EP-1 ~ SİYAH GÜL VE KESKİN

25 3 0
                                    

Ağrıyan kirpiklerim zorla aralanan gözlerime eşlik ediyordu. Kafamı yastıktan kaldırarak önümde duran aynaya baktım.

Adeta bir ölü gibiydim...

Bembeyaz bir tenim, kahve rengine karışık siyah saçlarım, mavi gözlerim ve yorgun bir yüzüm vardı.

Yataktan kalkarak omuzuma düşen saçlarımı topuz yaptım. Banyoya girip elimi yüzümü yıkadım.

Kafam hâlâ ağrıyordu, dün öldürdüğüm adamın kan kıkusu hâlâ üzerimdeydi.

Evet dün yine birini daha öldürdüm. Cihan Akarcalı diye biri. Kendisi tam 5 kişiyi öldürerek parayla adaletsiz bir şekilde hapishaneden çıkarılmışdı. Ve banada onun işini hâll etmek kalıyordu.

Ben Siyah gül lâkabında bir kadınım. Çoğu benim bir erkek olduğumu düşünürken, çoğu bir uzaylı olduğumu söylüyor.

Ben kimseye çalışmıyorum kendi hedefimi kendim seçerek işi bitiriyorum.

Pislik olduğuna emin olduğum kişileri anında yok ediyorum. Bu benim işim değildi, ama Siyah gül'ün işiydi.

Bu lâkabı bana insanlar takdı. Çünkü bütün hedeflerimi öldürdükten sonra onlara bir siyah gül bırakıyordum.

Bu benim imzam. Her kes korku içinde ismimi anırken, ben aslında insanlara zarar vermek yerine onları zarar vermek isteyenlerden koruyorum.

Benim Siyah gül olduğumu sadece bir kişi biliyor. Ve buda Asya.

Çocukluk arkadaşım Asya , bir avukat.

Ben gizli gizli adaleti sağlarken o, herkesin önünde adaleti sağlamaya çalışıyordu. Aynı evde yaşamamıza rağmen, bir birimizi çok nadir görüyorduk. O gündüzleri işe gidiyordu, bense geceleri ava.

Ve işte yeni bir kurban bulmak için işe başladım.

...

İki saatlik araştırma sonucu buldum onu. Lâkabı Keskin olan bu adam çok saklı biriydi.

Mafya lideri olduğu gerçegi bunları açıklıyordu. İsmini bilmediğim bu şahıs söylenenlere bakılırsa en korkunç katil.

Kendime yeni bir oyuncak bulduğuma göre biraz rahatlaya bilirim.

Kendime bir kahve döküp pencerenin önünde durdum.

Her yan karla doluydu. Kış mevsiminden nefret etmemin sebebide buydu, ayak izleri ve kan'ı belli ediyordu.

...

Hava kararmaya başladı, hazırlanmalıydım birazdan avımı kontrol etmeye qidecektim.

Ama şaşırmama neden olacak bir şey oldu. Asya evdeydi, ama daha çok erkendi.

"Bir şeyimi oldu?" diye sordum. Çantasını koltuğa atarak yanıma gelip sarılmak için kollarını açtı. Ellerimi açmadığımı görünce yüzünü buruşturup ellerimi açmaya çalıştı.

Sonunda başarmıştı. Bana sarılarak kendini mi avutuyordu?

Bana sarılmayı başardıktan sonra gidip koltuğa oturdu. "Soruma cevap verir misin artık! " sinirlenmiştim, sorduğum sorulara cevap vermeyince kızdığımı biliyordu. İnadına daha da uzatıyordu. Kafasını kaldırıp yüzüme baktı " İstifa ettim" dedi. Şaşırmayacağımı iyi biliyordu. "Neden? " cevabını bildiğim soruları sormayı seviyordum. "Çok fazla haksızlık var" cevabı beni güldürmüşdü, " Böyle bir yer olduğunu zaten tahmin ediyordun, ama sırf inadına avukat oldun ", " Ben senin gibi olmak istiyorum desem, beni eğitirmisin?" hayır diyeceğimi biliyordu.

SİYAH GÜLWhere stories live. Discover now