Gümüş Kitap

9 1 0
                                    


Yıl 1672 Shimetsu şehrinin çay bahçesinin ortasında, bir genç belirdi. Adı Kaito'ydu. 17 yaşındaki bu genç, 183 boyunda uzun boylu koyu mavi saçları, mavi gözleri  ve kendine güvenen bir görünüme sahipti. köşede bir masada Yumi adında 16 yaşında pembe omzuna kadar gelen saçları olan kızıl ve parlak gözleri olan bu kızın  yanından geçerken onun ilgisini çeken gizemli kitabı fark etti. Gümüş renginde ve çok parlaktı.

Kaito:"Merhaba kitap ilginç görünüyor. Ne okuyorsun?"

dedi nazik bir ses tonuyla, Yumi, hızlıca kitabı çantasına sakladıktan sonra Kaito'ya gülümsedi.

Yumi: "Sadece bir şeyler inceliyordum, Ayrıca kimsin ?"

Kaito, Yumi'nin yanına oturdu ve merakla sordu: 

Kaito:"onu bunu boş ver Ne tür bir şey inceliyordun?"

Yumi, gizemli bir gülümsemeyle,

Yumi: "Sırlarla dolu bir kitap," 

diye cevap verdi. Kaito, Yumi'nin cevabını ilginç buldu.

Kaito:"Büyücülük hakkında mı?" 

diye sordu .Yumi, gözlerini kısarak kaitoya baktı ve evet anlamında başını salladı.

Yumi: "Evet, doğru tahmin ettin."

Kaito'nun gözleri parladı.

Kaito: "Ben de bu büyülü dünyanın yapısına ilgi duyuyorum, profesörlerin söylemlerine göre büyü kavramı yaklaşık 250 yıl önce ortaya çıkmış" dedi heyecanla, "Belki bir gün keşfetmek için dünyanın dört bir yanını gezerim."

Yumi: senin için üzüldüm senin gibi bir köylü bir  ucube büyünün ilerleyişini göremez tepki verecek kadar iyi gözlere yada büyü için yeterli manaya sahip bile olamaz sol cebinde gördüğüm iplikler ve  bez parçasına bakınca anladım sanırım terzi falansın.  

Kaito, Yumi'nin sözleri karşısında biraz üzülmüş olsa da, içindeki incinmişliği göstermeden nazik ve anlayışlı bir şekilde cevap verdi;

Kaito: "Evet, köylüyüm ve terzi olarak çalışıyorum. Ancak bu, benim büyüye olan ilgimi veya yeteneklerimi gölgelemiyor. Belki de sizi şaşırtacak kadar bilgiliyimdir, kim bilir?"  içses: of kimi kandırıyorum ben ya.

Yumi: Buraya iyice kokunu saldın.Bence artık masadan kalkma zamanın geldi. Kısacası defol git."

Kaito yediği onca hakaretten sonra derin bir iç çekip çay bahçesinden çıkıp evine doğru yavaş adımlarla yürüdü. Yaklaşık 10 dakika sonra evdeydi. Kumaş ceketinin içerisinden bir kitap çıkardı ki o kitap evet Yuminin kitabıydı çaktırmadan konuşma sırasında dızlamıştı kitabı eline alıp inceledi

Kaito: umarım değeri yüksektir de 10.000 Gil'e okuturum 

Derken elindeki kitap aniden toza dönüştü odanın içi sis bulutuna döndü birkaç dakika sonra duman yok oldu  kaito yuminin kopya büyüsü yaptığını anlamıştı. Zaten o kadar nadide bir kitabın başı boş bir çantada durması hiç güven verici olmazdı





/ bu bölüm kısa olsun çoook üşendim

hilekarın oyunuWhere stories live. Discover now