7-Bir Vatoz ve Bir İnsan, Aşk İçin Yeterli Midir?

Začít od začátku
                                    

Hiçbir şey hayalini kurduğu gibi değildi, Ray söylediği onca şeyde çok haklıydı. Bu gerçeklerle yüzleşmek o kadar zor geliyordu ki göğüs kafesi daralıyor, aldığı nefesler kalbine zarar veriyordu.

"Of! " ellerini sinirle mermere vurduğunda yanından cilveleşerek geçen balıklar irkilerek durdu.

"Ne oldu Arel? " diye sordu Nemo, küçük kuyruğunu çırparak büyük balığa yaklaşırken yüzgecinden tuttuğu kız arkadaşını da beraberinde sürüklemişti.

Şirin şirin ona bakan balıklarla tebessüm ederken "Haberler canımı sıktı. " diye mırıldandı.

"Ay canım takılma sen onlara. " dedi Elizabeth. "İnsanların her günü böyle geçiyor, sen kendi kurduğun dünyaya odaklan. Serdar, balıklar, su, deniz, okyanus, huzur, aşk. " son kelimede yanındaki balığa bakıp göz kırpmış, yaptığı cilveyle Nemo'yu utandırmıştı. "Eğer haberlere ve yaşanan şeylere takılı kalırsan psikolojin mahvolur. Serdar da demişti ya sana. "

"Doğru.. " kollarını mermerin üzerine koyup başını yasladı, küçük balıklar da tekrar yakalanbaç oynayıp cilevelenmeye geri dönmüştü. Tenine vuran güneş, arada sırada esip vücudunu rahatlatan rüzgar, cırcır böceklerinin beyin deşen sesi ile yaz bütün özellikleriyle kendisini hissettirirken gözleri kapandı.

Siyah alan turkuaz, yeşil, beyaz bulutlarla doluştu. Bir sürü sim ve parlaklık dökülürken Serdar prens kıyafetleri içerisinde ona elini uzattı. O da üzerindeki prens kıyafetinin pelerin gibi olan tülünü geriye ittirip adamın elini tuttu. Birlikte dans etmeye başladıkları zaman arkada çalan huzurlu şarkıyla gülümsedi. Parmağını ileriye uzatıp tabaktan bir yosun aldı ve ağzına götürüp gülümserken çiğnemeye devam etti ki "Areeel! " diye çığıran küçük balıklar yüzünden hayalleri yarım kalınca ağzından sarkan yosunla başını kaldırıp duvarın bir köşesine pısmış, tıslayan kediye baktı.

Hafifçe su fırlatıp "Kışt! " demsi ve ellerini sallaması karşı komşunun cazgır kedisini iyice sinirlendirirken "Eyvah.. " diye mırıldandı. En son gördüğü şey onları yemek için üzerlerine uçan kediydi sonra fırlattığı su bombasıyla ıpıslak kalmış kedinin yerde ne olup bittiğini anlayamaz halde miyavlamasıydı.

"Hiç öyle sönmüş balon balığı gibi bakma, ben sana kışt dedim. Dün de git dedim , önceki gün de kovdum. İnatla geliyorsun.. Hele dün gece yaptığın kediliğe sığmaz! " gün gece uyuyan Serdar'ı daha rahat görmek için suyun üstünde takılırken birden ağaçtan kafasına atlayan kedi yüzünden aklı çıkmış, tepinirken havuzun yarısını karşıdaki koltukta uyuyan adamın üstüne boşaltmıştı bu yüzden kediye zaten gıcıktı, şimdi yine gelmişti huysuz!

Kedi ters ters balıklara bakıp 'Elbet bir gün yiyeceğim sizi. ' miyavlamasıyla poposunu dönüp duvara atladı. Silkelenip olabildiğince suları tüylerinden attıktan sonra da aşağıya atlayıp gözden kayboldu.

Derin bir nefes verdi Arel. "İyi yırttık.. " gözlerini kapatıp, kediden önceki pozisyonuna döndü ve hayaller diyarına olan yolculuğuna kaldığı yerden devam etti..Saniyelerin dakikalara, dakikaların saatlere döndüğü zamanların birinde o mükemmel sesi en sonunda duyduğunda hayaller anca dağılıp gitmişti.

"Ben geldiiiiim, amanın.. Uyudu mu benim balığım? "

Siyah gözlerini hızlıca aralayıp esnedi, kapıdan bütün güzelliği ve enerjisiyle başının uzatmış adama bakarken kocaman gülümsedi. Heyecanını belli etmek için kuyruğunu çırpıp suları ileriye atarken kahkaha atarak "Sakin ol yavrum. " diyen adamın gözlerinin içine baktı.

"Oyyy benim canım ,çok mu mutlu oldun beni gördüğüne?" Serdar ıslanmış yerlere dikkat ederek çömeldi,boynuna sarılan kollarla balığa sarılıp kaygan boynu arka arkaya öptü. "Ben de seni gördüğüm için çok mutluyum, bütün enerjim yerine geldi. Ohh! " şımarttığı balığın yanaklarını okşayıp dudaklarını öptüğünde utanan bedenin güzelliğine kocaman gülümsedi.

YAKAMOZ (BxB) Kde žijí příběhy. Začni objevovat