54- Kavga

3.5K 342 46
                                    


Cuma günlerini hep sevmişimdir. Okula haftanın son günü olduğunu bilerek gitmenin mutluluğu bir başkaydı çünkü.

Heyecanla kaç ders kaldığını hesaplamak, son dersin beden olması...

Huzur vericiydi.

Cuma gününü sevmeyen var mıydı Allah aşkına?

" Beden dersini 12/D ile birleştirmişler."

Yasemin'in kolundaki çantasını soyunma odasının bir kenara fırlatırken söylediği şeylerle oflamadan edemedim.

Şimdi sesten yıkılacaktı bu spor salonu.

Saçımdaki at kuyruğunu sıkarken aklıma o sınıfta Maya ve Yılız'ın da olduğu gelirken genişçe sırıttım.

Daha önceden dediğim gibi Maya'ları da bizim gruba dahil etmiştim ve artık ortalıkta altılı grup olaral dolanıyorduk.

Tek sıkıntı Emir ve Yıldız'ın arasındaki nedenini bilmediğimiz gerilimdi. Sürekli birbirlerine laf sokup duruyorlardı. Daha önceden tanışıklıkları vardı, bundan emindim artık.

Soyunma odasından çıkarken karşıdaki erkekler soyunma odasından çıkan Alper'i görmemle gülümsedim ve hızlıca yanına gittim.

O da gülümseyerek bir kolunu omzuma attığında saçlarımın tepesine bir öpücük kondurmuştu.

" 12/D ile iddiya girdik. Basketbol maçını kaybeden diğer takımın istediği bir şeyi yapmak zorunda. Tezahüratlarınızı bekliyoruz Sare Hanım."

Güldüm hafifçe.

" Sen o işi olmuş bil Alper'cim. Ben şimdi karşı takımın taraftarını da bizim yanımıza çekerim. Ne olduğunu bile anlamazlar."

O bu dediğimde ufak bir kahkaha atarken spor salonuna girmiştik.

Gördüğüm kalabalıkla derin bir nefes aldım. Sanırım herkesin basketbol maçından haberi vardı.

" Emre'ler nerde?"

Alper tam sorduğum soruya cevap verecekken yanımda hissettiğim hareketlilikle birlikte başımı o yöne doğru çevirdim.

" Burdayız civciv kardeş."

Emir'e hafifçe güldüğümde bu sefer de gözüme spor salonumuzun küçük tribünlerine çıkmış oturacak yer arayan Maya ve Yıldız'a kaydı.

Hızlıca Alper'e döndüm ve yanağına bir öpücük kondurdum.

" Başarılar dilerim sevgilim. Ben kızların yanına kaçtım."

Koşar adım tribünlere geçip Maya'ların yanına gittim.

" Çekirdek aldınız mı?!"

Heyecanla konuşmamla Yıldız elindeki büyük boy çekirdek paketini gözümün önünde sallamıştı.

" Maya da da kolalar var."

İşe şimdi keyfim yerine geldi. Maçı izlerken karşı takımdaki oyuncuların dedikodusunu yapmak için her şeyimiz hazırdı.

" Çok iyi. Ben şimdi bi grubu toplayıp geleyim. Tezahürat yapmak lazım."

Maya ve Yıldız bu dediğime gülerken ben de hızlı bir şekilde yanlarından ayrılıp grubu toplamaya başladım. Karşı takımın taraftarını da rüşvetle yanıma çekmiştim.

Sonuç olarak tribünlere oturduğumuzda arkamızda kalabalık bir tezahürat birliği vardı ve başlarında da milli tezahüratçımız Utku'yu koymuştum.

İki takım da maç için hazırlandığında beden hocamız son konuşmasını yapıyordu.

Alper'lerin gözü bizim olduğumuz tarafa kayınca arkamızdaki kalabalığı görmeleriyle birlikte bir kahkaha patlatmışlardı.

Babasının kızı / FİNAL/ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin