marriage contract

53 11 3
                                    

📓๋࣭ ⭑✐

10 mart 2011 | 11.57

"günaydın." dedi genç çocuk sessiz bir tınıyla odaya girerken. kapıyı açar açmaz konuşmuştu fakat genç kızı görememişti. yatakları örtürlmüştü. odaları düzgünce toplanmıştı. y/n'nin pijamaları yatağın üzerinde katlı bir şekilde duruyordu. satoru odanın içinde gözlerini gezdirmişti fakat genç kız odada değildi. bugün düğün günleriydi, hayatlarının en önemli günü. en azından satoru için böyleydi. annesini gururlandıracağı gündü bugün. hayat evine girdiği, sevdiği kızla evlendiği gün. ne kadar o kız en yakın arkadaşına tutuklu kalmış olsa ve ne kadar bu evlilik yalnızca tek bir amaç için olsa bile. evleniyorlardı.

satoru büyük odanın içinde biraz gezindi. giyinme dolaplarının oraya kadar ilerledi. fakat genç kızı göremedi. içini yavaşça bir endişe kaplamaya başlamıştı. panik modunu açmıştı satoru. hızla odanın içindeki ebeveyn banyosuna daldı. y/n'yi orada da görememişti. içinde yayılan bu iğrenç his onu yavaşça ele geçirmeye başlarken banyodan hızlı adımlarla çıktı ve odaya geri döndü. hemen giyinme dolabının içini açtı. evet, y/n'nin kaçtığını düşünüyordu. kıyafetleri buradaydı fakat kendisi neredeydi? satoru adımlarını panikle odanın dışına çıkardı ve evin içindeki odalara tek tek bakmaya başladı. mutfak. salon. satoru'nun ofisi. çamaşır odası. kiler. hiçbir yerde yoktu. son olarak büyük banyonun kapı kulpuna tüm ağırlığıyla asılarak kapıyı kırarcasına açmıştı satoru.

"yavaş!"

işte oradaydı. aynanın karşısında dikiliyordu. ten renginin en zarif tonu, beyazın en şık tonuna ev sahipliği yaparken tül eldivenlerini koluna geçiriyordu. yüzüne hoş bir makyaj yapmış boynuna gümüş bir kolye takmıştı. üzerinde S harfi olan bir kolye. bu ayrıntıyı görmezden geldi satoru ve son 5 dakikada yaşadığı paniğin etkisinden çıkmak istercesine nefes nefese kalmış bedenini genç kızın üzerine bıraktı. kollarını boynuna doladı ve onu göğüs kafesinde hapsetti.

genç kız, çocuğun yaptığına bir anlam veremeyerek öylece beklemişti. ona sarılmasından asla rahatsız değildi. yalnızca satoru'nun ona sarılırken hissettiklerini hissetmiyordu. sadece başı açıkta kalmış olan y/n satoru'nun boynuna doğru konuştu.

"5 tur at koşturmuş gibisin. noldu?"

satoru onu gördüğü zaman bulduğu sempatisini koruyarak kollarını kızın boynundan çekti ve aralarındaki boy farkını açığa çıkardı. kızın yüzüne bakıyordu hayran kalmışcasına. y/n bu bakışlarını da anlamamıştı. onun kafası zaten yeterince karışıktı.

"senin göremeyince çok endişelendim."

o kadar endişelenmişti ki.

"beni bırakıp gittin sandım."

o kadar korkmuştu ki.

genç çocuktan duydukları ile kaşları havalanmıştı y/n'nin. gerçekten onu bırakıp gittiğini düşünmüş müydü yoksa anın paniği ile aklına bir tek bu mu gelmişti?

"saçmalama satoru," genç kız bir süre durdu. kafasındaki kelimeleri bir cümlede toplamaya çalışıyor gibiydi. satoru ise ne söyleyeceğini merak ediyordu. lütfen seni asla bırakmam de.

"seninle neden evlendiğimi biliyorsun zaten. o çocuğu o yetimhaneden kurtarmayı senin kadar ben de istiyorum."

ah evet,
benimle beni sevdiği için ya da bana değer verdiği için evlenmiyor.

o çocuk için evleniyor.

beni değil.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Apr 15 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

cold ∥ geto suguruWhere stories live. Discover now