💠RİSKLER VE OYUNLAR

126 22 45
                                    

Açıkçası aklıma bu bölüme atacağım şarkı gelmedi. Nedense bu şarkının, bölüme uyacağını düşündüm. Game of thrones izlemedim ama bu klipi çok beğeniyorum. Siz dikkat etmiyorsunuz ama yazar hangi şarkıyı atsam diye her bölüm dakikalarca düşünüyor, alakasız olsa bile hoşuma gideni atıyorum smdnkjledkek. Bölümü okuduktan sonra yazın, sizce hangi şarkı bu bölüme uyardı?

Bölümü okurken, yorum yapmıyor olmanız üzücü:(  Lütfen vote ve yorumları unutmayın...

Ayrıca bölüme geçmeden önce, beni yorumlarıyla mutlu eden @violaiine 'ye çok teşekkür etmek istiyorum.

 |⚜ Lenora

"Bu fırtınalar benim eserim mi?"

Sessizce fısıldamıştım.

"Ne o, kendi lanetinin hesabını benden mi soruyorsun?" Ağzımdan kaçan sözlere engel olamamıştım. Karşımdaki adam çok mantıksız konuşuyordu.

Dudaklarında hafif bir gülümseme zuhur etti. Ama sessizliğini de hiç bozmuyordu. Tek yaptığı dibimde beklemek ve beni sorularımla yalnız bırakmaktı. Bir elini kapıya yaslamış ve beni buraya sıkıştırmıştı, diğer eli ise hala saçımı okşuyordu. Saçıma dokunan elini hızla ittirdim.

"Anlaşılan kafanız yerinde değil. Yarın sorularıma bir cevap almak için yanınıza uğrayacağım ve emin olun beni tekrar geçiştiremezsiniz. Bu lanet olası dövmeyi bana açıklayacaksınız." sonunda tekrar soğukkanlılığıma kavuşmuştum. Dik duruyor ve direkt onun kısık gözlerine bakıyordum.

"Neyi bilmek istiyorsun?" nihayet konuşmaya başlamıştı. Sesi oldukça derin çıkıyordu.

Sinirle bir iç çektim. "Kafanız yerinde mi acaba? Şu an mantıklı bir cevap alacağımı sanmıyorum. Yarın konuşalım." şu an onunla konuşmak çok zordu. Kaba sözler sarf etmemeliydim ama bu konuda kafamda binlerce düşünceyle boğuşurken bu çok zordu. Malikanem yanmış, büyücülerim kayıpken ben bir de bu sorularla boğuşuyordum.

Bu boynumda beliren dövme neyin nesiydi?

Neden yarımdı?

Öbür yarısı neden bu adamdaydı?

O... bana neden böyle bakıyordu?

"Amacınız bana kafayı yedirtmek herhalde?" dedim en son sinirlerime hakim olamayarak. Hem aklımı karıştırıyor hem de soruları cevapsız bırakıyordu.

Hayır elin lorduna küfür etmeyeceksin, Lenora! 

Boşta kalmış elini yavaşça çeneme götürdü. "Bunu söylemesi gereken ben değil miyim? Sence  kafayı yiyen kim, sen mi ben mi?"

Kaşlarımı daha da çattım. Yoksa bu lord da diğerleri gibi bana mı asılıyordu? Bugüne dek pek çok adam bana yaklaşıp evlilik teklifi etmişlerdi. Bu tarz siyasi yaklaşımlardan nefret ediyordum. Bu sırada pek çoğu çizgiyi aşıyordu.  Eğer bu adam da onlardansa bu beni çok büyük bir hayal kırıklığına uğratırdı zira dedem bu krallığı çok övmüştü, bende de büyük beklentiler oluşmuştu. Ayrıca şu ana dek hakkında duyduklarımdan sonra bu adamın o tarz biri olduğunu düşünmek istemiyordum. Hem boynumda beliren ve yarısının da onda olduğu bir dövme, gizemini koruyordu. Hiçbir parça yerine oturmuyordu.

"Aklında pek çok soru olduğunu biliyorum. Zamanla hepsine bir cevap bulacaksın. Şimdi seninle konuşmam gereken başka bir konu var." dedi geri çekilirken. Sanki bir anda modu değişmiş gibiydi. Yavaşça başta bulunduğu masaya ilerledi ve oturdu.  Eline kırmızı şarap şişesini alıp yavaşça kadehleri doldurdu. 

"Otur lütfen." dedi eliyle bana masanın yanında bulunan koltuğu gösterirken.

Seni çılgın herif, az önce yaptıklarını bir anda yok mu saymamı istiyorsun!?  demek istesem de aldığım eğitimler neticesinde bunu yapamazdım... Bana ne olursa olsun öfkemi ve merakımı kontrol etmem gerektiği öğretilmişti.

KRİSTAL KELEBEKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin