𝐃𝐎𝐋𝐔𝐍𝐀𝐘 sᴜʀᴠɪᴠᴏʀ

Bölüm 39

Şu anda hafta sonuna girdiğimize göre bölümleri her akşam düzenli bir biçimde atabilirim. Ama atamazsam büyük ihtimal 2 bölüm birlikte yollarım.

Bu arada bu kurguda Acun bey evli değil bdsfjdhljdshgjsdvfb

Herneyse bir sonraki bölüme geçelim. Bu bölüm biraz rahatlayacaksınız

AKŞAM KONSEY OLMASINA AZ KALMIŞTI. YA NİSA DİSKALİFİYE EDİLECEKTİ YA DA BÜYÜK BİR CEZA ALACAKTI. Belki Selin'de ona vurduğu çin ceza alabilirdi. Ama alsa da ilk vuruşu yapan Nisa'dan daha hafif bir ceza alacaktı. 

"Kim bilir ne yapıyordur şu an." Bütün erkekler toplanmış ve sabah olan kavgayı konuşuyorlardı. Bu cümleyide kuran Hilmicemdi.

"Yalnız ayıp olmasın ama benim Nisa'ya vurduğunda içim bir rahatladı yalnız." dedi Atakan.

"Niye öyle diyorsun." demişti Sercan.

"Ağzımı açtırma bana." Atakan da onun cümlesine karşılık sinirli bir biçimde söylemişti. "Sırf kızı seviyorsun diye ona acıyacak değilim ben."

"Pardon? Benim ondan hoşlandığımı kim söylemiş." Atakan'ın ona 'dalga mı geçiyorsun benle' bakışını attığını gördü. "Doğru bir bakıma hoşlanıyordum. Ama bu 2020'deydi. Şu an onu zerre sevmiyorum ama bu biraz haksızlığa giriyor."

"Haksızlık değil." Atakan söyledi

"Hak edene hak ettiği gibi." Anıl devam ettirdi.

"Nisa'nın şu ana kadar ortalığı karıştırmaktan başka bişi yaptı mı." Noktayı da Adem koydu.

"Peki Selin'in yaptığına ne demeli. Daha ilk günden kavga etti. Atakan 4. gün kavga etti."

"Salak mısın sen. Farkında mısın ama o kavganın içinde fiziksel bir şiddet yoktu."

"Yaman'a yaptığına ne demeli peki."

"Sakat mısın oğlum sen. Selin'den bahsediyorum ben."

"Ama ben senden bahsediyordum."

"Ya yeter. Zaten canımız burnumuzda bir de sizin kavgalarınızdan başımız daha çok yanmasın." Hilmicem birbirlerinin dibine giren, burun buruna olan ikiliyi birbirlerinden ayırdı.

Vakit su gibi akıyordu. Konsey alanına geldiklerinde hala Nisa ve Selin gelmişti. Acunda gelip sandalyesine oturduğunda mavi takım artık nolduğunu öğrenmek istiyordu.

"Bu hem biraz acil durum ve normal konsey arası bir konsey. Dokunulmazlığı kaybettikleri için mavi takımın konseyi olacak." dediğinde Acun artık sıkılmış yüz ifadelerini gördü. "Bundan yaklaşık 7 saat önce kırmızı takımda beklemediğimiz ve hoşumuza gitmeyen bir olay yaşandı. Şu an belkide konunun burda olmadıkları için kim hakkında olduğunu anlamışsınızdır. Selin ve Nisa adada kötü bir şekilde kavga ettiler. Birbirlerine tehditler yağdırıp, fiziksel şiddet uyguladılar. Yani bu durum ve kontroller için oyun alanına getirmemeye karar verdik. Şimdi ilk öncelikle bir karar almamız için bunu kırmızı takımın olayın nasıl yaşandığına dair ifadelerini dinleyeceğiz ve ona göre bir karar alacağız. Öncelikle Anıl senden başlıyoruz. Bana adada neler olduğunu, yaşandığını, neden fiziksel şiddete kadar ilerledi. Bunu bilmek istiyorum. Sizin ifadelerinizi yayınlamayacağız sadece Birkaç cümle tek alacağız, bu yüzden rahatça konuşabilirsiniz."

"Öncelikle Acun bey. Takım bizi adaya alıştırmak için bizimle konuşup etrafı falan gösteriyordu. Ama aralarına nisayı almadılar. Yanımızda duruyordu ama kimse onunla konuşmuyordu veya bakmıyordu. Adem Nisa'yı birkaç kez savundu ama Selin, Adem'in onu savunduğu için sinirlendi ama onunla kavga etmedi sadece baktı konu orda bitti. Sonra Adem'in sözlerinden sonra nisa güç alıp Selin'le sözlü bir tartışmaya girdiler. Konu bitecekken Selin'in söylediği sözle sinirlendi onun üzerine yürüdü, biz tuttuk. İşte o zaman ikili kavgaları biraz daha büyüdü. Daha sonra beklemediğimiz anda Nisa, Selin'e yumruk attı, Selin'de buna sinirlendi ve ona vurdu falan derken kavga büyüdü. Biz müdahale ederek durdurduk ama hala sözlü olarak kavga ettiler tekrardan. Selin de doğru şeyler söylemedi, onu kabul ediyorum ama nisa da gerçekten insanı sinirlendirecek şekilde laflar söylüyordu. Yani ben olsam, siz de olsanız sinirlenirsiniz. Benim diyeceklerim bu kadar." diyerek sözünü bitirmişti Anıl. 

Acun tek tek herkese sormuştu ve kamera kayıtlarını izlemek için ayrıldı. Ekip olarak düşündüler ve bir karara vardılar.

"Selin ve Nisa'yı çağırın." dedi ekipten birine Acun. "Mavi takımın konseyi birazcık gecikecek. Şimdi Selin ve nisa için olan kararımızı söyleyeceğiz."

Bu lafından sonra konsey alanının arka alanının arkasından önde nisa arkada Selin geldi. İki kızın da yüzlerinde daha çok morluk vardı ama Nisa'da daha çok vardı. Ayrıca Selin'in bir elinde bandaj varken nisanın iki elinde de vardı.

İkili yerlerini almış ve Acun'a dikmişti gözlerini.

Acun derin nefes aldı. "Şimdi bu kararı vermek için yarım saat boyunca baktık ve konuştuk. Verdiğimiz cezadan keyif almıyoruz arkadaşlar. Şimdi bir seline bir nisaya baktı. Gözleri nisa da kaldı.

"nisa izlediğimiz kayıtlara ve takım arkadaşlarının dediğine göre ilk vuruşu sen yapmışsın. Gerçi Selin sana bu kadar sinirlenecek bişey söylememiş. Gerçekleri söylemiş ve bu zoruna gitti ya da belki tüm planın bozulduğun için sinirlendin." dedi Acun ciddi bir biçimde. "Selin'in dedikleri ve sana vurması da yanlış ama sen ona daha çok vurmuşsun ve öyle laflar etmişsin ki izlerken ben bile sinirlendim. Bu konuda kesin bir karar verdik. Yani bu karardan eminiz ve hiç bir şekilde bundan vazgeçmeyeceğiz.

Nisa malesef artık Survivor 2024'e devam edemeyeceğine karar verdik."

"Peki o ne cezasını alacak." diyerek işaret parmağını gayet keyifli olan Selin'e doğrulttu.

"İndir o elini."

"İndirmiyorum."

"İyi indirme." Selin nisaya istediğini vermeyerek sadece sırıtarak önüne döndü. Bu nisayı sinirlendirmeye yetmişti.

"Selin bir ceza almayacak. Ben ona ceza verceğim kadar verdim ve ilk vuruşu yapmış olan sensin ve hala o ne ceza alacak mı diyorsun. Sana ekstra bir ceza daha veriyorum. Bir daha hiçbir tv8 programına katılamayacaksın veya sunucularıyla katılımcılarıyla konuşmayacaksın. Anlaşıldı mı."

Nisa Acun'un sesini yükseltmesinden korkarak hızla başını aşağı yukarı salladı. Böylece üstündeki kırmızı crobu çıkarıp görevlilere teslim ettikten sonra hızlıca konseyi terk etti. Bu arada mavi takım son aday olarak Batuhan'ı çıkartmasıyla sonlanmıştı.

Selin tekne için beklerken bir anda kolundan tutulup bir yere sürüklenmesi bir oldu. Onu götüren kişi hızlıca arkasını döndü.

"Bu halin ne, neden gene kavga ettin."

"Neden ilgileniyorsun ki."

"Çünkü aşığım sana!"

Karanlıkta göremedi ama kişiyi sesinden tanıdı.

"Ogeday?"