Ayışığı

~Bölüm 1~

Bugünün de diğer günlerden bi farkı yoktu
18 yaşında sınava hazırlanan gecesi gündüzü olmayan her gün yataktan kalkıp hayatı sorgulayan bi kızım.Bu sorgulamanın sonu olmadığını bildiğim gibi yataktan kalkıp elimi Yüzümü yıkadım.

Ev çok sessizdi her zaman olduğu gibi. Okul kıyafetlerimi nereye attığımı ararken yerdeki kıyafetlerime dolanıp düştüm, "Allah ım sen bana sabır ver kim koydu bunu buraya ya!" Tabiki de ben koymuştum. Şu dünyada ki en üşengeç insan olabilrim yemin ederim. Söylene söylene kalkıp okula hazırlandım.

Dışarı çıktığımda hava hafif yağmurluydu. Yağmurlu günleri seviyorum kulakligimi kulağıma takıp troprak kokusunu içine çekmek insani iyi hissettiriyor. Ta ki yoldan geçen arabanın üstünü ıslatmasina kadar.
Hafif ıslanmıştım ama okula yaklaştığım ve geri eve yürümeye üşendiğim için yürümeye devam ettim.

Sınıfa vardığımda perdeler çekik olduğu için sınıf karanlıktı. Genelde sınıfa ilk gelen ben olurum ders çalışmak için. Ama şu an hiç ders çalışasım olmadığı için sırama geçtim. Sıram duvar kenarında en arka sıraydı. Çantamı bırakıp kolumu masaya koyup yan bir şekilde yattığımda yan sıramda birinin yattığını gördüm anlık bi korkuyla bağırdığımda çocuk hafiften kıpırdadı."Burada da mı rahat yok " gibisinden şeyler homurdandığını duydum. "Özür dilerim rahtsız ettiysem seni görmediğim için anlık bir korkuyla bağırdım " dediğimde beni hiç siklemedigini anladim çünkü kıçını dönmüş uyumaya devam ediyordu. Bu çocuğu daha önce ne sınıfta nede okulda görmemiştim yeni nakil öğrenci olacağını duymuştum o bu çocuktu galiba iyide sabahın köründe burada niye uyuyordu.

Ben de niye özür diliyorsam. Bazen insanlara karşı fazla mı kibarım diye kendimi sorgulamıyor deilim. insan döner birşey der be görünmez miyim ben. Fantastik güçlerim olup olmadığını düşünürken sınıfa öğrenciler gelmeye başladı. Bende kulaklığımı takıp kafamı sıraya koyup zilin çalmasını bekledim. Çocuk tam yattığım tarafta olduğu için gözüm gidiyordu ister istemez gerçekten uyuyor gibi görünüyordu.

Bir süre sonra zil çaldı ve sınıfa ingilizce öğretmeni girdi. Bu ders herkesin bildiği gibi uyuma dersiydi. İlkokuldan beri inglizce görüyorum hala bir bok anladığım yok. Hoca sınıfa girince uyuyan çocuk da uyanmış ve oturur pozizyona geçmişti. Hoca yeni gelen çocuğu yanına çağırıp sınıfa yeni birinin geldiğini ve kendisiyle iyi geçinmemizi söylemişti. Şöyle bir bakınca harbi yakışıklı çocuktu. Sarı saçları hafif önüne geliyordu mavi gözlerini zar zor seçebilmiştim uykulu gözlerle etrafına bakarken gözlerimiz bir an buluştu ve hemen gözlerimi geri çektim.Sınıftaki kızların gözleriyle çocuğu yediğini farkettim.Bende mi böyle bakıyordum diye düşünmeden edemeden.

