○•-Yalnış-•○ Gonkillu

İlk görüş

Yağmurun çiselediği o Yorknew sokaklarındaydım yine. Acaba buraya kaç kere gelmiştim? Polis sirenlerini duyuyordum ama hiç oralı değildim. Ara sokaktaki abimin arabasına binip eve gitmek tek isteğimdi.

Abim eliyle ön koltuğa oturmamı söyledi. Hiç istemiyodum çünkü bu koltuğa genelde "erkek arkadaşı" oturur. Adam gözleriyle beni taciz ediyor amına koyayım ve cidden beni tacuz etmeye çalışmışlığı var. abimde asla kabul etmiyo sevgilisi olduğunu.

Arabanın ön koltuğuna oturdum. Abimin korkutucu suratını görmek istemediğim için kulaklığımı takıp cama baktım.

Sonra kanlı ellerime. Şuana kadar düzinelerce insan öldürdüm bu ellerle. Asla düzelmeyecek iğrenç bir kişiliğim var

"Nasıl geçti"

"Kolaydı"

Bu saaten sonra asla konuşmayız her görevimde olduğu gibi aynı ton, aynı soru ve aynı kasvetli ortam

Müziği sonuna kadar açtım. Şu aralar en sevdiğim şarkı olan Michelle açarak camdan dışarı bakmaya devam ettim.

Michell

Michell,

You are a monster from hell

Şarkının beni anlattığını düşünerek "ne kadar da haklı" diye içimden geçirdim. Kolumdaki dürtülmeden irkilerek abime döndüm ve şarkıyı kapattım

"Freecss i gördünmü"

"O kim?"

"Başarılı bir dedektifmiş senin görevinin olduğu yerde inceleme başlatmış"

"Diğerleri gibidir"

"Hayır. Babam bana seni uyarmamı söyledi Kill dikkatli ol"

"Peki"

Abim benim iyiliğimi düşünüyo ha. Kıyamet yakın. Şarkımı dinleyerek yolu izlemeye devam ettim. En sonda "eve" gelince kapatmak zorunda kaldım.

Abim büyük kapıyı iterek açtı bende arkasından girdim. Yolda Cannarye ufak bi bakış atıp yanından geçtim. Annem benim geldiğimi görünce her zamanki gibi başımın etini yemeye başladı.

"Killu, hoş geldin canım. Görevin mükemmeldi değilmi?"

Annemin birden değişen sesini takmadan

"Evet, mükemmeldim"

"Baban seninle konuşmak istiyormuş"

"Peki"

Uzun ve kendini tekrarlayan o koridordan geçip büyük kapılı odanın önünde durdum

"İçeri gel Killua"

Yavaşca kapıyı açtım ve babamın önüne doğru geldim

Babamın bir eli evin büyük bekçi köpeklerinin başındaydı.

"Otur"

Başımla onaylayıp babamın koltuğunun önündeki sandalyeye oturdum

"Abin sana Freecss'den bahsetmiştir"

"Evet"

"Eskiden sadece Ging Freecss vardı. O zamanlar senden iki yaş küçüktüm. Ging peşimizi bırakmadı. Bizde onun yüzünü asla göremedik. Şimdi ise Onun oğlu var. Dikkatli ol Kill Freecssler ve hayalet takımına bulaşma."

"Peki baba"

.

.

.