KARMAŞIK

10.

10.

Aker ailesi, her zaman güçlüydü.

Her zaman herkesin korktuğu, çekindiği ve ne yaparlarsa yapsınlar, yaptıkları her şey her zaman tek doğru gibi görülen bir ailelerdi.

Kimsenin karışmaya gücünün yetmediği bir adları vardı. Aker adı geçen yerde, insanların içine bir korku doğardı.

Ta ki onlar ortaya çıkıp Aker'lerin tüm forsunu tek bir gecede yıkana kadar, bu böyle devam etti.

O geceden sonra hiçbir şey, Aker ailesi için iyi ilerlemedi.

İki tarafta, birbirlerinin başına neler getireceklerini umursamadan, hareket etmeye başladılar ve bu, iki ailenin de yıkımına bir taş ekledi G'nin ailesi, Aker'lerin tüm forsunu yerle bir ettikleri gece, Selim Aker bir yemin etti.

Ettiği yeminin ileride onu kızından edeceğini bilemezdi.

Ama G, öyleydi. Unutmaz ve unutturmazdı.

Ve eninde sonunda intikamını alırdı.

Neye mal olursa olsun, yapardı bunu. Çünkü hayatına devam etme sebebi buydu. Tüm geçmişinin intikamını almak ve geçmişini kana bulayanların geleceklerini yok etmekti.

G, Selim Aker'den böyle intikam almıştı.

Kızını ondan çalarak. Ama tek intikamı bu değildi. Selim Aker'in kızı ile buluşmasına izin vermişti ama onun, Melis'in, ailesi tarafından tam olarak benimsenmemesi için elinden geleni yapmaya da kararlıydı.

G, kimse fark etmese de onların çok yakınındaydı. İçlerindeydi ve Aker'ler, manipülasyona oldukça açıklardı.

Özellikle de, işin içine bambaşka duyguları girdiği zaman, karşılarında duran kişinin tüm sözlerine sorgusuz sualsiz inanırlardı.

Emir'in tüm bu hal ve hareketlerinin sebebi oydu, onun önüne konan ikinci bir dosyaya yazdırdıklarıydı.

Ve en önemlisi ona ikinci dosyayı veren kişiydi. O, bir kere yediği darbeden sonra pek bir güven kırıntısı bile bırakmamıştı içinde ama yine de, Emir inanmadan edemiyordu.

Aynı şekilde Emre'nin hastanedeki giyinme dolabına bırakılan notu da G bıraktırmıştı.

Ve ona söylenen cümleleri, bizzat G. tarafından yazılmış ve G'nin isteği üzerine onun tarafından söylenmişti. Normal şartlarda, Emre'nin bunu sorgulaması gerekirdi. Ama duyguları, mantığından üstün gelmişti.

Zaten asıl konu, Emre için hiçbir zaman iki dudak arasından çıkan sözler olmamıştı. Onun için asıl olan o cümleleri kimin kurduğuydu ve bu, G'nin planının tıkır tıkır işlemesine neden olmuştu. Onun dudakları arasından çıkan her bir cümle, Emre'ye göre tam doğruydu.

Her ne olursa olsun, onun dediklerine inanırdı.

Çünkü aşk, böyle bir şeydi. Onu tamamen doğru saymaktı.

Ve G, onların can damarlarını bildiği için, ikizlerin Melis'ten nefret etmelerine sebep olacak şeyi çok iyi biliyordu. Onların nefret duygusunun nereden ve nasıl ateşleneceğini iyi biliyordu.

O, tüm Aker ailesine hakimdi. Hepsi hakkında en ufak şeyi bile biliyordu. Senelerdir, bu zamanları beklemişti. Senelerdir, bile isteye hepsini bir arada tutmuştu.

Ve senelerdir, Selim'in çektiği acıdan güç alıyordu.

Ve hissediyordu. Bitişe az kalmıştı. Sonu nasıl olacal bilmiyordu ama kendi sonu gelirken Aker'lerin sonunu getirmek konusunda da kararlıydı.
Ona bu konuda en yardımcı olacak kişi de, farkında olmasa da Emir'di.