1.Bölüm Ayrılık

5.3K 119 8
                                    

Bu dünyada hep kötüler mi kazanır?
Hep kötüler mi tadar mutluluğu?
Hep masumlar mı üzülür?
Hep masumlar mı tadar acıyı hüznü kederi?

Evet ben Zeynep Yılmaz 18 yaşında kimsesiz biriyim.Ailemi trafik kazasinda kaybettim.Daha acımı yaşayamadan çocuk esirgemeye verdiler hiçbir akrabam kabullenmedi beni.Zaten hatırladıgıma göre de pek tutkun degildik...

Bugün 18 yaşıma girdim yurttan cıkma günüm en mutlu heycanlı günümde neler düşünüyorum.Çıkacağım ama ne yapacağım nerde yaşayacağım ne yeyip ne içeceğim hiç bir fikrim yok.Bu düşüncelerimi Azra bozdu...

Azra:zeyzeyim.deyip sarıldı

Zeynep:böceğim.dememle ağlamaya başladı.Ahh benim duygusal kuzum.

Azra:zeyzey sadece 2 ay tamam mı 2 ay sonra bende çıkacağım

Zeynep:gerçekçi olmak gerek nasıl bulacağız birbirimizi.

Biraz durdu düşündü kafasını sağa sola sallayıp.

Azra:pozitif düşün zey.Off ne kadar negatifsin.Ne demişler negatif insanlara maruz kalmak radyasyona maruz kalmak gibiymiş.Off.deyip homurdanarak gitti çatlak arkadaşım benim

~~~~~~~~~~

Şimdi ayrılık vaktı ayak ucumda kuçuk çantam karşımda kardeşim dediğim Azra'm ve yanındada azgın mükerrem Azra yanıma gelip sarıldı aglamaya başladı

Azra:z zeynep zeyzeyim sakın unutma beni

Zeynep:o nasıl söz ha!!hani söz vermiştik bulacaktık birbirimizi.

Azra:gerçekçi olmak gerek.deyip ayrıldı benden hala ağlıyorduk.

~~~~~~~~~~

"Bu son"du birbirimize sarıldığımız o anın içimde yarattığı fırtına tarif edilemezdi.BİTTİ İŞTE,ARTIK BİTTİ!!!...

~~~~~~~~~~~

"Beni sımsıkı sarar mısın" dedi Yıldız
"Ne sıkmaya ne de sıkılmaya gelirim!" dedi Deniz
"Neden?" diye sordu
" tenim tenime değerse, karışırız!"

Yapayanlız yürüyorum nereye gideceğimi bilmeden.Nereye giderdim ki şimdi ben

hayatın kendisidir acımasız gercekler. hani klişe bir söz vardır ya; gülmek için 2, aglamak içinse 132 sebebe ihtiyacınız vardır diye; dogru orantılı olarak gülmek için 2 durum, aglamak içinse bir cok durum vardır insan hayatında...

Benim ise 132 den fazla durumum var .

Sahilde ki bankta oturmuş denizin muhteşem güzelliğini izliyorum.Ne kadar da temiz görünse de kimse bilmez içinde neler olduğunu.Tıpkı insanlar gibi kimsenin ne derdi var bilemeyiz mutlu mu?dertli mi?sıkıntısı mı var? Mutluysa bir nebze anlaşılıyor ama dertli öyle mi?

Kimse Sormaz kimseye Derdin nedir Diye, Dertleri hayat olmuş bilmez ki kimse...

Yazarın ağzından

İnsanın en büyük dostu zorluklardır.Çünkü insanı karşılaştığı zorluklar kuvvetlendirir.

Zeynep ortada kalmış kimsesiz kedi yavrusu gibi dolanıyordu sahilde kafasında binlerce düşünceleri yok etmeye calışıyordu.Ne yapacağım diye kendini düşünmekten yoruldu ama vardır bır yolu diye de kendini öyle avutuyordu.İlerideki kafe tarzı kuçuk yere girdi çantasını sandalyeye koyup diğer sandalyeye oturdu başını ellerinin arasına aldı düşüncelere boğuldu Taaki garson gelene kadar

G.ne alırdınız hanımefendi.diye sordu ama zeynebin parasi yeter miydi buraya
Z.ha şey bir soğuk su lütfen.
G.peki.deyip gitti aslında garson anlamıştı halini zeynebin,kendi kendine düşündü derdi var ama ne diye hemde içinde de ağlama isteği doğmuştu garsonun

Bir süre sonra garson suyu getirdi
G.buyrun.
Z.teşekkürler.demişti ama garson yanından gitmemisti
Z.bir sorun mu var?diye diklendi sinirlendi.
G.biraz zamanınız var mı?
Z.n ne
G.konuşabilir miyiz?
Z.ne hakkında?demesiyle garson erkek oturdu
G.ben buranın hem sahibi hem çalışanı Can Ertürk.
Z.aa ş şey Zeynep ben Zeynep Yılmaz
C.memnun oldum.
Z.bende de artık ne konuşacaksak konuşalım.
C.peki lafı uzatmıycagım
Z.evet
C.dertli gördüm sizi neyiniz var.deyivermişti hemen zeynep buna şaşırdı şok oldu böyle bir soru veya konuşma beklemiyordu
Z.n ne münasebet canım ne derdi
C.hadi ama anladım ben
Z.ş şey ben gitsem iyi olcak.deyip kalktı masadan tam giderken kolunu tuttu can.
C.zeynep seni zorlamayacagım tamam anladım anlatmak istemiyorsun peki ama ne zaman anlatmak istersen ben burdayım.demesini aldırmadan hızla çıktı kafeden arkasında gözleri dolu dolu Can'ı bırakarak neden ağlıyor diyorsanız zeynebi ölen kardeşi derin'e benzetti...

~~~~~~~~~~

Ne yapmaliydı ki anlatıp yardım mı isteseydi ama olmazdı ki daha tanimıyordu onu yapacak bir şeyi de yoktu oturduğu banktan kalkıp kafeye doğru yürümeye başladı.Beynindeki düşünce savaşıyla kafeye geldi.Can Zeynebi görür görmez bir gülümseme oluştu yüzünde

C.hoşgeldin.
Z.hosbuldum.demisti çekingen bir tavırla.
C.gel geç otur.deyip yanındaki masayı gösterdi geçip oturdular.
C.anlat.demisti kararlı bir şekilde.

İNSANLARDA KUYULARA BENZERLER
İÇLERİNDE BOĞULABİLİRSİNİZ!!!

ZamanSızımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin