Gölün etrafında oturmuş çocuklar kendi aralarında sohbet ediyor, eğleniyor ve bazen de küçük tartışmalar yapıyordular.
"Yapabilirim"
"Yapamazsın"
"Yapar"
"Hayır, yaparsa ölür"
"Kesinlikle"
"Neden Peter'in gölde 5 dakika kalması konusunda bahse girdiler?" Severus göz devirdi.
"Ben de anlamadım, ayak uydur işte" Selena omuz silkerek diğerlerine katıldı "Kesinlikle yapar"
"Suyun ne kadar soğuk olduğunu bilirsonuz değil mi?" Lily kaşlarını çatarak göle değdirdiği parmağını geri çekti "Bırak 5 dakika, 2 saniye bile duramaz"
"Kuzenlerim Rusya da yaşıyor, yaparım" elini beline koyan Peter kendinden emin bir şekilde montunu çıkardı.
"Kuzenlerin ne alaka?" Remus göz devirip sonunda boş bırakılan kitabını yerden alarak bir ağacın altına geçti.
🐈⬛
"Tamam Peter! Yetiştik!"
Sirius ve James titreyen Peter'i taşırken Remus ve Lily 'ben demiştim' havasına girmişti. Selena ve Severus ise en arkada yürüyordular.
"Yine bir oyun oynuyorsun" dedi Severus iç çekerek "Ve bu kez farklı gibi görünüyor. Sirius'u kendine aşık mı etmeye çalışıyorsun Selena?"
Kısa süren sessizlik sonrası Selena utangaç bir şekilde itiraf etti "Evet.."
"Kötü bir oyun, aşık olacağını düşünmüyorum"
"Zamanla anlarız kardeşim"
"Peki aşık ettiğini farz edelim, sonra?"
Kız sırıtarak ellerini birbirine vurdu "Sonra ne kadar iğrenç bir insan olduğunu yüzüne vururum. Hiç kimsenin asla ona gerçekten aşık olmayacağını ve sadece iyi bir yüzden ibaret olduğunu"
Severus'ta sırıttığında Selena aklına gelen şeyle koşarak en önde Peter'i taşımaya çalışan Sirius'a yetişti.
"Sana göstermem gereken bir şey var Siri, beni izle" kolundan tutup çekiştirdiğinde Peter'in boşta kalan kolunu Remus tuttu.
"Nereye?" Selena tarafından çekiştirilen Sirius kıza ayak uydurarak koştu. Selena'nın tuttuğu eline bir kaç saniyelik odaklandıktan sonra gülümseyerek gittikleri yöne yönlendirdi bakışlarını.
"İşte!" Selena ormanın bir kısmına geldiklerinde Sirius'un elini bıraktı "Bak"
Sirius bir çok kez ormanda olsa da burayı ilk kez görüyordu. Rengarenk çiçeklerle örtülüydü ve harika kokuyordu. Çiçeklerin biraz önünde de gözalıcı bir şelale vardı. Cennet'ten bir yer gibi duruyordu.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
"Burayı.. İlk kez görüyorum"
"Güzel mi peki?" kız dikkatle çocuğun yüzünü inceliyerek tepki bekledi.
"Aslında yıllardır burayı yapmak için uğraştım" çiçeklerin tam önünde oturan Selena eliyle yanındaki boş yere vurdu "İlk geldiğimde sadece şelaleden ibaretti"
Sirius, Selena'nın işaret ettiği yere oturarak manzarayı izlemeye koyuldu.
"Neden rengarenk çiçeklerin içinde?" Sirius eliyle çiçeklerin tam ortasında duran siyah gülü işaret etti.
"Siyah rengi sevmem aslında"
Sirius anlamaz gözlerle baktığında kız gülümsedi.
"Bir keresinde gölde yüzmeğe gittiğimde ayağım dibe çeken yosunlardan birine takılmıştı ve az kalsın ölüyordum. Tam çırpınmayı bırakıp kaderimle yüzleşecekken suya bir köpek atladı-siyah bir köpek, yosunları dişiyle koparıp beni kurtardı. İnanabiliyor musun? Bir köpek! Sudan çıktığımda peşine düşüp beslemek istedim ama hızlıca koşarak uzaklaştı... "
Sirius gülümsedi. O köpek kendisiydi.
3.sınıfta yürüyüşe çıktığında kızın boğulduğunu görüp yardım etmişti.
"Hufflepuff'lı olmak isterdim" dedi Selena çiçekleri göstererek "Kesinlikle harika bir öğrenci olurdum"
"Kesinlikle slytherin olmalıydın"
Selena kaşlarını çattı "Sen de"
Biraz daha orada kalıp bir kaç şeyden sohbet ettikten sonra Selena ayağa kalkarak siyah güle doğru ilerledi ve onu kopararak Sirius'a döndü.
"Senin için" gülü Sirius'a doğru uzattığında Sirius şaşkınlıkla kıza baktı.
"Öyle bakma, gözlerinizin tıpatıp aynı olduğunu farkettim. Benziyorsunuz, al"
Gülümseyerek gülü aldı ve deri ceketinin cebine yerleştirdi "Teşekkürler"
