"Efnan Çepni geldi.Sizinle görüşmek istiyor.Kendisinin, arkadaşınız olduğunu söyledi bende odanıza aldım."

Kafasını salladı Mete.Tamamen aklından çıkmıştı Efnan."Ne zaman geldi?" diye sorduğunda "çok olmadı sizin önünüzden geldi" yanıtını aldı.

"İyi yapmışsın.Teşekkür ederim Şule."

Odaya girdiğinde deri koltuklarda oturan kıza şaşkınlıkla baktı Mete.Bu kıza ne olmuştu böyle?Gamze'nin 'evrim' diye bahsettiği şey kesinlikle bu olmalıydı.Efnan en son hatırladığı kadarıyla ukala bir ufaklıktı.Ne ara böyle büyümüş güzelleşmişti?

Efnan'ın kendisine gülümsemesiyle toparlandı genç adam.Zira biraz daha böyle ayran budalası gibi bakarsa yanlış anlaşılabilirdi.Ki Efnan tarafından yanlış anlaşılmak istemezdi.Bilhassa Efnan yıllardır kendisine aşık olduğunu iddia ediyordu. Mete'ye kalsa Efnan'ın hisleri sadece hayranlıktan ibaretti.Nitekim bunu defalarca karşısındaki kıza anlatmış fakat Efnan ısrarla bunu reddetmişti. Yaklaşık üç yıldır görmüyordu genç kızı. Kendisine karşı beslediği hislerin geçme ihtimali oldukça yüksekti.Yüzüne sıcak bir gülümseme yerleştirip "evrime kafa atmışsın ufaklık" dedi sesindeki samimi tınıyla.

Efnan'ın hislerine hiçbir zaman karşılık veremese de genç kıza duyduğu sevgi oldukça fazlaydı.Yerleştiği koltuktan kalkarken Mete'ye sert bir bakış attı Efnan.Mete hala aynı Mete'ydi.Gram değişmemişti anlaşılan."Ama sen hala öküzsün."

Mete gülerek Efnan'a sarılırken "kızım bir şeyi kırk kere söylersen olurmuş" dedi alayla.Efnan da Mete'ye kollarını dolarken ufak bir kahkaha attı. "Kabul ediyorsun yani?"

"Kabullendim bu da bir erdem değil mi?" diye soran Mete'nin sevimli haline dayanamayıp ufak bir kahkaha attı genç kız. Mete aynı laf cambazı, sinir bozucu Mete'ydi.Amma ve lakin bakışları için aynı şeyleri söyleyemezdi.Sanki o engin mavilerin derinlerinde bir hüzün,melankoli saklıydı.Efnan asla yanılmazdı hislerinde.

"Ne ara bu kadar erdemli bir adam oldunuz Mete bey?" diye sordu imayla.

Kendisine çapkınca göz kırpan Mete "ben hep erdemli bir kişiliğe sahiptim unuttun mu yoksa?" diye karşılık verdiğinde Efnan'ın ağzı dili kurudu. 'Unutmak ne mümkün! ' dedi içinden. Mete yıllardır aynı etkiyi uyandırıyordu üstünde. Etkisinden kurtulmak genç kız için hiç mümkün olmamıştı ki!

"Ee Ceylin teyzem nasıl?" diyerek konuyu değiştirdi bu nedenle.

Mete'nin gelen soruyla yüzündeki sıkıntılı ifade silinirken "Ege'yi adam etme yolunda Hitler,Gamze'ye görgü kurallarını öğretme de Lady Diana, babama ise Hürrem Sultan.Bildiğin annem işte" dedi.Efnan ,Mete'nin cevabına kahkaha atıp "ayy teyzem ya" dedi sevgi dolu bir sesle.

O'nun bu hali üzerine Mete "bu akşam yemeğe gel o zaman anneme de sürpriz olur" diye teklifte bulundu.Efnan deri koltuğa tekrardan yerleşirken bacak bacak üstüne atıp Mete'ye üstten bir bakış atmayı ihmal etmedi."Teyzemin evine tabii ki geleceğim Mete."

Efnan'ın mağrur yüz ifadesini görünce Mete'nin dudakları yukarı kıvrıldı.Özlemişti bu deli kızı.

"Hadi gidelim o zaman.Nasılsa işim bitti benim de."

*

Beraber şirketten çıkarlarken patronlarına aşık çalışanlar Efnan'a hasetle bakıyordu.Zira kıskanılmayacak gibi değildi Efnan.Dalgalı saçları yürürken havalanıyor gözlerine bakan büyüsünden çıkamıyordu.Efnan da güzelliğinin farkındaydı.Bunun verdiği haklı bir özgüven vardı üzerinde.

Mete ise herşeyden habersiz çalışanlara iyi günler diliyordu.Şirket binasından çıkıp otoparka geldiklerinde Efnan "hayran kitlen oldukça fazla" dedi alay edercesine.Esasen bu durum canını biraz sıkmıştı genç kızın. Kendisine "Ne o şaşırdın mı yoksa?" diye ukalaca yanıt veren Mete de üzerine tuz biber olsa da çaktırmamaya çalıştı. Yıllardır duygularını açıkça belli etmişti zaten.Sonuç değişmiş miydi sanki?

Aşkın Gamze'li Hali(Yeniden Serisi)Where stories live. Discover now