Siz: Büşracım sende yarın akşam çalışırsın

Siz: Siz en yakın arkadaşlarımsınız benim için bir güncüğünüzü ayıramaz mısınız.

Büşüm: Duygu sömürüsü yapma Hilal sonra yetişmiyor konular birikiyor.

Betüşş: Sen hemen söyledin mi avukat beyciğine Hilal hanım

Siz: Ne münasebet nerden 'beyciğim' oluyor.

Betüşş: Ben şimdiden fikrimi söylüyorum bence siz çok yakışıyorsunuz

Siz: Saçmalama Betül adamı daha bir kez gördük ne yakıştırması

Büşüm: Yani daha fazla görürsen olabilir diyorsun

Siz: Hayırrr ben öyle mi dedim

Betüşş: Biz geliyoruz mu demiştik

Siz: Kendi silahımızla vurulduk iyi mi

Büşüm: Konuyu değiştirme sen evlilik falan düşünmüyor musun. Bu adam gayet uygun gibi

Siz: Yani şimdilik çok birşey düşünmüyorum.

Betüşş: Şimdilik miii yani olabilir diyorsun

Siz: Yani neden olamasın

Büşüm: Oooo yaza düğün var desenize

Siz: ayy sizinle de konuşulmuyor ya

Siz: Neyse onu bunu bırakın 4.30'da Şeker Kafe'de buluşacağız ona göre hazır olun tamam mı

Büşüm: Ben hala kabul ettiğimi söylemedim de neyyse

Betüşş: Tamam kuzen ben senin feraceni giysem olur mu

Siz: Bunu gruptan mı soruyorsun Betül

Betüşş: Tamam tamam kızma

Büşüm: Ben kaçar hadi Allah'a emanetsiniz

Betüşş: Sendee

Siz: Sendee

Bu konuşmadan sonra Betül yanıma geldi. Onun konuşmasını beklemeden ben konuştum

"Hangi feracemi istiyorsun"

"Sen hangisini giyiniceksin"

"Yeşili giyinicem"

"Tamam bende kahverengi olanı giysem"

"Tamam, şimdi git hazırlan"

"Cansın sen yaa"

Diyip sarıldı Betül. Bende ona sarıldım sonra namazımı kılıp hazırlanmaya başladım.

***
Üstüme söylediğim gibi yeşil feracemi giydim.

Kahve tonlarında da eşarbımı taktım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kahve tonlarında da eşarbımı taktım.
Hazır olunca Betüle seslendim.

" Hadi hazır mısın çıkalım"

" Geldim geldim"

Betül yanıma gelince evden çıktık. Çıkarken de ayet'el kürsi ve evden çıkarken okunacak duayı okumayı unutmadık.

(Evden çıkarken okunacak dua:bismillah tevekkeltü alellah lâ havle vela kuvvete illa billah)

10 dakika yürüdükten sonra gelmiştik Şeker Kafeye. İçeri girmeden Büşrayı aradım, gelmek üzereymiş. O da gelince birlikte içeri geçtik.

Etrafa baktığımızda Ömer Bey ve ikizim dediği kişi yani Emir Bey cam kenarındaki masada oturuyorlardı. Bizde onların yanına gittik

"Selamun aleyküm" dedim

"Aleyküm selam hoşgeldiniz hanımlar"dedi sağda oturan.
Selamımı aldığına göre Ömer Bey o dur diye düşündüm.Düşündüm çünkü çok benziyorlardı. Ve ben hatırlamıyordum hangisinin Ömer Bey olduğunu Bende onun karşısına geçtim. Yanıma Betül onun yanına da Büşra oturdu.

" Çok bekletmedik inşallah" dedi Betül.

" Yok bekletmediniz bizde geleli çok olmadı" Dedi Emir Bey.

" Tatlılarımızı yedikten sonra mı konuşalım nasıl istersiniz" Diye sordu Ömer Bey. Bu sefer Büşra konuştu,

"Olur bize uyar değil mi kızlar"diye sordu, bizde kabuk ettik.

Tatlılarımızı yerken havadan sudan normal hayatımızdan konuştuk. Emir beyle tanıştık. Tatlılarımız bitince de Ömer Bey konuşmaya başladı.

" Öncelikle saldırgandan başlayalım.
Saldırganın adı Adnan Selvi, 38 yaşında, karısından 3 yıl önce boşanmış,daha öncede gasptan tutuklanmış ama karşı taraf şikayetini çekince serbest bırakılmış.
Bu durum bizim lehimize. Bizim elimizde ne var dersenizde kamera kayıtları ve şahitler var. Kamera kaydı bizim işimizi birazcık kolaylaştıracak.Emir'in Adnan'ı karakola götürdüğü gün verdiği ifadeyi kullanacağız."

Ömer beyin konuşmasını Betül böldü.

"Ben ifade vermedim ne zaman vericem ya da vericem mi nasıl olucak"

"Sen mahkemede gerek duyulursa anlatıcaksın ne olduğunu ifade vermiyiceksin"

"Anladım"

" Devam ediyorum, onların hazırladığı savunmada darp raporu var. Mahkeme sonunda bizim de ceza almamız demek bu. Onunda cezasını hafifletecek bu rapor."

"Keşke vurmasaymışım" Dedi Emir Bey

" Ne kadar süre içerde kalır ya da kalır mı"diye sordum.

"İçeri girer 5-6 yıl kadar da kalır büyük ihtimalle"

"Yani mahkeme sonucu bizim için iyi gözüküyor öyle mi"

"Evet inşallah"

"Başka birşey var mı saat geç oldu ya kalksak" diye sordu Büşra.

" Olur bitti, bizde kalkalım" dedi Ömer Bey.

"Siz nasıl gideceksiniz" Diye sordu Emir Bey

" Betül ve ben yürüyerek gideriz buraya yakın bizim ev"

" Öyle demeyin Hilal Hanım en son eve giderken çok iyi şeyler yaşanmadı, biz sizi bırakırız" Dedi Ömer Bey. Bu dediğine gülümseyip kabul ettim.

"Siz nasıl gideceksiniz Büşra Hanım" diye sordu Emir bey.

" Ben tramvaya biniceğim evimiz çok yakınında tramvay durağının ordanda yürürüm"

" Peki dikkat edin kendinize"

"Tamam Allah'a emanet olun sizde, görüşürüz kızlar"dedi.

" Görüşürüz" Dedik.

Büşrayla vedalaşıp Ömer beyin arabasına bindik. Tek başıma olsaydım binmezdim ama yanımda Betül olunca ona güvenip binmiştim.

Kısa bir süre sonra evin önüne gelmiştik.

" Teşekkür ederiz Allah'a emanet olun"
Diyip arabadan indik.

Eve geçince annem ve babamla konuştuk onlara da anlattık konuştuklarımızı.

Sonrada üstümüzü değiştirip yattık.

Çok şükür bugünde sağ salim bitmişti.

🌼

Bölüm hakkında fikirlerinizi alayım

Allah'a emanet olun güzeller💖

Rüya Mı? Gerçek Mi? Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin