Odama geçtim.

Ceylanın eşyalarını aldım.

Maşallah.

Ben de Leventin yerinde olsam yollarım dağa kızı bu kadar alışverişten sonra .


Sonra  Levent ben sana ne kötülük yaptım?

Erkek adama bu kadar eziyet yapırılır mı?


İç çamaşırı alırken kabin önü beklemelerini ne çabuk unuttun üsteğmen?


Hadi bana gene acımış

Çocuk da sesini çıkaramamış belli


Gittim yığdım yatağının üstüne.

Hemen paketleri açıp envai çeşit elbise çıkardı.


''Kızım niye aldın bu kadar elbiseyi.

Dağda taş ta mı giyeceksin?''


Bilmiş bilmiş yüzüme baktı


''Gördünüz mü komutanım 

Siz yemeğe götürmeseniz de davet edilebiliyoruz''


Hakkımı yiyordu.


''Ben de seni götürdüm burada''


Kahkaha attı


''Umarım kurbağayı saymıyorsunuz komutanım''


''Nesi var kurbağanın.

En tazesiydi.

Yaşıyordu be!

Hem akarsu kenarı mis gibi.

Doğal yaşam.''


Eliyle durdurdu.


''Tamam komutanım.

Ben gerçek bir yemekten bahsediyorum.''


Elbiseleri üstüne getirip aynada bakıyordu.


''Kızım bunlar elbise mi?

Bluz bunlar.

Bu kadar kısa giyemezsin.

Asker dolu burası.

Millet en son ne zaman dişi sinek gördü onu bile bilmiyorum''


Oflayarak yüzüme baktı.


''Türk erkeği moduna hızlı geçtin komutan''


Ellerimi belime koyarak konuştum


''Baban bunları görse bacaklarını kırar

Adamın kanı belli.

Görmedin diye de her şeye izin verecek sanma''


512Waar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu