Korku

29.3K 1K 125
                                    

Yavaşça saçlarını kulağının arkasına atıyor. Savaş ve Nazlı biraz hava almak için dışarı çıktıklarından beri, ahşap kokan odada birlikteyiz. Dikkatle telefonuna bakıyor. Ona baktığımı görünce, alnı kırışıyor.

"Neye bakıyorsun sen öyle?"

Boğazımı temizliyorum.

"Bütün gece böyle oturacak mıyız? Çok sıkıldım ben. Sen de telefonundan kafanı kaldırmıyorsun."

Telefonun kilidini kapatıp, yanına bırakıyor.

"Emre'ye ulaşamıyorum. Mesajlarıma da cevap vermiyor."

Gözlerimi kaçırıyorum.

"Sen de ulaşamıyorsun değil mi?"

"Yine bir yerlere takılmıştır o, döner yine sana."

Bu durumdan memnun olmadığını, asılan güzel yüzünden anlıyorum.

"Ama o benim sevgilim, nasıl böyle ortadan kaybolabilir?"

İşte o an, milyarlarca bıçağın kalbimden geçtiğini ve beni nefessiz bıraktığını hissediyorum. Öyle bir acı ki, babamın beni cezalandırdığı ve ölmek için yalvardığım saatlerden daha kötü.

Sersemce gülümsüyorum.

"Ee, sen de ondan habersiz bir dağ evine kaçtın."

Selin gülümsüyor.

"Öyle oldu değil mi? Bugün yakalanırız sanıyordum, tamam dedim artık Haluk abi bizi görecek."

İsmiyle birlikte yüzümü buruşturmamak için kendimi zorluyorum.

Selin kolundaki saatine bakıyor.

"Bunlar nerde kaldı ki? Kaybolmuş olmasınlar.."

"Bir şey olmaz merak etme," diyorum ve bacaklarımı koltuğa uzatıyorum. Selin inatçı küçük bir çocuk gibi yerinde debeleniyor.

"Ya, daha da yayılsaydın."

Gözlerimi kapatıyorum.

"Burda mı uyuyacaksın?"
"Seninle uyumamı mı tercih edersin?" diye cevap veriyorum gözlerimi açmadan.

Nasıl sinir olduğunu tahmin edebiliyorum.

"Yaa, ben de Aliş olmazsa uyuyamam diyordum."

Dudaklarım kıvrılıyor.

Selin'in koltuktan kalkışını duyuyorum.

"Ben de gidip biraz hava alayım, belki arızalara rastlarım."

Gözlerim açılıyor.

"Tek başına gitme, başına bir şey gelir falan. Seninle uğraşmayalım bir de."

"Bana bir şey olmaz, sen uyumaya devam et."

Dışarı çıkıp, kapıyı kapatıyor.

Yerimden kalkıyorum. Ve onu takip ediyorum.

"Bana bir şey olmaz demiştim," diyor beni görünce.

"Ne olur ne olmaz.."

Bu sırada ağaçların arasından çıkan Nazlı ve Savaşı fark ediyoruz.

"Siz ne diye bu karanlıkta ormanlarda geziyorsunuz arızalar?"

Nazlı, Selin'e öldürücü bir bakış atıyor.

Ah Bu BenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin