1 bölüm (işsiz LİDYA)

464 254 34
                                    

İşten ayrıldığım daha doğrusu kovulduğum günün akşamında bindiğim otobüsün en arka koltuğunun penceresinden insanların telaşını izliyorum. Işıklarda otobüs durunca görüş alanıma bir çift girdi orta yaşlarda ki çiftin evli oldukları çok bariz belliydi. Adam hızlı adımlarla öfkeli bir şekilde ilerlerken kadın ayağında ki topuklular müsaade ettiğince koşar adımlarla adama yetişmeye çalışıyor oda  öfkeli öfkeli bir şeyler saydırıyordu. Belli ki tartışmalarının üstünden çok zaman geçmemiş. Durakta bekleyen bir grup genç arkalarından katıla katla güldüklerini görünce  hayat onlara güzeldi diye geçirdim içimden.

Araç hareket edince çantamdan telefonumu  ve onunla bütünleşen kulaklığımı çıkardım. İlk iş olarak beni bilen herkesin bildiği benimse ara ara unuttuğum şifremi girdim, sonra bir gece önce özenle hazırladığım müzik listemi açtım. Bir gece önce özenle hazırlamıştım çünkü hali hazırda bir işim ve yolculukla harcamam gereken 45 dakikam vardı.İlk şarkı şuan ki ruh halime tamamen tezat düşen Pitbull ve John Ryan düeti olan Fireball oldu. Ah evet bildiniz bende yabancı müzik takıntısı olanlardanım yolculuklarımda sözleri ile  kafamı meşgul eden şarkılar yerine anlamanı bilmediğim şarkıları tercih ederim ama  dertlendim mi Mahsun Kırmızıgül bile dinlerim hadi ama itiraf edin sizde hiç ummadığınız bir anda açıp dinlemiyor musunuz ? 

Bu arada önümde ki koltuğa el ele gülerek gelen kolunda melek dövmeli bir kız ve sevgilisi oturdu.Kız kıkırdayarak adamın kulağına bir şeyler fısıldayınca adamda elini kızın omzuna atıp kızıl saçlarına öpücük kondurdu. Huzursuzca yerimde kıpırdandım çünkü tek tabanca hallerimin annemin laneti olduğuna ciddi ciddi inanmaya başladım.Aklımdan kötü düşünceleri atmak için müziğimin sesini telefonum uyarı verene kadar iyice açtım. Önümde ki çiftin fingirdeşmesini görmemek için koltuğuma iyice gömüldüm.

 Duymak istemediğimde  kulaklarımı tıkama gibi bir lüksümün olmadığı, bazan beni canımdan bezdiren  bir iç sesim var ve bugün fazlasıyla konuşkan aynı zamanda çok gür sesli, öyle ki kulağımda ki müziği bastırıp''İşsiz Lidya üstelik bir iş bulamazsan meteliksiz Lidya olacaksın'' derken gözümün önünde halime göbek atan bir hatun görüntüsü belirdi ne yalan söyleyeyim iç sesim güzel kadınmış.Derin bir iç çektim. Gözlerimi kırpıştırarak gözümün önünde ki hayali bilmediğim bir evrene uçurdum.Elimde ki telefonu dizime bırakıp parmaklarımı şıklatmaya başladığımda iç sesimin bugün benimle kafayı bozduğuna kanaat getirdim  gönderdiğim alemden ışık hızı ile geri geldi.''Aferin Lidya yeni işine çabuk alıştın '' der demez ellerimi özgür bıraktım.

Tekrar başımı akan trafiğe çevirdiğimde bir tatil şirketinin ilanını gördüm ''Alaçatıda beş gün beş gece ''

Apar topar yerimden kalktım şoföre inmek istediğimi söyledim. Gün sonu insanlarla uğraşmaktan bıkan tontiş amcam kararlı bir şekilde ''Durakta değiliz indiremem '' dese de tehditim karşında çaresiz kaldı

 Ne mi dedim ?

 Ne olacak Midemin bulandığını indirmezse orta yere kusacağımı söyledim. Aklınızın bir kenarına not edin bu taktiği kesin ve etkili bir çözüm tabi hala benim gibi otobüslerde sürünüyorsanız yada yine benim gibi araç kullanacak cesaretiniz yoksa.

Bizim indirmem ineceğim muhabbeti uzayınca hesap ettiğim yerden biraz uzakta indim.Hızlı adımlarla ilanı gördüğüm ofise doğru yol aldım. Size bir sır ben çok hızlı koşarım  eğer elimden tutulsaydı ülkemi madalyalara boğardım bu yeteneğimi neye borçlu olduğumu sorduğunuzu duyar gibiyim tabi ki 'ANNEME' elinden bir uçan birde kaçan kurtulur ben uçamıyacağıma göre tabanlarımı kuvvetlendirdim.Bu arada klasik terlikli annelerden değildir benim anacım hiç üşenmez isabet ettirememe ihtimalini katlanamaz bizi bir sinek gibi yakalayıp pestilimizi çıkarır. Kuralları vardır yüze dokunmaz en sevdiği yerimiz popomuz ve acil durumlarda çimdiklediği kollarımız. Annemi size yeri geldikçe çok çok bahsedeceğim şimdilik  aklımda ki harika fikrin peşine düşmüş durumdayım.Benim için bir kardeş kadar değerli telefonumu çantama koyup acentaya giriş yaptım.

Alaçatı tatilinin umduğumdan çok para tuttuğunu öğrendiğimde büyük bir hayal kırıklığı yaşadım. Benim iç sesimden çok kumam gibi davranan iç sesciğim ''Ne bekliyordun Lidyacım bedavaya yada babaların hayrına mı götürmelerini '' derken içimde samba yaptığına yemin edebilirim. Şuan üç dileğim olasa hepsini iç sesimi susturmak için seve seve harcardım. Kös kös dışarı çıktım.

Tatil şirketini hemen yanında ki telefoncunun pavyon vari ışıkları beynimdeki karanlık odaların ışıklarını sonuna kadar açınca  aklıma harika bir fikir geldi.

Ben bu tatile gidecektim bedeli ne olursa olsun. Fikrimi değiştirmeden telefoncuya hızlı bir giriş yaptım karşımda ki çocuk biraz korktu.Sanırım beni azılı bir hırsız sandı. Oysa ki tek derdim telefonumu satmaktı. Evet evet şu gözüm gibi baktığım yaklaşık olarak 4 kirama bedel telefonumu.Evet kardeşim gibi severdim ama ''Gibi' dedim kardeşim demedim kızmayın hemen.Yoksa kardeşimi hayatta satmam küçük yaşlarda yaşananlar liste dışı sakın ağzını açmayın.

İş sesim dumura uğradı ''Kızım saçmalama bir tatile değer mi ? hem orada bir kare resim çekmedikten instagrama atmadıktan sonra neye yarar tatil '' dese de dinlemedim aldığım paranın biraz aşağısına içim cız ede ede sattım sarı kızımı. İç sesim haksız sayılmazdı ben şimdi hiç tek kare resim çekemeden nasıl tatil yapacaktım deneyip görecektim.

Bekle beni Alaçatı ben geliyorum diyerek tekrar otobüse binmek için durağa yürümeye başladım sonra fakirliği ne kadar kanıksadığımı fark ettim cebimde param vardı ben hala otobüse binmeyi düşünüyordum. Keskin bir u dönüşü yaparak taksiye el kaldırdım. Birkaç gün olsa da ağa da bendim kralda.


LİDYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin