POYRAZ-17

6.5K 300 10
                                    

Çağan ile konuşmamın üstünden üç saat geçmişti. Hergün altı ders işleyecekmişiz. Her biri otuz dakika. On beş dakika da teneffüsler var. Yaklaşık dört buçuk saat işte. Geri kalan zaman bize ait. Konuları zaten bildiğimiz için hocalar kısaca anlatıp soru çözdürüyorlardı. Aslında yaz kampı eğitimim için iyi olmuştu. Çünkü konuların çoğunu biraz unutmuştum. Ve evde olsam kesinlikle dizi izler veya Beste ile birlikte takılırdım. Ya da Çağan ile birlikte dışarı da çıkabilirdim.

Zilin çalmasıyla düşüncelerimden sıyrıldım ve sınıftan çıktım. Üç derse de girmeyen Uraz'ı tek başına bana arkası dönük yürürken görünce dejavu yaşadım. Küçük tartışmamızın ardından kulübeden çıkmıştı ve bende onu izliyordum. Eğer elbise olmasaydı yine sırtına atlayabilirdim. Zehirlendiğim gün yeterince rezil olmuştum. Yapsaydım daha normal karşılanırdı. Herneyse diyerek hızlı adımlarla Uraz'a yetiştim.

"Bende ne zaman o mükemmel popomu izlemeyi kesip yanıma geleceğini merak etmiştim."

"Bindi ni zimin i mikimmil pipimi izlimiyi kisip yinimi giliciğini mirik itmiştim." Diyerek onu taklit ettim. Benim tanıdığım Uraz kaşlarını çatıp bana bakması gerekirken gülüyordu.

Söylediğim cümleyi içimden tekrar ettim ve neye güldüğünü anladım. Kaşlarımı çatıp Uraz'a baktım.

"Hemen sapıkça anla zaten. Pis sapık! Ayrıca ben arkandan bakıyordum. Öyle birşey olamaz."

"Ha arkamda olmasan doğruydu yani" deyip tekrar gülmeye başladı. Elimi yumruk yapıp karnına vurdum. Ani bir refleks olarak bileğimi tuttu. Bende bileğimi tuttuğu için durdum. Beni baştan aşağı süzdü ve tekrar gözlerime baktı. Açıkçası Uraz dışında biri yapsaydı çok daha fazla rahatsız olur ve o kişiye küfür ederdim.

"Benim gömleğimin sende ne işi var?" Dediğinde gülümsedim.

"Ödünç aldım. Bu elbisenin üstüne uygun birşey almamışım. Bende senin gömleğini aldım. Nasıl?" Dedim.

"Elbise güzel. Sanada yakışmış ama şimdi git çıkar şu elbiseyi."

"Ne? Hayır. Asla."

"Alya. Güzelim sinirlendirme beni. Hadi çıkar şu elbiseyi daha adam akıllı birşey giy. Başbaşayken bunu giyebilirsin merak etme." Dedi ve göz kırpıp sapıkça güldü.

"Hayır! Banane çıkarmıycam. Hadi gelde çıkarttır." Dedim ve arkamı dönüp seri adımlarla ders işleyeceğimiz kulübeye yöneldim.

Fazla uzaklaşamadan Uraz kolumdan tutup beni durdurdu ve kendine döndürdü.

"Beline bağla şu gömleği." Dediğinde şaşırmıştım. Çıkartmam için ısrar edeceğini düşünmüştüm. Ama kurcalamadan çıkardım ve belime bağladım.

"Oldu mu beyfendi?" Dedim alay eder biçimde.

"Olmadı." Dediğinde şaşırdım ve suratına baktım. Fakat fazla uzun sürmedi. Kendimi onun poposuyla bakışırken buldum yine.

Aslında neden gömleği belime bağlattığını şimdi anladım. Elbisem kısa olduğundan beni omzuna aldığında biryerimin gözükmemesi içindi. Adam zeki.

"URAZ! İndir beni! Hayvan herif! İndir lan! Öküz!" Ben ona hakaretler yağdırıp aynı zamanda sırtını yumruklarken o gülüyordu.

"Alya. Güzelim sen kilo mu aldın?" Dediğinde buna aldırmadım. Kilo takıntım hiçbir zaman olmamıştı.

"Uraz! İndirsene sığır! Dangalak!" Ağır sözler söylememek için kendimi zorluyordum. Çünkü şuan toplum içerisindeyiz. Ve iki ay burda duracağımı düşünürsek bana saygısız demelerini istemem. Tabii son gece partide yapacağımı göz önünde bulundurmazsak.

POYRAZWhere stories live. Discover now