Hoppla! Dieses Bild entspricht nicht unseren inhaltlichen Richtlinien. Um mit dem Veröffentlichen fortfahren zu können, entferne es bitte oder lade ein anderes Bild hoch.
Bu hangi şarkıydı la
Yeni bölümden merhaba🤍 jimin ve Jungkook'un sizi sinir krizine soktuğu ficime hoşgeldiniz!!! Aga yazarken sürekli Jimin sen napıyon diyorum. Bence daha çok haklı olan taraf Jungkook.
Neyseeee bakalım bu bölümde ne olacak???
Yorum sınırı: 130
İyi okumalar...
—————————->————-<—————————-
"Tamam, çok yaklaşmanıza gerek yok." Jungkook her zamanki gibi bize komut verirken dediklerini uyguluyorduk. Normalde bu sahnede Taehyung'un dudaklarıma bir öpücük vermesi gerekiyordu ama Jungkook bu sahneyi kaldırmıştı.
Beni hastanede öptüğünden beri son birkaç gündür bana oldukça nazik davranıyordu. Bu oldukça hoşuma giderken onu bozmamak için elimden geleni yapıyordum. Arabada "Sana geldiğim her an beni itiyorsun." Sözlerinden kendime bu dersi çıkarmıştım.
Sonuçta ne demişler? Geç olsun güç olmasın.
Taehyung'un eli belimdeyken beni hafifçe kendine doğru çekti. "Açın biraz arayı." Jungkook anında ikaz ettiğinde yüzümde hafif bir sırıtma oluştu. Elimi Taehyung'un omzuna atıp aramızdaki mesafeyi biraz açtım.
"Böyle iyi mi hocam?" Ojeli parmaklarım hala Taehyung'un omzundayken gözleri tam olarak oraya kaydı. İç çekip "İyi." Dedi yalnızca. "Şimdi Taehyung gözlerine bakarak konuşurken sen yan tarafa doğru bakacaksın. Hemen arkanda Lana'ya doğru."
———-
"Jimin sen bekle." Herkes salondan bir bir çıkarken Taehyung hemen benim yanımda durdu. Jungkook kaşlarını çatarak ona bakarken Taehyung bana döndü. "Bekleyeyim mi?" Benim cevap vermemi beklemeyen Jungkook "Beklemene gerek yok. Çıkabilirsin." Diyerek kapıyı gösterdi. Ben sesimi çıkarmadığımda yenilgiyle omuzlarını düşüren Taehyung yanımızdan ayrıldı.
"Kapıyı kapat ve gel." Kaşlarımı kaldırarak profesörüme baktım ve koltuğa oturdum. "Bana emir verebileceğini size düşündüren ne?" Kölesi değildim. Git kapıyı kapat gel de ne demekti?" İç çekti ve ayağa kalkıp kapıyı kapattı. "Şu inatçılığın..." Sahte bir gülümsemeyle "Biz buna inat değil, kendini ezdirmemek diyoruz." Diyerek açıklamada bulundum.
Tam önümde dizlerinin üzerine çöktü ve ellerimi ellerinin arasına aldı. "Seni ezmek gibi bir niyetim yok Jimin." Dedi alçak çıkan sesiyle. "Vitanla hala iletişim kuramıyor musun?" Doğru ya o beni asla düşünmezdi. Tek amacı yaptığı hatayı düzeltmekti. Ellerimi ellerinin arasından kurtardım. "Jimin, yapma artık böyle." Dedi ellerimi çektiğimde.
"Bir şey yapmıyorum." Diye karşılık verdiğimde gülümsedi. "Şu hareketlerimiz yüzünden millet bizi bipolar sanacak." Omuz silktim. Evet biraz fazla gel gitliydik. Bunu bende farkındaydım.