Adının Mirza olduğunu öğrendiğim çocuk sırasına geçip oturdu. Sınıfın tabiri caizse oruspu kızı aleyna hemen Mirza'nın önünde oturuyordu arkasını dönüp "Merhaba ben Aleyna söylemeden edemedim ama cok yakışıklısın" deyip çocuğun dibine kadar girdi. Mirza boş gözlerle kıza bakarken gülmemek için kendimi zor tutuyordum bana da eğlence çıkmıştı iyi mi. Mirza Aleynayı umursamadan sırasına yatıp uyumaya başladı . Aleyna bozulmuş gibiydi önüne dönüp saçıyla oynamaya başlamıştı. O sırada hoca derse başladı.
...
Bütün gün bugün nasıl biticek diye düşünürken son dersin tenefüsündeydik. Matematik çözmeye çalışıyordum ön sıradaki kızların bağıra bağıra konuşmalarına ve gülüşmelerini duymamaya çalışarak. Sınıfta genelde yalnızdım, hiç arkadaşım yoktu. Aslında sebebi insanalrın iki yüzlü olduğunu bilemem ve kimseye güvenmek istemedigim den kaynaklıydı. Mesela o gruptaki kızlardan Melisa en yakın arkadaşı gibi görünen Afra'nın arkasından o yokken sürekli konuşuyordu. Onunla takılma sebebi de afra nın zengin olması ve onun parasını yemek istemesi. Diğeri de Ebrar o da sırf erkeklerle daha yakın olmak onlarla takılmak için onların her istediğini yapıyordu. " Ebrar bana bunu alırmısın , Ebrar bana kopya verirmisin, Ebrar benim yerime şunu yaparmısın."gibi şeylerle onlara yaranmaya çalışıyordu tabi erkeklerde onu kullanıyordu. Zaten erkeklerinde kızlardan geri kalır yanı yoktu zayıf gördükleri kişilerle dalga geçip duruyorlardı. Ömer mesela sınıfta ki kilolu kızla dalga geçmeye onu aşağılamaya başladığında herkes bunu eğlence olarak görüp kızın üstüne gitmişlerdi kızda daha fazla dayanamayıp okul değiştirmişti. Bana genelde sözlü olarak birşey demiyorlardi kızların aralarında benim hakkımda konuştuklarını saymazsak iyi idare ediyordum.

Testi bitirip etrafima baktığım sırada yeni gelen çocuğun hala uyuduğunu gördüm. Ölmüş olabilirmi diye düşünmeye başladım beni bile geçmişti. İnsan bütün gün uyuyabilirmi ya? bu cocuk nasıl uyuyor diye düşünürken yattığı yerden gözlerini açtı direkt göz göze gelmiştik. Gözlerimi hemen kaçırıp önüme baktım. Of çocuğu kesiyormuş gibi görünüyordum kesin. Zaten kesiyordun Lena kendine gel. Ama ister istemez dikkatimi çekiyordu sarı saçları, mavi gözleri özellikle de burnu , burnu çok güzeldi.

O sırada zil çaldı ve sınıfa matematik öğretmenimiz kenan hoca girdi. Konunuz bittiği için herkese test dağıttı ve çözmemizi istedi. Testi alıp çözmeye başladığım sırada Kenan hoca Mirza'nın yanına gidip eski okulunda bu konuyu görüp görmediklerini sordu. Mirza "konunun bitmesine az kalmıştı" dediğinde Kenan hoca etrafına bakınmaya başladı o sırada göz göze geldik bana gülümsemeye başladığında başıma iş aldığımı anladım."Bence sana Lena konuyu anlatabilir konuyu hakim biri. Arkadaşın konuyu tam bitirmemiş Lenacığım sen yardımcı olurmusun?"
Nasıl hayır diyebilirim diye düşünürken hoca "Mirza sen Lena'nın yanına geç birlikte çözün anlamadığın yerleri sorarsın. " dediğinde donup kaldım. Hocam benim anksiyetem var iki cümleyi yan yana getiremiyorum desem işten siyrilabilirmiyim ki? Mirza yanına gelip oturduğunda iş işten geçmişti bile.

İlk kez yazdigim için yazım hataları olabilir şimdiden özür dilerim
Umarım begenirsiniz

Sizce ilk bölüm nasıldı?