~Bölüm 6~

12 1 0
                                    


"Ne oynu" dediğimde şaşkın şaşkın yanıma oturmuş olan Mirza ya bakıyordum. "Allah aşkına kütüphaneye niçin gelinir oyun oynamaya gelmedim tabi ki de ders calışacağım "
"He anladım" dedim ve etrafıma baktım sesten rahatsız olan varmı diye etrafta kimse görünmüyordu oh çekip tekrar Mirza'ya döndüm
"Sen harbiden şimdi bu saatte kütüphaneye, oturup ders çalışmaya mı geldin?"
"Evet şimdi bu saatte kütüphaneye, oturup ders çalışmaya geldim. Niye gelemezmiyim?"
"Ne bilim hiç ders çalışıcak tip yok sende. "
"Ne görüyorsun sen tipimde merak ettim"
"Yani birşey gördüğümden değil yalnış anlama Neyse ders çalışmaya gelmişsin tutmayayım seni" dedim ve önündeki teste döndüm.
..
Sonunda mesaim bitmişti. Kütüphaneden çıktım kulaklığımı taktım eve doğru yürüyordum. Arkamdan birinin geldiğini fark ettim. Döndüğümde Mirza olduğunu anladım. Yanıma geldi kulaklığımı alıp kulağına taktı. Sessiz sessiz eve kadar yürüdük.

(Ah o güzel gözlerin
Döndürüyor başımı
Lütfen seni izlerken
Hor gör bu telaşımı

Tut elimden gidelim
Bu şehirde huzur yok
Sıcak şarap içelim
Ne de olsa vakit çok)

...
İki buçuk hafta olmuştu Mirza'yla tanışalı.Genelde insanları kendimden uzak tutarım ama bu çocuk beni kendine çekiyordu sanki. Okula birlikte geliyorduk, kütüphaneye işe gittiğimde mesai saatine kadar orada duruyordu mesaim bitince birlikte eve dönüyorduk, birlikte şarkı dinliyorduk, neden bu kadar çok vakit geçiriyorduk? Birbirimizin hakkında sorsan hiç bir şey bilmiyorduk ama günün çoğunda yan yanaydık. Konuşmadan anlaşıyorduk sanki o susuyordu ben susuyordum hiç bir şey konuşmadan günü bitiriyorduk.

Okula geliyodu gelmesine ama sürekli uyuyordu. Gece uyumadığı kesindi. Dün sabah saat beş te kalkmıştım dışarı baktığımda Mirza'nın eve yeni geldiğini gördüm. Bu saate kadar ne yapıyordu uyku problemi mi vardı anlayamıyordum. Bugün evden çıktığımda ayakkabılarını kapıda gördüm. Kapıyı çalmayı düşündüm ama ne diyecektim ki?
Okula vardığımda bir kaç dakika sonra ders başlamıştı.

Bugün zaman çok yavaş geçmişti bir an edebiyat dersi hiç bitmeyecek sandım. Eve gelmiştim. Bir hafta işe gitmeyecektim neden olduğunu bende bilmiyordum. Sadece bu hafta kütüphane kapalı olucak gelmeyin demişlerdi. Başka yere taşınacağını duymuştum. Eğer uzak bir yerse bırakmak zorundaydım. Aslında paraya ihtiyacım yoktu sözde "beni çok seven" annem ve babam yüklü miktar para gönderiyorlardı. Ama insan kendi parasını harcamak istiyordu bir zaman sonra.

Odama girdiğimde çok dağınık olduğunu fark ettim. O kadar çok üşeniyordum ki odayı toplamaya anlatamam. Ama yatağımda kıyafetlerden yatacak yer kalmamıştı zor da olsa toplamıştım. Kendime nodle yapıp test kitaplarımın başına oturdum. Ders çalışırken bir şeyler yiyesim geliyordu sürekli. Ama bir türlü derse odaklanamıyordum aklım Mirza'ya gidiyordu, bugün niye gelmemişti acaba? Ayakkabısı yoktu kapıda. Dışarıdan takırtı sesi geldiğinde yerimden kalkıp kapıya çıktım. Asansörden geldiğini anladım içeride biri var mı diye bakınırken merdivenlerden çıkan Mirza'yı gördüm. Beni fark ettiğinde "Bir tane çocuk kalmış asansörde çıkarıyorlar aşağıdan merak etme."dedi. Sesi kısık geliyordu, gözleri sulanmış ve kızarmıştı. Hasta olduğu her halinden belliydi. Elindeki sigara paketini fark ettiğimde sinirle "Hem hasta olmuşsun hem dışarı sigara almaya mı çıkıyorsun yatıp dinlenmen gerekmiyor mu senin!" dedim. Öksürüp "iyiyim ben bir şeyim yok" onu dinlemeyip yanına gittim ve elimi alnına koydum "Bu sıcakta kazak giymişsin. Ateşin var yanıyorsun şuan ilacın var mı?" Hayır anlamında kafasını salladı. Bir anda geriye doğru sendeledi ayakta zor duruyordu birde iyiyim diyordu. "Sen içeri geç ben sana evden ilaç alıp gelicem. Iyiyim felan deme ayakta zor duruyorsun şu an. Lafımı ikiletme içeri geç yat kapıyı aralık bırak tekrar ayağa kalkma." dedigimde gülümsüyordu "Emredersiniz komutanım" deyip içeri geçti.

Eve girip ateş düşürücü ve soğuk algınlığı ilacını bulup Mirza'nın evine geçtim. Oturma odasında yoktu öksürük sesi duydum ve o tarafa yürüdüm. Kapı acıktı yine de kapıya vurup içeri öyle geçtim. Sade bir odası vardı dolap yatak ve komodin.
Yatağa yatmış ve yorganı başına kadar çekmişti. Yanına gidip "Ben ilaçları getirdim ama bunlar aç karna içilmez yemek yedin mi?"
"Birşey olmaz içim gitsin"
"Öyle olurmu hiç ben sana çorba yapıp gelicem" dedim ve üzerindeki yorganı beline kadar aşağı çektim. "Üstünü örtme daha çok ateşin çıkar bekle gelicem" dedim ve ayağa kalktım. Oda gözlerini kapatmış ellerini ısıtmaya çalışıyordu. Kendi evime geçtim çünkü burada yapıcak malzeme yoktu. Çorbayı hızlı bir şekilde yapıp. Tencereyle birlikte yan daireye geçtim.

Mutfağa tencereyi bırakıp tabağa çorba koydum yanına da şu alıp tepsiyle Mirza'nın odasına geçtim.Tekrar üstüne yorganı çekmişti. Tepsiyi komodinin üstüne bırakıp Mirza'ya doğru eğildim ateşini ölçmek için. Daha da artmış görünüyordu. Yere çömelip yavaşça kolunu dürttüm."Mirza kalk çorba yaptım " hafif kıpırdandı "İçmicem ben canım istemiyor. Çok üşüyorum kilimayı azıcık daha açsana "
"kalkmazsan eğer Nazmiye teyzeyi çağırırım hamarat kızıyla gelir görürsün gününü. Kalk hadii" dedim ve zorla yatağa oturttum. Önüne tepsiyi koydum. Zorla eline kaşığı tutuşturup içmesini sağladım. Çorbayı bitirdikten sonra ilaçları alıp içirdim. Sonra yine yatağa sokulmuştu. Mutfağa geçip temiz bir bez buldum ıslatıp Mirzan'nın alnına koydum. Biraz irkilmişti bezi almaya kalkınca eline vurup elini geri çektim. Yapıcak bir şeyimin kalmadığını anladığında "Ben gidiyorum ozman bir şeye ihtiyacın olursa cağırırsın" dedim tam gidecekken bileğimi tuttu "Yanımda kal yalnız kalmak istemiyorum" dedi. Donup kaldım. Yanımda kal demişti değil mi ben mi yanlış anladım. Kalmalı mıyım gitmeli miyim? Gitmek de olmazdı ki yani şimdi hastaydı çocuk öyle bırakılmazdı ne de olsa komşumdu ayıp olmasın kalayım bari.

Kesinlikle endişelendigim için kalmıyorum kesin yani

Bileğimı hala tutuyordu geri çekmeye çalıştım ama başaramadım. Yatakta boş olan kısma oturdum. Arada bir elimi kaldırıp ateşi düştü mü diye bakıyordum.Bir zaman sonra gözlerimi dinlendirmek amacıyla kapattım.

Gözlerimi araladığmda sabah olmuştu ve bir kolun arkadan belimi sardığını fark ettim.
Bir dakika neler oluyor şu an burdaaa!! AAaaaa!!! kafamın içindeki bağrış yankılanıp yankılanıp duruyordu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 06 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Ayışığı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin