My Sweet Love?!

2. Bölüm

15:02 SMS
Gönderen: MyLay.
Hey... Bu benim numaram. Beni güzel bir isimle kaydet. Bu arada ben Lay..

15:06 SMS
Gönderen: MyLay
Neden cevap vermiyorsun? Sinir şey. Öncedende böyleydin. İsmini Portakal olarak değiştirdim.

15:15 SMS.
Gönderen: MyLay
Chennie.. O peşimde.. Size geliyorum. Lütfen evde ol.. Korkuyorum.

15:45 SMS
Gönderen: MyLay
Aptal ördek! Aç şu kapıyı artık.. Yoksa birazdan saldırıya uğrayacağım.

Cevapsız Çağrı: 21 adet.

Gözlerini son çağrı sesiyle araladı Chen. Kapı zilini duyunca irkilerek kapıya koştuğunda zil aralıksız çalmaya devam ediyordu. "Ne s*kime devamlı zile basıyorsun Su...?!" dediğinde ağlayarak onu içeri itekleyip boynuna sarılan kişinin kendisine has kokusuyla kendinden geçti.

Chen kollarını ona sarılan Lay'e doladı. Aslında Lay ne kadar uzun olursa olsun Chen ve onun vücudu birbirini tamamlıyordu. Lay biraz daha sakinleştiğinde geri çekildi. "Luhan..beni takip ediyor.. Chennie.. O benim hazinemi almaya çalışıyor.." dedi Lay gözlerindeki yaşları silmeye çalışırken. Chen sinirlenmiş ve şaşırmıştı. "Lay.. Sen hala bakir misin?" diye sordu şaşkınlıkla Chen ve Lay başını onaylarcasına salladı.

Chen buna şaşırmış olsa bile kendisi de bakirdi. Bir çok kişiyle çıkmış olmasına rağmen hazineyi kaybetmesine değecek kimseyi bulamamıştı. Şimdi Lay üst kattaki Chen'in odasına çıkmış ve çift kişilik yatağın bir köşesine uzanmıştı. Chen elinde hafiften ılıtılmış iki bardak süt ile odaya girmişti. 10 sene önce ikiside bu yatakta sıcak sütlerini bitirip sarmaş dolaş uyumuşlardı. Aslında o gece Chen'in ilk öpücüğü Lay tarafından çalınmıştı. Sütlerini içerken küçük hoş bir sohbete daldı ikiside. "Neden Luhan ile birlikte olmadın?" diye sordun hafif alaycı ve meraklı bir tonda Chen. "Sen hep aşık olduğunuz kişiyle birlikte olmak gerektiğini söylerdin.. Bende buna inandım hep!" dedi Lay acı çekişini gizleyerek.

Chen uzun bir sessizlikten sonra bulaşıkları yıkamak için mutfağa geri dönmüştü ve Lay gizli kutuyu keşfetmişti. Kapağı açıp günlüklerden 1 yazanı alıp okumaya başladı ama Chen'in geldiğini duyunca hızlıca defteri bırakıp yataça uzandı Lay. Chende yanına uzanmıştı. Yüzleri birbirlerine dönüktü ve nefeslerini yüzlerinde hissediyorlardı. Sessizliği Lay bozdu..
"Hala gay olmadığını düşünüyor musun? O zaman ki gibi?.." diye sordu ve Chen'i kalbinden vurdu. "Hayır.. Aslında ben küçüklüğümden beri bir erkeğe aşığım..." diye cevapladı Jongdae...

Lay gözleri kocaman açılmış bir şekilde baktı Chen'e. Chen gözlerini kaçırdığında Lay gülümsedi. ''Bana gay olmadığını söylemiştin. Kim senin ilk aşkın? Kızlardan daha mı seksi?'' diyerek güldü Lay ama gülüşünde burukluk olduğunu anladı Chen. ''Aslında bakarsan.. Onu dünyanın en güzel kızına değişmem.. Açık kahve tonlarında uzun saçları, güzel sevimli ve çekik gözleri var.. Vücudu herkesin vücudundan daha çekici.. Üstelik uzun boylu..'' dediğinde Lay gülümsedi. ''Adı ne Chennie? Onu tanıyor muyum?'' diye sordu merakla Lay.

Chen sesli bir şekilde yutkunup kızardığı için üstelemedi sorusunu Lay. Işıkları söndüren Lay olmuştu. Chen ona biraz daha yaklaşmıştı çünkü hala karanlıktan korkuyordu. Lay kollarını Chen'e sarıp gözlerini kapattı. Çocukluğundan beri tanıdığı koku eşliğinde gözlerini kaparken ikisininde vücutları birbirlerine karşı uyarılıyordu. Chen'in buna engel olmak gibi bir niyeti yoktu. Tüm gece Lay'i izledi.. ''Onun adı Lay..'' diye fısıldadı Chen Lay'in yüzünü okşarken ama Lay çoktan derin uykusuna dalmıştı. Chen gülümsedi ve yanında uyuyan bedene rüyalarında eşlik etmek için huzurlu bir şekilde gözlerini kapadı.