Giriş

25 5 0
                                    

Şehrimiz ateş altında alevler içeresindeydi cayır cayır yanıyor her tarafı kül içeresinde bırakıyordu
Sadece bu da değil annelerin babaların çocukların çığlıkları inim inim inliyordu
Her yer cehennem ateşinden beterdi

01.12.2027

17 yaşıma yeni girmiştim saat 12 de mutlu huzurlu bir şekilde çok mutluydum tâbi ta ki birşey hayatımı mahvedene kadar öyleydi

Ateş krallığı her yeri yakıp kül edip mahvediyordu
Yakıyordu
Kimseyi acımadan öldürüyordu
Annem ve babamı arıyordum o ateşin ortasında
Tüm gücümle bağırmıştım
"ANNE BABA NEREDESİNİZ KORKUYORUM" bağırmıştım ama sesimi kimseye duyuramamıştım
Herkes ölüyordu birşey yapamıyordum
Tek çarem
Mağarada saklanmaktı orda beni bulamazlar zannediyordum
Mağaranın önündelerdi saklanıyordum
Önümdelerdi
Sayıları fazla 1.000 kişiydiler baş etmem imkansızdı
Mağaranın içine Bombayı attıkları an kaçtılar
Ama ben kaçamamıştım
Minik bedenim yara içindeydi
Kanamalarım artmıştı
Ölüyordum
Ama normal bir ölüm değildi
Yaşarken ölüyordum
Ama ben zaten ölmüştüm beni sevdiğim insan öldürmüştü

Yaşamın adil olmadığı bu dünyaya ben ölmek için yaratılmıştım insan hayata bir kez geliyor sonuçta değil mi
Peki yaşadıkları Daha zor değil miydi onun için

Bir kitap okumuştum Genç wertherin acıları iyi birşeye benziyordu kitap çok güzeldi
Kitabın özeti aslında şuydu
Werther yaşadığı şehri terk ederek sessiz sakin bir yer olan Wahlheim’e yerleşir. Burada yaşadıklarını ve hislerini en yakın arkadaşı olan Wilhelm’a mektup yazarak anlatır. Werther keşfettiği bu yerden çok memnundur. İstediği gibi kafasını dinleyebilmekte ve istediği gibi resim yapabilmektedir. İlk zamanlar eğitimli biri ile sohbetler eden Werther, bu genç ile hiç anlaşamaz. Daha sonra tanıştığı Prensin memurlarından adı romanda S.. olarak geçen 9 çocuklu bir adam ile tanışır. Bu adamı çok sever ve adamın onu evine davet etmesi üzerine muhakkak geleceğini söyler. Adam eşinin ölümünden sonra şehirden uzaklaşmak için Prensin av köşklerinden birine taşınarak 9 çocuğu ile birlikte yaşamaya başlamıştır. Werther, adamın en büyük kızı hakkında büyük övgüler duyar.

Resim yapmak için çıktığı bir gün hareketsiz oturan çocukları çizmeye başlar. Akşama doğru çocuklara bir kadın yaklaşır. Kadın çocukların annesidir. Eşinin miras davası için şehre gittiğini söyler. Werther, çocukların her birine para verir. Werther, kasabanın çocukları ile iyi geçinmek ve çocuklara kendini kabullendirmek için özellikle çaba sarf eder. İlerleyen günlerde bir genç ile daha tanışır. Genç, dul bir kadının işlettiği handa çalışmaktadır. Werther, Wilhelm’e yazdığı mektupta genç adamın kadına hissettiği duyguların saflığını kelimeler ile anlatamayacağını söyler. Wahlheim’e iyice alışan Werther, bir baloya davet edilir. Baloya katılmak için yanına bir partner bulur. Kiraladığı araba ile partneri ve partnerinin teyzesi ile yola koyulur. Baloya varmadan önce partnerinin bir arkadaşını da almaya gideceklerdir. Araba ormanın içindeki eve doğru yola devam eder. Partnerinin teyzesi, almaya gittikleri kıza dikkat etmesi ve aşık olmaması konusunda Werther’i uyarır. Werther merakla bu uyarının sebebini sorduğunda kızın nişanlı olduğunu öğrenir. Kızın evinin önüne geldiklerinde hizmetliler biraz beklemelerini rica eder. Werther kızı almak için eve girer. Evde küçük çocuklara bir ekmeği pay etmekte olan Charlotte S..’yi görür. Bu kız daha önce tanıştığı danışman S..’nin kendisinden övgü ile bahsedilen en büyük kızıdır. Werther, Charlotte’ye ilk gördüğü anda aşık olur. Partnerinin teyzesinin uyarısını çoktan unutur. Charlotte ile tanıştıktan sonra arabaya binerek yollarına devam ederler. Arabada sohbet devam eder. Balo yerine vardıklarına Chorlette’nin ve teyzenin kavalyeleri onları beklemektedir. Birkaç danstan sonra Werther, Charlotte’nin kavalyesinden izin alarak Charlotte ile dans etmeye balar. Bütün gece Charlotte ile vakit geçiren Werther, Charlotte’yi evine bıraktığında tekrar görüşebilmek için Charlotte’nin onayını alır. Bu buluşmalar bir defa ile de kalmaz.

ATEŞ HATTINDA Where stories live. Discover now