10. BÖLÜM

3.1K 399 203
                                    

Sabah yine sağlık ocağına sürüklenmiştim. Mal gelecekmiş.

Koskoca Derecikte, şu kutuları depoya taşıyacak kişi mi kalmadı da sürekli ben uykumdan fedakârlık ediyordum!

Yeterdi artık. Askerler getiriyorlarsa bir zahmet taşısınlarda lütfen.

"Ayılsana artık gerizekalı." Diye kafamın ileriye itilmesiyle, kapalı olan gözlerimi araladım. Kafamı kaldırıp, gelen kişinin kim olduğuna baktığımda Bekir'i gördüm.

"Ya kocaman Derecikte şu kolileri içeri taşıyacak kimse yok mu?" Dedim, oturduğum bankta doğrulurken.

"Yok. Ayrıca koskoca dediğin Derecik avuç kadar."

"Bence gayet büyük."

"Ne lak lak ediyorsunuz hadi geliyor mallar." Diye Ecrinden gelen sesle kafamızı onlara doğru çevirdik.

"Geliyoruz." Dedi Bekir, bana dönüp:

"Hadi kalk." Deyip kolumdan sürükleye sürükleye çardaktan çıkardı.

Ecrin'in yanına gittiğimizde, bize yaklaşan bir tank gördüm. O sıra ablam da yanımıza geldi.

Tank, tam önümüzde durduğunda, içinden Gece timi indi. Yüzbaşı ve heybeti yine assolist olup, en son indiler.

"Hoş geldiniz komutanım. Şu tarafa bırakın lütfen." Diye ablam eşyaları nereye bırakmaları gerektiğini gösterirken ben ciddiyet maskemi taktım. Sonuçta çocuk çocuk hareketlerim var. Büyümem gerek.

Yapma adama bilmiyor senin o yanını yazık, günah.

O benim kalbimi param parça ederken bana hiç yazık değildi iç ses. Dayanabilirse, dayansın bakalım.

Tim, eşyaları boşaltmaya başlarken, bizde bir yandan taşımaya başlamıştık.

"Taşşaklı abla, zorla sürüklendin sanırım." Dedi Görkem.

"Hı hı." Diye umursamaz bir cevap verdim. Her ne kadar ona bu şekilde davranmak istemesem bile.

Bu durum yüzbaşının gözünden kaçmamıştı. Tek kaşı havalandı. Dengesiz midir nedir herif ya.

"Nesi var bunun?" Dedi Ecrin, Bekir'e doğru.

"Bilmiyorum ki, biraz önce gayet iyiydi." Dedi Bekir de. İkisi de, bana anlamaz bakışlar atıyordu.

"Lara hanım, bir sorun mu var?" Dedi Miray. Var sorun Miray. Komutanın diye heybetli bir sorun var. Onunla ne kadar bu şekilde konuşmak istemesem de şu anlık mecburdum.

"Sorun yok." Dedim en ciddi halimle. Yüzümde en ufak bir mimik bile oynamıyordu. Fazlasıyla ciddi ve soğuk bir ifadeyle karşılaşmayı beklemeyen Miray, bir adım geriledi.

"Lara, bir problem olmuş belli. Neyse çözelim." Dedi Tolga. Komutanını çözebilirsin Tolgacığım.

Yerden koliyi alıp doğruldum ve Tolga'ya dönüp:

"Bir sorun yok diyorum. Bu kadar uzatacak ne var?" Dedim. Maçlardaki halimdeydim. Tek bir fark vardı, maçlarda konuşmazken, şu an konuşuyordum.

Böyle bir soğuk ve ters tavrı beklemeyen Tolga, dudaklarını birbirine bastırıp sustu. Yüzbaşıyla saniyelik gözlerimiz kesiştiğinde pek böyle bir tepki beklemediği gözlerinden bile okunuyordu. Tekrardan depoya doğru yöneldim.

"Ne oluyor buna?" Dedi ablam.

"İnan bilmiyoruz Sinem abla." Dedi Bekir. Geri döndüğümde hepsi bana bakıyordu. En ifadesiz ve ciddi yüz ifademle, tekrara koli alıp içeri doğru yürüdüm. Yüzümde, tek bir duygu kırıntısı yoktu. Bekir ve Ecrin de benim arkamdan son kolileri alıp, geldiler.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 28 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

BATAKLIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin