Bade, ince bir iplikle ördüğü hayatının ve geçmişinin yükü arasında dengede kalmaya çalışırken, her şeyin yeterli olduğuna inanıyor.
Ta ki Kayra ile karşılaşana dek.
Kayra'nın sessiz varlığı, Bade'nin sınırlarını parçalarken tehlikeli bir oyun başlı...
¡Ay! Esta imagen no sigue nuestras pautas de contenido. Para continuar la publicación, intente quitarla o subir otra.
•••
Sonunda psikiyatriste ulaşmıştım. Tekrar Hüseyin hocayı araya sokmam gerekmişti ki bu başlı başına saçmalıktı. Adam resmen benden ya da rapor yazmaktan kaçıyormuş gibi ortalıkta gözükmüyordu.
Ancak... Başarmıştım.
"Merhabalar Çetin Bey." Elimi uzatıp, masanın ardından elimi sıkmak için ayağa kalkan adamı seyrettim.
"Badem Hanım, sonunda tanıştığımıza çok memnun oldum." Gülümsedi. Sahte bir gülümseme değil, sahiden gülümsedi.
"Bade." Dedim gülümseyerek. "Badem değil."
Birden söylediğinin ne kadar absürt olduğunu fark etmiş gibi duraksadı. Hafifçe başını eğip özür diliyormuş gibi zoraki bir şekilde tebessüm etti.
Muhtemelen otuzlu yaşlarının sonunda, yuvarlak gözlüğünün ardından meraklı gözlerle beni seyreden epey sempatik bir adamdı. Sahiden tatlı bir suratı ve haylaz bir gülümsemesi vardı ki, bu onu yaşından daha da küçük gösteriyordu.
Eliyle masasının önündeki sandalyeye oturmamı işaret etti. "Kahve ister miydiniz?"
"Çok teşekkür ederim, sevinirim." İşaret ettiği yere oturup boynumdaki atkıyı gevşettim.
Odası sıcaktı. Sıcak ve güven verici, tatlı bir havası vardı. Keza Çetin Bey'in kendisi için de aynı yorumda bulunabilirdim. Beni sürekli oyalayıp kaçan bir adam için beklenmedik derecede cana yakın gözüküyordu. Esasında... Öküzün tekini görmeyi bekliyordum.
Telefonda birinden kahve rica edip kendi sandalyesine yerleşti. "Kayra seni çok zorlamıyordur umarım." Dedi gülümseyerek. "Epey... Şahsına münhasır birisi."
Başımı salladım. Sahiden öyleydi. "Adli raporla ilgili sizinle görüşmek istedim. Sizin gözlemlerinizin ışığında hareket etmem gereken bir noktadayım."
"Tabii..." Öne doğru eğilip kollarını masanın üzerine yerleştirdi. "Fark etmişsinizdir, Kayra sıradan bir vaka değil. Bu hem rapor için hem de sizin teziniz için iyi haber. Ve bir o kadar da zorlayıcı."
"Yorucu olduğunu söyleyemem." Ne kadar dürüst olmam gerektiğini kafamda tartarken elim çantamdaki notlarıma yöneldi. "Ben Kayra'yı epey ilgi çekici buluyorum."
Kaşları havalandı. Hafif bir keyifle. "Öyle mi?" Evet, yüzündeki kesinlikle keyifti. "Kayra konuşmamayı sanat haline getirmiş biri, bunu ilgi çekici bulman güzel."
Güldüm. Yerinde bir tespitti. Fazlasıyla yerinde. Çantamdaki notları masasına doğru uzatıp söylediklerini onaylamak için başımı salladım.
Bir süre sessizlik içinde oturduk. Çetin Bey notlarımı inceledi. Bazı yerlerde kaşlarını çattı, bazı yerlerde hafifçe başını salladı. Hatta bazı yerlerde varla yok arası gülümsediğini gördüm.