2

13.9K 101 3
                                    

Bindiğimiz ilk taksi bizi evime götürürken beynim açılmaya başlamıştı. Aman Tanrım. Ne yapıyordum ben? Tamam yani sonuçta eline erkek eli değmemiş bir bakire değildim ama.. Tanışalı 20 dakika olan ve teknik olarak hiç tanımadığın bir adamı evine götürmek mi. Hadi canım. Bu benim için bile çok fazlaydı. Katil olabilirdi. Hırsız olabilirdi. Tanrım! İğrenç bir tecavüzcü de olabilirdi. Kalbim bu düşüncelerle çılgınlarca atmaya devam ederken eve gelmiştik bile.

Doğru ya, çıkıp bana en yakın Pub'a gitmiştim ben.

Taksiye parayı uzatan o olmuştu yine, ben kapıdan çıkarken.

O da indikten sonra apartmanın önünde durup birbirimize baktık. Gözlerimi ondan kaçırmamdan anlamış olacak ki konuşmaya başladı. Bu tekrardan ona bakmamı sağladı.

-Bak Scarlett, nefes kesicisin. Be-ben.. Kendini hiçbir şey yapmak zorunda hissetme tamam mı? İstersen şu an şoförümü çağırıp gidebilirim. Şu an 18 yaşında bir ergen gibiyim. Bana böyle bakma.


Uzanıp yanağına kondurduğum öpücükle gülümsedi.

-Hayır, gelmeni çok istiyorum.

-Scarlett. 

dedi kasılarak, ve abartılı bir vurguyla.


-Ah, hadi ama! Gelmeyi istediğini biliyorum. Söz, sadece sarılıp uyuruz. 

dedim kıkırdayarak. 

Bu onu güldürmüştü. Kafam tekrar iyi olmaya başlamıştı sanki.

Yavaş yavaş çıktık basamaklardan. Asansörün düğmesine bastım.

 6. katta indik. Kapıyı açtım. Umarım ev dağınık değildir.

-Evvet, fakirhaneye hoşgeldin! dedim bağırarak.

O ise boş boş suratıma bakıyordu.

-Ne oldu? diye sorduğumdaysa kahkahayı bastı.

-Az önce hangi dilde konuştun sen? Türkçe miydi o?

-Ö-öyle mi yaptım. Çok üzgünüm, bu arada olan bir şey.

-Hayır, hiç önemli değil. Belki bana da öğretmek istersin.

derken ayakkabılarını çıkardığını farkettim.

-Yapmak zorunda değildin.

-Evde ayakkabıyla gezmek mi? Hadi ama. Sence de biraz fazla Amerikan değil mi?

Bu söylediği beni güldürürken o da bana doğru yürüyordu.

-Öyle güzelsin ki. 

-Hı?

-Utanmasam o herif seni aldattığı için sevineceğim.

-Ah..

-Ama bu onu delicesine dövme isteğimi biraz bile olsa bastırmıyor.

Tepkisiz kaldığımı görünce bana sokuldu ve kollarını belime sardı. Hem güven vericiydi, hem de sahiplenici. Gitmek istesem bile bırakmayacak cinsten.

-Seni öpmemem için bana bir sebep söyle.

-Beni öpmek mi istiyorsun?

-Ne kadar istediğimi tahmin bile edemezsin.

Bir an duraksamıştım.


-Öp o zaman.

ScarlettHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin