🐺

58 7 2
                                    

* * *

2010
Ankara/Etimesgut
Kurban Bayramı'nın ilk günü

"Anne, babamla amcam neden gelmiyor?"

Küçük kız odanın ortasında koşuştururken bir yandan da sızlanıyordu. Çünkü babası hala gelmemişti. Herkes babasıyla, ailesiyle kurban keserken Esker ailesi evdeydi. Ev halkından iki kişi eksikti çünkü. Bugün geleceklerdi ama ne zaman olduğunu kimse bilmiyordu.

"Kızım azıcık otur, gelecek babangil. Hem sen niye şeker toplamaya çıkmadın? Tüm arkadaşların seni bekliyor."

Esma Hanım sabahtan beri eşini bekliyordu. Daha öğlen olmamıştı ama kızı sorularla onu bıktırmıştı.

"Olmaz anne, babam gelmeden olmaz. Ya o geldiğinde ben evde olmazsam?'

"Kızım baban gelince haber veririm sana.''

''Olmaz anne.''

Tam o sırada küçük Almila kendini yerde buldu. Annesinin yüzüne bakıp ağlamaya başladı. Bir anda kapı zilinin sesi evi doldurdu. Küçük kız ağlamayı bırakıp hemen kapıya koştu. "Babam geldi, babam geldi."

Kapıyı açtığında heyecanı kursağında kalmıştı. "Yenge, siz mi geldiniz?" dedi durgun sesiyle.

"Biz geldik kuzum. Ee hazırlamamışsın sen. Hadi çabuk hazırlan, ablan seni bir yere götürecek."

Küçük kız yeniden heyecanlanmıştı. Hemen odasına gidip toz pembe elbisesini giydi. Saçlarını annesi örmüştü sabahtan. Hemen saçlarını düzeltti ve aynanın karşısına çıktı. Sanki 8 yaşında değildi de 5 yaşındaki küçük bir kızdı. Yeniden heyecanla odasından çıkıp salona gitti.

"Ooo yengesinin kuzusu, çok güzel olmuşsun."

"Oldum yenge, çok güzel oldum. Babam seçti bu elbiseyi."

Esma Hanım mutfaktaydı. Hemen onun yanına gitti ve "Nasıl olmuşum anne?" diye sordu.

"Çok güzel olmuşsun birtanem. Hadi, ablan seni bekliyor."

Almila hemen evden çıktı ve üst kata gitti. Kapıyı üç kez tıklattı. Biraz sonra kapı 13 yaşlarında bir kız tarafından açıldı.

"Sonunda hazırsın küçük hanım."

"Ben küçük değilim ve hazırım ama sen hazır değilsin."

Gökçe, buz mavisi bir pantolon ve beyaz bir tişört giymişti. Saçlarını balıksırtı örmüştü.

"Gayet hazırım ben. Neyimi beğenmedin acaba?"

Almila bir kez daha baştan aşağı süzdü ablasını.

"Niye elbise giymedin sen? Saçlarını da açmamışsın."

"Sevmediğimi biliyorsun Almila. Gerek yok elbiseye. Saçlarımı da açmam ben. Güzel değil, sıcak oluyor."

"Her neyse, nereye gidiyoruz?"

"Sürpriz, hadi çıkalım."

Gökçe evin anahtarını ve cüzdanını alıp evden çıktı. Arkasından da Almila geliyordu. Binadan çıkıp sağ tarafa döndüler. Biraz yürüyüp sola döndüler.

"Abla nereye gidiyoruz?"

"Sürpriz dedim ya küçük hanım. Azıcık sabır."

Biraz daha yürüdüklerinde bir dondurmacının önünde durdular.

ASKERWhere stories live. Discover now