Kemanımın Beşinci Teli

Tanışma

Anka ona adını veren kuş gibi yanıp küllerinden Doğan saçının kızılı alevleri kıskandıran ateş kadın. 1.75 boyunda seksi kadınsı hatları kızıl Saçları dolgun dudakları bembeyaz teni ve kocaman masmavi gözleriyle her erkeği baştan çıkarabilecek yangınlarda yakacak 23 yaşında bir afet.

Devrim 1.90 boyunda seksi erkeksi hatları ve kaslı Vücuduyla Yunan tanrılarını kıskandıran deprem adam. Yanık teni Kumral saçları kirli sakalları ve yeşil gözleriyle her kadını baştan çıkarabilecek deprem gibi gelecek yıkacak 28 yaşında bir erkek.

Onları bu köhne Şehre getiren kaderlerine bir gün şükredeceklerdi. Tüm ezberleri bozulacak yanacak yıkılacak yeniden seveceklerdi koca Şehre sığmayan yangınları depremleri her yanı saran bu iki insanın sevgisi kendilerine bile fazla gelecekti varsın olsundu bu Aşka değerdi.

Anka ve Devrimin ilk karşılaşmaları Bir taksi durağında oldu duraktaki son taksi için tartışmayla başladı hikayeleri 'Git başka taksi bul Herkül bir an önce gitmem lazım'
'O zaman biz seni tutmayalım ateş kafa asıl benim gitmem lazım' birbirlerini yıllardır tanıyormuşcasına konuşuyordu her ikiside adam inattı kadın inatçı bu tartışmaya dayanamayan taksici nereye gittiklerini sordu kimden daha çok para kazanacaksa müşterisi o olacaktı büyük bi özgüvenle tek kaşını havaya kaldırdı Anka her zamanki çapkın gülüşüyle sakalını sıvazladı devrim hiç bir taksici havaalanı yolcusunu kaçırmazdı aynı anda 'Havaalanı'na' dediler buyrun o halde dedi taksici 'Ben bu Herkül ile aynı taksiye binmem' 'O zaman bekleme yapma ateş kafa' 'Uçağım yarım saat sonra' dedi büyük bi hayal kırıklığıyla bindi gördüğü en yakışıklı ve bi o Kadar'da ukala adamla taksiye. Yol boyunca ikisindende çıt çıkmadı ne kadar güzel bir kadındı öyle masum bi o kadar seksi ama sinir bozucuydu bu kızla bişey düşünmek hata olurdu hem artık bu şehirdede yaşamıyordu Allah bilir tatile gidip dönecektir dedi içinden

Ne kadar yakışıklı diye düşündü Anka bi o Kadar'da ukala hem ben Aşka inanmıyorum diye geçirdi içinden bi kere klişe aşk romanlarının hikayesi taksi durağı ona göre değildi olamazdı ama kaderin oyununa kimse karşı koyamazdı. Taksi Havaalanı'na geldiğinde farklı kapılardan geçip geleceklerine doğru ilk adımı attılar saat 12.45 Antalya yazısını görür Görmez uçağın kapısına doğru atıldı Anka hızla biletini verip yerine oturdu heyecanlıydı bi yanı kopup gitmişti içinden doğup büyüdüğü şehirden şimdi bir yabancı gibi kaçıyordu beynindeki Düşünceler arasında boğulurken o tanıdık gülüş Gözlerini havaya dikmesine sebep oldu olamaz diye geçirdi içinden 'Yerime oturmuşsun ateş kafa cam kenarı benim' lanet olsun diye söylendi genç kadın ve geçmesine izin verdi Devrim'in yanına oturan genç adamın erkeksi mistik kokusu başını döndürmeye yetmişti niye sırıtıyordu bu adam sinir sinir berbat bi yolculuk olacak diye geçirdi içinden.

Son dakika girebilmişti Devrim uçağa lavaboya uğradığı için oyalanmıştı yerini bulmaya çalışırken o ateş kafanın koltuğuna oturduğunu görmek onu keyiflendirmişti demek aynı yere gidiyorlardı eğlenceli olacak diye geçirdi içinden ve yerine oturan kızı kaldırıp kendi geçti cam kenarına Kızın asılan suratı iyiden iyiye keyfini yerine getirmişti...