3

111 19 49
                                    

"-Ve göz göre göre ortalığı birbirine kattınız!"

Gryffindor bina sorumlusu Mrs. Weasley'nin tepesi tamamen atmıştı. İleri yaşlı kadın, dakikalardır genç cadı ve büyücülere azar çekiyordu. Isagi, şu anda Karagöl'ün dibinde; vahşi deniz hayvanlarından kaçmayı yeğlerlerdi.

"Başlatanın adı ise tüm Hogwarts'ca biliniyor! Isagi Yoichi! Yine tüm belayı üzerinde topluyorsun! Geçen yıl Slytherin'li safkan Kaiser ile yumruk yumruğa dövüşen de sen değil miydin?!"

Isagi, basitçe kadını onayladı. Hogwarts'da 5 senedir aynı bina sorumlusu ile beraberlerdi. Şimdi ise yeni müdürün beraberinde getirdiği korkunç öğretmen kadrosuna katlanmak zorundalardı.

Melanie Weasley, ayrıştırıcı safkanların başında gelirdi. Kardeşlerinin aksine saplantılı şekilde safkanlığı savunurdu. Yüzü buruş buruş, elleri zar zor tutuyor ama safkan safkan diye ortada geziniyor. Trajikomik, değil mi?

"Hepinize gerekli cezayı Müdür Bey verecek! Ama hayır! Ben sizin bu dik başlılığınızla nasıl uğraşacağımı iyi bilirim!"

Kadın, Gryffindor ortak salonunda bas bas bağırırken giriş kapısı yumruklanır. Tüm dikkatler kapıya çevrilirken Mrs. Weasley, ilk sınıf öğrencilerinden birine kaş göz yaparak kapıyı açmasını söyler.

Küçük öğrenci kapıyı sonuna kadar açar. Kapı eşiğinden adım atan büyücüler, beklenmedikti.

"Mrs. Weasley. Değerli öğrencilerim, birkaç saat önceki olaylar yüzünden öğrencilerinizden af dilemeye geldiler."

"Mr. Parkinson? Ne dediniz?"

Isagi, yaşlı profesörün Parkinson olarak hitap ettiği profesörü baştan aşağı süzer. Weasley'in aksine gayet genç ve diri duruyordu. Koyu renkli saçları ve buğday teni, Gryffindor ortak salonunun sarı ışıklarıyla parlamıştı. Adam, kemik gözlüklerini düzeltti ve tekrarladı.

"Kavganın sorumlusu olan Itoshi Sae, Gryffindor'lardan özür dilemeye geldi dedim. Sorun mu vardı?"

Kısa boylu kadın, önünde dikilen adama kafasını yukarı kaldırarak bakar. Kendisinden kat kat daha soylu ve önemli bir safkan ailesinden geliyordu bu adam. Peki ya bu safkanları aşağılama çabası da nedendi?

"Sanırım sizi doğru anlayamadım. Neden bir safkan, bir melezden özür dilesin ki?"

Parkinson, kafasını yana eğer.

"Hogwarts'da benim hocalığımı yaparken bu kadar bunadığınızı fark etmemiştim."

"Bana bak-"

"Sae. Özür dile de gidelim. Uğraştırma daha fazla bu morukla beni."

7 jenerasyonluk Gryffindor öğrencileri, tıka basa dolu Gryffindor ortak salonuna adım atan Itoshi Sae'yi izlerler.

Kızıl saçlı Ravenclaw, Isagi'nin tam önünde durur. Parkinson'dan onay almak istercesine ona bakar. Adam kafasını sallayınca da, Sae başını Isagi'nin önünde eğer.

"Yaptıklarım için tüm samimiyetimle özür diliyorum. Kan statün gereğince seni aşağılamam çok haksız bir davranıştı- Eşekliğim nedeniyle özür dilerim. Affet beni."

Gryffindor kalabalığından sesler yükselmeye başlar. Sae'ye n'oluyordu böyle?! Özgür ve hür iradesiyle böyle bir şey söylemesi imkansızdı!

Isagi'nin ağzı, kelimenin tam anlamıyla açık kalır. Sae, hala başını kaldırmayınca etrafına bakınır. Parkinson'un sağında dikilen Rin'le göz göze gelir.

"Affetmediğin sürece kafasını kaldıramaz."

Parkinson'un dediğiyle Isagi'nin gözleri ona çevrilir. Şu anda neler döndüğüne anlam verememişti ama- Efsane bir dalga malzemesi olduğu kesindi.

bloody halfblood! rinsagi,Where stories live. Discover now