk diye bişey yok aptal olma güzel bir ilkti teşekkür ederim' dedi ve apar topar eşyalarını toplayıp çıktı odadan ardındanda evin dış kapısının sert vuruşuyla vurdu Erkeğini. Devrim olanların şokuyla durduramamıştı bile kadını eline ne geçerse fırlatmaya başladı 'AŞK YOKMUŞ NASIL YOK ULAN BU KALBİMDEKİ SIZI NE ÖYLEYSE!' Ilk defa ağladı genç adam çöküp yatağın köşesine göz yaşlarına viskisi ve sigarası eşlik etti sonra 'Aşk var küçük hanım eğer bende Devrim Uras isem seni buna inandıracağım' diye fısıldadı kanlar içindeki çarşafa sahi nereye gitmişti kalacak yeri bile  yoktu onun kadını pansiyon köşelerinde mi sürünecekti ne pahasına olursa olsun onu bulup getirmeliydi.

Genç kadının artık göz yaşlarını tutmaya hali kalmamıştı çöktü bir kaldırıma ve ağlamaya başladı evet aşk yoktu olamazdı olamayacak kadar güzeldi bu Dünya'da öyle güzellikler olamazdı öyleyse bu kalbine saplanan acıda neyin nesiydi boşver dedi kendine devam ettirseydi daha kötülerini yaşatacaktı ilk ve son olacağına emin olduğu erkeği. Kalbine bastırdı elini ve 'SUS!' Diye yankılandı çığlığı boş sokakta. Yeterince acısı vardı kadının ve bir yenisine daha tahammülü olamazdı boynunda gezdirdi parmak uçlarını dudaklarıyla mor mühürünü damgaladığı erkeğinin izleri geçmesin diye dua etti acısın sızlasın ama geçmesin... Ama Duası boşunaydı çünkü erkeği yeni mühürlerle onurlandıracaktı bedenini.

Devrim soğuk duşun kollarına bıraktı kendini dondurucu soğuğa rağmen bir an önce kadınını bulmalı ve onu ait olduğu yere kollarına almalıydı. Duştan çıkar çıkmaz tüm otel ve pansiyonların arayıp Anka'yı bulması için bir kaç tanıdığını devreye soktu çok geçmeden nerede olduğunu öğrenmişti genç kız kaleiçinde küçük Şirin bir pansiyondaydı bilmediği bu Şehirde bi bataklıkta değilde Güvenilir bi yerde olması onu ne kadar rahatlatsada yetmezdi Anka'nın yanı onun kollarıydı hele ki bu gün yaşananlardan sonra önüne gelen ilk taksiyi çevirip pansiyonun adresini söyledi çok geçmeden gelmişti pansiyon sahibine biraz para vererek kadınının Odası'nı öğrendi ve Kapıya vurmaya başladı Anka ağlamaktan şişen gözleri ve akan makyajına aynada son kez bakıp kapıyı açtı ne arıyordu şimdi bu adam burada kalbinde bıraktığı acı yetmezmiş gibi 'Git burdan Devrim bana acımana Yada suçluluk hissetmene ihtiyacım yok istemeseydim olmazdı öyle birşey' diye söylendi genç adam sıkı sıkı sarılarak susturdu kadını ve tekrar ağlamaya başladı. Kadınını sarmayı bıraktığında eliyle kalbini gösterdi ve 'Burası... Burası çok acıyor be Anka'm gitme' diye yalvardı dizlerinin üzerine çöküp çaresizliğini sundu kadına genç kadın sıkı sıkı sarılarak verdi erkeğine cevabını 'Benimde hemde çok' diye fısıldadı erkeğinin kulağına. Birbirlerine susamışçasına öptüler yıllardır hasret kalmışçasına açlıkla dilleri dudakları karıştı birbirlerine aşkla tutkuyla teslim oldular  öpüşlerinin sebebi sadece şehvet değildi Aşktı bağlılıktı sadakatti şevkatti bir öpüşe kaç duygu sığdırılıyorsa sığdırdılar ve hasretle kucakladılar birbirlerini göz yaşlarının birbirlerine karışması gibi karıştı ruhları aşkları bedenleri tek nefes tek soluk tek aşk ve tek kalp oldular. Birbirlerinden ayrıldıklarında Devrim ilk defa kadınını inceleme Fırsatı buldu akan makyajını temizledi şişen Gözlerini acıyan kalbini öptü sevdiler seviştiler daha
fazlası değil ve Herşeyin başladığı eve gittiler tek kelime dahi etmeden. Anka odanın halini görünce kalbinin kırıkları saplandı kaburgasına acıtmıştı erkeğini yıktığı gibi toparlayacaktı yandılar yıkıldılar ve tekrar aşık oldular bıraktıkları enkaza.

Kemanımın Beşinci TeliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin