"Lütfen bu diyet listesine uy Su, kan değerlerin düşük biliyorsun. Bebeğin ve senin sağlığın için bu besinleri tüketmelisin."başımı sallayıp nazikçe elindeki kağıdı aldım. Derin nefes aldığımda bakışlarım doktorun odasında gezindi.

...

"Hamilesin yani?"dedi Selinay şokla suratıma bakarken. Kafamı salladım. Şaşkınca suratıma bakarken yüzündeki şaşkın ifade komikti. "Ne?"dedim gülerek. "Ya ben teyze mi olacağım?"dedi ve bana sarıldı bir anda. "Yaa!"

 Vicdan azabı ta yüreğime saplanıyordu.

"Agâh yakışıklı, sen güzelsin. Valla bu bebiş,"elini karnıma koydu. "taş olacak benden söylemesi!"kıkırdadım.

Acaba kıskanmış mıydı hamile olmamı? Ya da üzülmüş müydü? Çünkü üstünde çok baskı vardı.

"Kimseye söyleme hamile olduğumu, sakın bak."eliyle ağzına fermuar çeker gibi yaptı. Işıldayan gözlerle onu izliyordum. "Hiç merak etme. O iş ben de."

"Peki hamile kaldığın için mi birden evlendiniz?"diye sordu.

"Hayır, zaten evlenecektik. Hamile olduğumu da bu akşam söyleyeceğim. Haberi yok yani. Dedemler beni Barış ile evlendirmeden önce hemen evlenelim dedim. Ona durumdan bahsettim, zaten kendi aramızda bir söz yapmıştık."

"Ya sen baya aşıksın o zaman bu çocuğa?"yüzümde buruk bir tebessüm oluştu. "Öyle."

Mavi gözler...Sarı saçlar...Eşsiz gülümseme ve adımı seslenen nazik ses tonu...Kalbimdeki bu acı, içime sığmayan acı...Baya aşık olmuşum ben o çocuğa...Bir yalancıya...

"Sevdiğin kişiyle evlendiğin için çok mutlu oldum Su."dedi samimiyetle. "Biliyorsun...Ben, başaramadım bunu."hüzünle yüzüne baktım. Yüzünde samimi bir gülümseme vardı. "Senin adına çok mutlu oldum. Sevilmeyi, sevmeyi en çok sen hak ediyorsun."

"Sen de hak ediyorsun Selinay. Sen de çok hak ediyorsun. Anne olmayı da, sevilmeyi de sevmeyi de."

"Boş versene. Sanırım asla anne olamayacağım."

"Düşünme öyle. Elbet olursun."

"Ferhat'ın beni aldattığından şüpheleniyorum. Biliyorsun zaten çocuk yapmak dışında bana iyi davranmıyordu, artık yüzüme bile bakmıyor. Eve geç geliyor ve,"tıkandı bir anda. Gözleri doldu. "Ne oldu Selinay?"

"Dün o duş alırken sırtında tırnak izleri gördüm-"ağlamaya başladığında ne yapacağımı bilemeyerek kalbimdeki acıyla ona baktım. "Bu kadarını yapmaz diye düşünmüştüm ama o, o Ferhat işte. Ne bekliyordum ki?"beyaz yüzü ağlamasının etkisiyle kıpkırmızı olmuştu. 

"Böyle bir adama çocuk doğurmak istemem ki zaten ben Su,"dedi hıçkırarak. "bir kişinin daha hayatını göz göre göre karartamam. İyi ki Allah anne olmama izin vermiyor, eğer verseydi o bebeğin de hayatı kararacaktı."gözlerim dolduğunda ona bakıyordum. 

"Öte yandan,"eğmiş olduğu kafasını kaldırıp gözlerime baktı. "belki beni aldattığı kadın hamile kalır ve benden boşanır."çaresiz bir ses tonuyla karşımda konuşuyordu. "Ben de özgür olurum belki, hm?"umutla gözlerimin içine bakarken bir şey diyemedim.

Ancak Selinay bilmiyordu, bu aileye giren bir daha çıkamazdı. Ölüsü bile bu aileden çıkamazdı. Üstüne gelecek kadın metres olurdu da Selinay Ferhat'dan ayrılamazdı. Bilmiyordu çünkü ben değildi, bilmiyordu çünkü o  metres bir annenin çocuğu olarak Gürer ailesine doğmadı. 

"Olursun. Umarım olursun."ona sıkıca sarıldım. Omzuma kafasını yaslayarak ağladı. "Özgür olmak istiyorum. "Ne para ne de başka bir şey...Hiçbir şey istemiyorum. Sadece özgürlük."seni çok iyi anlıyorum Selinay...

Barışa Ulaşmak (+21) BxGxBजहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें