*⁠.⁠✧. -21- .✧.*

En başından başla
                                    

Başımı sallayarak onayladım onu. Ne kadar alıştım desemde haklıydı, ciddi anlamda dışarısı çok soğuktu..

Yankı, günden güne büyüyen karnıma dikkat ederek bedenimi yan bir şekilde kucağına almıştı.

Düşmemek için sıkıca kollarımı boynuna dolarken "Neredeydin, merak ettim?" diye mırıldandım.

Evin, açık bıraktığım kapısından girerken cevapladı beni. Seri adımları ile eve çoktan varmıştı bile. "Annem ve ebe hatun ile konuşuyordum, doğum zamanın nasıl geçeceği hakkında"

Gözlerim titredi. Hafifçe araladığım dudaklarımı birbirine bastırarak gözlerimi kaçırdım.

Hiç hazır hissetmiyordum. Normal bir şekilde doğum yapmak beni ürkütüyordu..

Yankı bedenimi yatağın üstüne bırakarak, sönmek üzere olan şömineye doğru ilerledi.

Bakışlarım ile adım adım yaptıklarını izledim. Eline aldığı odunları küllerin üstüne düzerken kendi kendine konuşmaya devam etti. "Şehre gitmek istemediğin için işimiz biraz zor, o yüzden..." dedi ve şömine ile işini bitirip yanıma gelirken devam etti sözüne.

"Suda doğum yapman gerekecek gibi" Kaşlarım çatılırken anında ufak bir "Ne?" nidası döküldü dudaklarımdan. Bu soğukta?

Benim şaşkın bakışlarımı gören Yankı'nın dudaklarının arasından sesli bir kahkaha firar etti. Çok komik cidden...

Burada hiç sıcak veya ılık su yoktu ki? Buz gibi suda nasıl rahat doğum yapabilirdim?

Olayın şaşkınlığından kurtularak konuşmaya başladım. "Soğuktan donacağım! Daha çok canım yanacak!" Hayret dolu sesim neredeyse Yankı'yı bozguna uğratırken, kaşlarını çatarak konuşmaya başladı.

"Hayır! Bebeğim, cidden düşündüğün şeye bak!"

Yüzüne oturttuğu alaylı gülümseme ile beraber yanıma oturup bedenimi kucağına doğru çekti.

Anında mayışan bedenimi, rahat bir pozisyona geçmek için hareketlendirdim. Kokusunu çok seviyordum, gözleri gibi...

Ben mayışmış ve yarı endişeli bir şekilde yüzüne bakarken, Yankı alnını alnıma yaslayarak homurdanmasına devam etti.

"Sıcak-ılık su oluşturan minik bir gölet var ebe hatunun evinin hemen arkasında. Sürünün omegaları çoğunlukla orada doğum yapmayı tercih ediyor. Senin için en mükemmel yer orası olacak gibi, hm?"

Durgun bakışlarımı Yankı'nın mavi gözlerden çekerek, açık renkli dudaklarına indirdim. Hemen ardından dudağının kenarına minik bir öpücük kondurarak "Sana güveniyorum ama tedirginliğimi anla lütfen. İlk defa böyle bir şey yaşayacağım" diye mırıldandım.

Bakışlarımı tekrar gözlerine çıkardığımda parıldayan bir çift mavilik ile karşılaştım. Yüzüme yerleşen şaşkınlık ile ufak bir kıkırtı döküldü dudaklarımdan.

Farkındaydım, onu kışkırtıyordum..

Kollarımı boynuna dolarken "Aynı zamanda deli gibi korkuyorum Yankı" diyerek devam ettim sözüme.

Parıldayan mavileri kısa bir süre gözlerimde oyalandı. Ardından kollarını belime sararak bedenimi hafifçe üzerine doğru çekti.

Bedenime karşı çok dikkatliydi. Hamile olduğum için ayrı bir titriyordu üzerime sanki.

En çokta arzularını baskılıyor gibiydi...

Ben kendi kendime düşünürken, Yankı başını boynuma gömerek kokumu derince içine çekmekle meşguldü. "Korkma. Yanında olsam da, olmasam da sana birşey olmasına asla izin vermem. Sonucu ne olursa olsun benim için her zaman en önemli şey sen olacaksın"

Son kelimeleri fısıltı gibi gelirken kaşlarımı çatarak ne dediğini anlamaya çalıştım.

Tam konuşmak için dudaklarımı aralamıştım ki, Yankı başını boynumdan çekip yanaklarımı avuçları içine alarak ufak bir öpücük kondurdu büzülmüş dudaklarıma.

Konuşup soru sormamı istemiyor gibiydi..

Kaşlarım daha çok çatılırken "Tedirginliğin, benim bedenimi ele geçiriyor Sancak. Senin canın yanacak ama, en çok ben ağlayacağım sanırım." dedi Yankı geriye doğru uzanarak.

Hemen ardından koltukaltımdan tutarak beni de göğsüne doğru yatırmıştı..

Sorularım boğazıma dizilirken Yankı tekrar mırıldanmaya başlamıştı.

Benden daha fazla konuştuğun farkında mıydı? Kendi kendine konuşuyordu sanki.. "Neyse bebeğim, bütün bu endişe ve huzursuzluktan uzak rahat bir şekilde biraz dinlensek iyi olacak gibi, hm?"

Sanırım, ona sinirlenmemi yada enerjimi harcayarak yorulmamı istemiyordu. Hain! Beni kucaklayarak kandırıyordu resmen!

Ama, sanırım bu hoşuma gidiyordu..

Kendi kendime homurdanarak yattığım göğsüne başımı sürtüp rahat bir pozisyon aradım. Günlerim yemek yiyip uyuyarak geçiyordu resmen..

Sanırım yakında fil gibi olacaktım..

Bu düşünce moralimi bozarken kollarımı sıkıca Yankı'ya dolayarak "Bazen, sinirlerim ile oynayıp beni kızdırsan da" dedim ve dudaklarımı göğsünün arasına sıkıca bastırıp geri çektikten sonra başımı göğsüne yaslarken devam ettim sözüme.

Bana aile olduğun için teşekkür ederim. "Beni çekip aldığın o soğuk gece için her ne kadar kırgın olsam da minnettarım sana, gökyüzüm."

Mavi gözlerine bakmaya doyamadığım. Beni içine çektiği bu hayat her ne kadar ürpertici ve zorlu olsa da, eminim ki dünyaya tekrar gelsem Yankı'dan başkasını istemezdim.

İlk başlarda ne kadar Yankı'ya karşı öfkeli olsam da, ona herşey için, bana sunduğu bu hayat için minnettardım...

ᕙ 🍁 ᕗ

NiaRex olarak iyi okumalar dileriz!

NiaRex olarak iyi okumalar dileriz!

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Öpüldünüz ✨

Bölüm sonu

Kar Koynunda / Kurt Serisi -1- [BxB]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin