Zengin bir ailenin kızı olan Su, internetten tuttuğu iki jigoloyla yedi gün boyunca beraber olur. Asla hesap etmediği şey ise jigololardan birine aşık olmaktır.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
(BÖLÜM FOTOĞRAFI)
(CİNSEL İÇERİK +21)
"Şuradaki kız seni gözleriyle yedi bitirdi."dedim sırıtarak Barış'a bakarak. Gözlerini bana çevirip göz devirdi. Şezlongta güneşleniyorduk, denize gelmiştik.
Üstümde lila bir mayo vardı. Balık etim ortaya çıkmıştı, bunu sevmiyordum.
"Yapayım mı sizi?"dedim gülerek ona bakarken. Gözlerini tekrar bana çevirdi. "Siktir git."
"Olur gel."dedim ve ayağa kalktım. Ciddi misin der gibi suratıma baktı. "Ulaş nerede kaldı?"dedim arkaya doğru bakarak. Beachdeydik ve o soğuk bir şeyler almak için yanımızdan ayrılmıştı.
"Burası çok kalabalık, burada bir şey yapamayız."dedi. "Buraya yakın otel var,"dedim alayla suratına bakarken. Buraya onları getirirken plan yapmadığımı mı düşünüyordu? Gerçi Barış beni tanımıyordu. Ne planlar kuran, ne oyunlar oynayan bir kız olduğumu bilmiyordu. Bilmesindi zaten. Kimse bilmesindi aklımdan geçenleri, yoksa herkes şaşırır kalırdı.
"Ulaş'ı da çağıralım ve gidelim o zaman,"dedi sırıtarak. Tam o sırada Ulaş ellerindeki bardaklarla yanımıza doğru koşarak geldi. Gülerek ona baktım. "Limonata var mıydı?"
"Vardı."içim yanıyordu. Ellerine uzandım. Parmaklarımız birbirine değdi ve göz gözeydik. Heyecanla gözlerimi kaçırdım.
Limonatadan bir yudum aldım. "Oha, çok güzel."
"İçim yanmış valla."dedi Barış kocaman sesli bir yudum alırken. "He ya. Benim de."dedi Ulaş vişne suyundan bir yudum alarak. "Versene bi,"dedim elindeki badağı işaret ederek. Kaşlarını çattı. "Meyve suyumu mu?"
"Ver ya,"ellerinden çekmeye çalıştığımda gülerek o da kendine çekti ve meyve suyu göğüslerime dokundu. Soğuk his ile beraber çığlık attım. "Ulaş ya!"lila mayom vişne suyu olmuştu!
"Pardon,"dedi ıslanan mayomda bakışlarını gezdirirken. "E bu tatlı mı tatlı, büyük mü büyük memişler belirgin oldu iyice. Sen bi' değiştir bence."dedi gülerek Barış, sonra dudaklarını yaladı. Göz devirdim. "İçin içeceklerinizi, otele gidiyoruz."
"Ne oteli?"
...
"Resepsiyondaki adamın tepkisini gördünüz mü amına koyayım, adam bize resmen ne yapacağımızı bilir gibi baktı."Barış homurdanıyordu.
"Kime ne? Alan razı veren razı."
"Neden daha lüks bir yere gitmedik? Pansiyon ne alaka?"dedi Ulaş. "Bir de zengin olacaksın Su, cimrisin sen."dedi Barış dik dik bakarak.
Lüks otele gidelim de beni tanısınlar değil mi?
"Klimayı açıyorum, camları kapasanıza."klimayı açtım ve elimi belime koydum. Çanakkale harbiden sıcaktı. "Hadi başlayalım,"dedim bana bakmaya başladıklarında. Uzanıp Ulaş'ı belinden çektim ve dudaklarını öpmeye başladım. Elleri yüzümü buldu ve açlıkla öpüştük.
