10 l kurşun

11.4K 693 186
                                    


!Bu kitapta geçen yer kişi olay ve kurumlar tamamen hayal ürünü olup kurgudan ibaretir!

Sağlık bilgim yoktur. Googleden araştırıp yazıyorum

Yayınlanma tarihi 03.04.2024

                Güzel okumalar♡

                     10 l KURŞUN

                        __________

Deze afbeelding leeft onze inhoudsrichtlijnen niet na. Verwijder de afbeelding of upload een andere om verder te gaan met publiceren.

                        __________

Tiz bir çığlık koptu dudaklarımın arasından.

Ardından iğrenç bir kahkaha sesi yankılandı depoda. Bu o kızıl adama aitti. Refleks olarak kapanan gözlerimi açtım. Ve Korkuyla Atilla'ya baktım.

Vurulmamıştı.

Kurşun duvara saplanmıştı.

Kollundan iki kişi tarafından tutuluyordu. Ve dimdik ayakta duruyordu Atilla. Görüntü karşısında derin bir nefes aldım.

Gözlerimiz kesişti. Bana bakıyordu ve bakışları yüzümde gezindi. Çakır hareleri, benim yeşil harelerimden ayırmadı. Bu durumda bile bakışları bana güven vericiydi.

" E doktor ne diyorsun, tedavi edecek misin? yoksa etmeyecek misin?" Bakışlarımı zor da olsa Atilla'dan ayırdım ve o adama doğru döndüm. "Hâlâ etmeyeceğim diyorsan, bu asker senin yüzünden ölecek."

" Edeceğim" dedim tok bir sesle. Benim yüzümden birisinin ölmesini kaldıramazdım, hele ki bu bir asker ise; asla. " Ama bir şartım var" Tek kaşı havalanırken "neymiş o?" küçümser gibi sordu. "Su ve yemek istiyorum" şartımı söyledim.

Bunu kendim için değil Atilla için istiyordum.

" Eğer şartı mı kabul etmezsen, o adamı tedavi etmeyeceğim, askeri mi öldüreceksin? öldür ama bil ki asker ölürse o adam da ölür." Ciddi yüz ifademi korudum. Ona güvenmiyordum. "Tamam kabul" dedi alaylı ifadeyle. Eğleniyordu. "Götürün kadını" diye emir verdi adamlarına.

Atilla'ya bakmamaya çalışarak iki kişi tarafından oradan çıkartıldım.

O beyaz maskeli adamın odasına getirildim. Hareketsizdi. Yanında bir kadın vardı onunla ilgileniyordu. " Helen dışarı" arkadan o tiksindirici ses konuştu. Kadın bana dönüp baktığında orta yaşlarda kırkların ortasında bir kadındı. Hoşnutsuz bir şekilde beni baştan aşağı süzdü "ona nasıl güvenirsin tilki?" dişlerini sıkarak konuştu.

Tilki, arkamda ki kızıl saçlının adıydı.

" Kes Helen, çık dışarı dedim!" Yanıma geldi. " Bravo'yu iyileştirmese başına gelecekleri biliyor sen merak etme" dedi yandan bana bakıp tekrar Helen denen kadına dönerek. Yatan beyaz maskelinin adı Bravo muydu? Bu ne saçma isimlerdi böyle. Sıkıntılı bir nefes verdi ve önüme gelip "Başına bir şey gelirse seni yaşatmam doktor." Diye bir tehdit savurdu ve omzunu omzuma çarpıp dışarı çıktı.

KALBE KURŞUN Waar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu