17-Aradaki Mesafelerin Kapanmasını Beklerken..

En başından başla
                                    

"Soso.. " eşine daha sıkı sarılıp, sıcak boyundan derin bir nefes aldı ve artık yapması gereken o konuşmayı yaptı. "İyi yolculuklar, vardığınız zaman bana haber ver. "

"Veririm bebeğim, görüşürüz. " kadının yanaklarını okşayıp, dudakları birkaç kez öptü Soso. Evden , dolgun dudaklardan da olduğu gibi binbir zorlukla ayrılıp aşağıya indiğinde onu gören Zamir gülümsedi.

"Zor mu oldu ayrılmak? "

"Çok. Senelerce onsuz yaşadım ama şimdi bir saat onsuz kalmak bile canımı yakıyor doğrusu bu yüzden işe gitmek çok zor geliyor. " bavulunu elinden alıp arabanın arkasına yerleştiren adamı izlerken "İlk başlarda zor oluyor sonra alışıyorsun. " cümlesiyle "Sonra derken? Daha gidecek miyiz iş gezisine? " diye sordu telaşla.

"Olabilir, istemezsen başkasıyla yer değiştirirsin. Abel bu konularda çok anlayışlı bir adam ama bu gezide bizimle gelmen çok iyi oldu. " adamın omzunu patpatlayıp sürücü koltuğuna geçtiğinde yan tarafına geçen adam "İlk defa geniş bir arabaya biniyorum. " diye mırıldandı o da karşı kaldırımda park edili olan pembe arabayı gösterip "Sizin araba çok küçük gerçekten. " dedi, arabayı çalıştırdı.

"Sisi'm ben yokken almış arabasını, senin geleceğini bilseydim daha büyük araba alırdım bile dedi bana. " dudaklarında hülyalı bir gülümseme oluşurken başını camdan uzatıp apartmana baktı. Her gün için ayrı yemek hazırlamıştı, ev işlerinin de hepsini bitirmişti, güzel kadınıyla bir güzel sevişmişti de. Tam takım bir halde evden ayrılıyor olsa da çok üzülüyordu.

Sisi ise eşinin arkasından kapıyı kapattığı gibi cama koştuğundan yerinde hazır beklerken gülümseyerek el sallayan şebek suratlıyla gözleri doldu. El sallayarak öpücük yolladığında büyük el öpücüğü havada tutar gibi yapıp göğsüne götürünce "Soso'm.. " diye mırıldandı, saniyeler sonra araba gözden kayboldu.

Alt dudağı büzülürken yatak odasına koşup kendisini yatağa atıverdi. Piggy'i yatağın içinden alıp koklarken "Baba gitti annecim. " diye mırıldandı, drama kraliçesi olmuş bir halde yatakta yatarken "Ben şimdi nerelere gideeeem? " diye anıra anıra ağlayacak gibi hissediyordu.

Sanki hayatında hiç yalnız kalmamış gibiydi, hiç ayrılık yaşamamış gibiydi. Eşine, onun varlığına, yaptığı her şeye, gülümsemesine, kahkahasına, yanında öylece nefes almasına bile o kadar alışmıştı ki şimdi sadece beş dakikalık yokluğunda bile çok üzülüyordu. Bütün duyguları adama aşık olduğundan beri bünyesine geri yüklenmişti sanki, abisi de şehir dışına göreve gittiği için yanına gelip arkadaş olamıyordu ona. Ev çok boş geliyordu, sanki bütün sıcaklığı gitmiş gibiydi..

Gözlerini yola çeviren Soso, cebinde kalmış olan telefonunu almak için oturduğu yerde biraz hareket edip elini cebine soktu ama telefonundan önce başka bir şeyle temas ettiğinde merakla başını eğdi.

Eline gelen şeyi azıcık cebinden çektiğinde gördüğü pembe kilodun danteliyle şok olurken hızlıca cebine soktu elini. Yanındaki adam her şeyden habersiz arabayı sürerken bir şeyler anlatmaya devam ediyordu ama onun aklı bambaska yerlere kayıp gitmişken eliyle dudaklarını örtüp gülmemek için kendisini tuttu, bu kadın çok fenaydı!..

İlk gün, ikinci gün birbirlerini kovaladı.

Sisi iş aradı, haber/magazin/köşe yazıları yazdı ve eşi müsait olduğu her saniye konuştular. Yine koltukta yattığı bir gün eşinin üçüncü gün için yaptığı yemeğini yerken ağladı. Dördüncü gün,onun gibi eşi işe giden Yaser ve Mavera'yı çağırdı, dedikodunun dibine vurdular ve birbirleriyle hayat hikayelerini paylaştılar. Eşleri çok uyumlu arkadaş grubu gibiyken onlar bambaşka tellerden çalan bir grup olmuştu. Beşinci gün gelip çattığında eşinin yokluğuna alışamamıştı ,alışılabilecek gibi değildi zaten sadece ilk günlere nazaran daha az üzgün hissediyordu.

ASTROPHE (NonbinaryxTrans) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin