Scintilla

2

Sakinleşmem için sırtımı okşayan menajerimi görmezden gelip daha fazla ağlamaya başladım.

Şaşkınlığımızı atlatıp, hızla onu ittikten sonra, bütün şok olmuş bakışlar ve kameralar arasından çıkışa koşmuştum. Arabama binip eve döndüğümde, tek yaptığım oturup ağlamak oldu. Hiçbir habere bakmadım, hatta telefonu bile elime almadım. Onu öldürmek istiyordum. Onun gibi birinin benim ruh eşim çıkmasına inanamıyordum. Aklıma gelen anlarla tekrar göğsümün sıkıştığını hissettim. Sırtımdaki eli itip ayağa kalktım.

"Olan oldu artık diye geçiştirebilecek bir şey yok. Sektördeki yerimi korumak için bir sevgili bile yapmadım ben. Şirketin buna nasıl tepki vereceğini sen biliyorsun. Onları umursamıyorum, halkın bile ne düşüneceği belli."

"Şu an bahane bulmak için böyle konuşuyorsun. Şirket seni kaybetmeyi göze alamaz. Sen hiçbir zaman halktan çekinmedin, ayrıca sevgili yapmaman da tamamen isteğinle alakalı."

Mantıklı cümleler kurması, yüksek olan sinirimi daha da arttırdı. Cevap bile vermeden aşağı kata indim. Koltuğuma oturup orada da biraz ağlamaya başladım. Ne yapacağımı bilmiyordum. Omegam çok öfkeliydi. Ruh eşi çıkanlar o gün boyunca birbirlerinin yanından ayrılmazdı. Ondan uzak kaldığı için bana acı çektirmeye çalışıyordu. Aptal omega.

Korkumu yenmek için telefonumu elime aldım ve şirketten gelen binlerce mesaj arasından biri gözüme ilişti. Jungkook bana mesaj atmıştı. Omegamın ismi görmesi, az önceki saldırganlığımı bırakıp pençelerini göğsümden çekmesine neden oldu. Onun aksine ben ise sinirden titremeye başladım.

+82**********
Omeganı öldürmeye falan mı
çalışıyorsun.
Ne yapıyorsan dur artık canımı
yakıyorsun.

~Taehyung
Numaramı nerden buldun?

Numarayı Jungkook ile değiştirdiniz.

Jungkook
Şirketinden aldım.
Konumuz bu değil.
Haberlere baktın mı?

~Taehyung
Hayır        bakamadım.
Çok mu kötüler?

Jungkook
Sonra kendin bakarsın.
Yarın sabah görüşelim. Çoçuk gibi kaçtığın için konuşamadık.
~Taehyung
Ne yapmamı bekliyordun?
Aniden salakça bir şeyin içinde buldum kendimi.

Jungkook
Ben çok hazırdım çünkü.
Sikeyim zaten sen neden veriyorsun bana ödülü? Model ile sanatçının ne alakası var.

~Taehyung
İlgi çekici bir şey olmazsa reytingde olmaz yıllardır
bu işin içindesin biliyorsundur Jeon.

Jungkook
Omegam modellikten kalan zamanda komedyen sanırım:)
Yarın attığım konuma gelirsin. Bu işi çözmemiz lazım.

~Taehyung
Sensin omegam gevşek herif.

Telefonumu yanıma bırakıp ağrıyan başımı koltuğa yasladım. Bu adamdan deli gibi nefret ediyordum. Yarın onu boğmadan durabilir miydim, emin değildim. O yüzündeki salak sırıtma aklıma geldikçe tekrar gözlerim doldu. Onunla ruh eşi olmak istemiyordum. Ağlayacağımı hissettiğim için kafamı kaldırdım.

"Hobi, aşağı gel. Haberlere bakıp sinirimi senden çıkaracağım."

---

Evimin kapısını kilitleyip arabama bindim. Dün yalnız buluşacağımızı düşünmüştüm, fakat sabah şirkette gelmemi söyleyince bunun bir toplantı olduğunu anlamıştım. Gece sürekli uyanıp durduğum için uykumu güzelce alamamıştım. Bu benim için yeterince sinir bozucuyken bir de o alfayı görecektim. Şirketin önüne arabamı bırakıp asansöre bindim. Bir saat geç kalmıştım. Yanımdaki çalışanlar buna çok alışıktı ama alfanın ard arda attığı "Nerede kaldın?" mesajlarından sinirlendiğini anlamıştım. Onu sinirlendirmek bana sadece zevk verdiği için koltukta boş boş oturup biraz öyle bekletmiştim.

"Sonunda gelebildin. Hayran buluşmasına geliyor sanki. Disiplin nedir bilmiyor musun?"

İçeri adım atar atmaz havlayan kurtçuğa baktım. Fazla sinirli gözüküyordu. Keyfim yine yerine gelmişti.

"Ne oldu, kurtçuk, beni mi özledin yoksa?"

"Ben sana göstereceğim şimdi özlemeyi-"

"Lütfen sakinleşir misiniz? Buraya uzlaşmak için toplandık, utanmasanız birbirinizin üstüne atlayacaksınız. Otur, Tae, hemen başlayalım."

Şirket sahibi Jin konuşunca yanına oturdum. Karşımda o olduğu için kafamı hiç o tarafa çevirmiyordum. Ama izlendiğimin de farkındaydım.

"Beklediğimin aksine, haberler çok iyi. İnsanlar sizi baya yakıştırdı. Hakkınızda tek bir kötü yorum yok. Bu yüzden bunu kendi aleyhimize kullanacağız. Bir süre eş olarak takılacaksınız, yani."

Duyduklarımla başımdan aşağı kaynar sular döküldü. İkimiz de itiraz cümleleri sıralamaya başladık.

"Jin, saçmalama, ben böyle bir şey asla yapmam. Hele de bunun gibi bir kurtçukla ilişki haberinde falan bulunamam."

"Senin benimle derdin ne, omega?" dediğinde, ona pis pis bakarken sinirden bütün vücudum titremeye başladı. Yanımda oturan menajerim Hoseok fark etti ve bir elini omzuma koydu.

"İyi hoş diyorsun Jin ama bu oyun bittiğinde ayrıldıklarında halk yine tepki göstermeyecek mi? Hiç sevgili olmasalar da aynı derece linçlenecekler."

"Bak Hoseok, halk birleşmeyen eşler hakkında çok katıdır. En azından ayrıldıkları zaman Jungkook üzgün bir şarkı çıkarır ve bir ay uzaklaşır. Tae de defileye çıkmaz, reklam çekimi almaz bir süre. Unutulur giderler. Diğer türlü asla unutulmazlar."

Dedikleri ne kadar haklı olsa da, bunu asla istemiyordum. Jungkook'un yanında oturan menajeri olduğunu düşündüğüm adam konuşmaya başladı.

"İşin magazinsel boyutundan bir çıkın. Bu ikisi ruh eşi çıktı. Birleşmedikleri her an için acı çekecekler. Kurtları bu kadar dayanamaz acıya. Hiç aynı ortamda bulunmadınız bile, neden birbirinizden bu kadar nefret ediyorsunuz? Özellikle sen, Tae, nedir bu nefret?"

Odadaki bütün gözlerin bana dönmesiyle olduğum yerde gerildim.

"Nefret falan değil, olay. Ben yıllardır ismiyle tanınan biriyim. Hiçbir ilişkimi mesleğimin önüne getirmedim ve aniden çıkıp 'Bakın, bu benim alfam' dememi beklemeyin benden. Her şeyi geçtim, karakter olarak da bu kadar gevşek bir herife alfam da diyemem, tamam mı? Acı umrumda bile değil, belli bir süre bununla rol yaparım. O da sırf kariyerim için, tamam mı?"

Ayağa kalkıp odadan çıktım. Omegam yine pençelerini göğsüme batırıyor, alfasına kızdığım için beni cezalandırmaya çalışıyordu. Çıkışa ilerlerken Jungkook'un sesini duydum.

"Öyle esip gürleyip hiçbir yere gidemezsin, ben senin gözlerine bakan aptal çalışanlarından değilim. İçerde atıp tuttuğun nefretim yok, gevşek olduğu için yalanlarına da kanmadım. Senin benimle bir derdin var, omega, ve bunu bulacağım."