ben de öyle hissetmeyi isterdim.

"fark ettim. aranızdaki ilişki çok hoş. arkadaşlığınız sıkı olmalı."

"kesinlikle öyle!" dedi sevinçle gülümserken. "birbirimize çok değer veriyoruz. anlaşamadığımız birkaç kişi tabii ki var ama genel olarak iyi bir takımız."

"o kişileri tahmin edebiliyorum." dedim alayla gülerken. onlar yüzünden başıma gelmişti bunlar. pis konuşmaları yüzünden insanların gözünde ne hâle düşmüştüm. onlardan gerçekten nefret ediyordum.

"bu konuyu konuşup canını daha fazla sıkmak istemem." dedi çayından içerken. "acilen başka konu açmalıyım." deyip gülümsedi.

tanrım, gözüme bu kadar tatlı görünmesi normal mi?

"kekinin tadına bakayım bence. eminim güzeldir." deyip elini kaba bandırdı. küçük bir parça alıp ağzına attığında heyecanla vereceği tepkiyi izledim.

birkaç kez çiğnedi ve çayından tekrar içti. yüzünde beğenmediğine dair herhangi bir ifade bulamamıştım.

"nasıl olmuş?" deyip heyecanla sorduğumda yüz ifademe gülümsedi. "güzel olmuş. yapıyorsun sen bu işi."

ellerimi çırpıp güldüm. yüzüne baktığımda beni izlediğini fark etmiştim. gözlerinde gördüğüm şey hayranlıktı.

bayılacağım galiba!

birine karşı bu kadar erken bir şeyler hissedemezdim, değil mi? bu normal değildi.

"bir sorun mu var?" dediğinde daldığım düşünceleri şimdilik kendimden uzaklaştırdım.

"hayır, hayır yok. dalmışım sadece."

"peki." dedi ve biraz daha kek aldı. yüzümde benden izinsiz bir gülümseme oluştu. kendi ellerimle hazırladığım şeyi beğenmesi hoşuma gitmişti.

"ee ne yapacaksın şimdi? eve mi gideceksin?"

ılık olan çayımdan bir yudum aldım. "öyle yapmayı düşünüyorum. bugün senin için geldim. zil çalınca gideceğim."

senin için geldim? fazla mı olmuştu bu?

"benim için geldin?" dedi sorar bir şekilde. tabii bu sormaktan çok dediğimi kavramaya çalışmaydı. "ben.. mutlu oldum. yani gelmene, benim için gelmene." deyip birkaç şey geveledi. ne dediğini o da anlamamış gibiydi.

küçük bir kahkaha atıp geriye yaslandığımda dudaklarını birbirine bastırdı. "biraz saçmaladım galiba."

"hayır." dedim hemen. "sadece söylerken şaşkın şaşkın bakmana güldüm."

asılan yüzü anında eski haline döndü. benim gibi gülümsedi. "şaşırdım, şaşırttın beni. okula geliyorsun hem de benim için. ben şaşırmayayım da kim şaşırsın?"

haklıydı. bugün için kesinlikle gelmeyi düşünmüyordum. son günler benim için biraz zorlu geçmişti. bundan sebep dışarı çıkmak istememiştim ama onun bana sarfettiği güzel sözlerden sonra evde kalmak saçmalık olurdu. mesajlarda teşekkür etmek yetersizdi, yüz yüze teşekkür etmeliydim. bu yüzden de hiç düşünmeden annemden kek tarifini alıp mutfağa geçmiştim. ne ara keki yapıp da üzerimi değişip okula gelmiştim, ben de bilmiyordum. anında gelişmişti her şey.

stupid in loveWhere stories live. Discover now