Bir Liseli Hikayesi

2

Zil çalınca bahçeye çıkmak için sınıftan çıkarken mertin sınıf kapısının yanında ki duvarda yaslanmış etrafı izlediğini gördüm. Bir süre sonra beni gördü. Yanıma gelip:

-Selam. Bu akşam yemeğe çıkmaya ne dersin ?

Dedi. Bende çok beklemeden :

-Tabii.

Diye cevap verdim.

-Pekâlâ o zaman okulun arkasında ki şu restorantta buluşalım. Gayet hoş bir yer.

Diyerek bana baktı. Bende:

-Peki olur.

Dedim. Sonra bahçeye çıkıp banka oturdum. Mine beni fark etmiş olmalı ki yanıma geldi.

-Bana bak varoş güzeli. Mert ile hiç bir yere gitmiyorsun.

Bu kıza sinir oluyordum. Mert'in eski sevgilisi ve okulun en gıcık öğrencisi Mine Sayer.

-Ne o kıskandın mı yoksa ?

Dedim. Ve gülmemi tutamadım. Bana baktı ve şöyle dedi:

-Senin iyiliğini düşünüyorum bebeğim. O seni beni kıskandırmak için kullanıyor.

Dedi ve koca bir kahkaha atarak yanımdan gitti. Mert yılmaz , tabi ya o kadar yakışıklı biri benimle baloya ve akşam yemeğine gelir mi ? Tabii ki hayır. Ah akılsız kafam.

Zil çaldı. Sınıfa girdiğim de sıramın üstünde bir not gördüm. Üzerinde şöyle yazıyordu:

Gönderen: Cenk

Defne merhaba. Düşündüm de benimle okulun arkasında ki restoranta yemeğe gitmek ister misin ? Cevabını mesaj olarak atarsan sevinirim.

Hm aslında onunla gitmek iyi olacak. Sonuçta bay kullanıcı mert gelmiyecekti. Beni orda yanlız bırakacaktı. Cenk ile yemeğe gidecektim. Telefonumu çantamdan çıkardığım da cenk'e şöyle yazdım:

Gönderilen Cenk:

Selam kanka. Tamam seninle akşam yemeğine geleceğim.

Çok geçmeden cevap geldi:

Gönderen Cenk:

Çok sevindim kanka. 19.00 da buluşalım.

Hemen cevap verdim:

Gönderilen Cenk:

Peki.

Dedikten sonra telefonu sıraya bıraktım.

Çıkış zili çaldığın da kitaplarımı çantama koyup koşarak eve gittim. Yemeğimi yedikten sonra odama geçip internetten bir kaç saç şekillerine baktım. Acaba bu akşam nasıl olacaktı.