''HayBinDejavu''🔁

2.6K 446 206
                                    

*kurguların aktif yazılmasını ve bölümlerin hızlı gelmesini istiyorsak lütfen oy verip yorum yapmayı unutmayalım.

🖋️Acının içinden geçmezsen, dışına çıkamazsın... Cumhuriyet Savcısı Ilgaz Kaya

Küçük bir yoldayım
En başındayım
Kendi kendimle
hep sıfırdayım...🎙️

Ruh halinin bir yansımasını andıran puslu gökyüzünde dolanıyordu ıslak su yeşilleri. Sabah özene bezene yaptığı göz makyajı akıp gözaltlarında pandamsı bir görüntü oluştursa da umrunda bile değildi. Cayır cayır yanıyordu yüreği. Söz vermişti. Hayat'a onu koruyacağına, her an yanında olacağına dair söz vermişti. Ama tutamamıştı. Verdiği sözü üzerinden bir gece bile geçmeden tutamamış, kızcağızın imdadına yetişememişti. Ve bu suçluluk hissi belkide hiç bir zaman çekilmeyecekti gönül göğünden.

Bâki'nin tüm çekingenliği ile itiraf ettiği hakikatle donup kalmıştı bir anda. Duvarlar üstüne üstüne gelmiş, zihninde o anda aydınlanıvermişti sis çöken o akşam. Hayat'ın evine girişi, o siyah giyimli katil ile karşılaşması ve... Kesilmişti sesi soluğu. Gözbebekleri beyninde bir şimşek çakar gibi beliren maske ardındaki o gözlerle büyümüş, boğazına doladığı ipek fuları yırtarcasına söküp atmıştı savcının masasına. Ardından daha fazla orada kalamamış, biraz yalnız kalmaya ihtiyacım var diyerek kendini adliyenin bahçesine atmıştı. Aradan hayli vakit geçmesine rağmen hala çökercesine oturduğu o banktaydı. Derken telefonunun ısrarlı çalışına kayıtsız kalamamış, burnunu çekerek çantasından çıkarıp boğuk bir sesle alo diyerek açmıştı. Karşıdan duyulan ise Eşref Haşim'in sesi olmuştu. Kendini ancak bu saate kadar sevdiği kadını aramadan tutabilmişti.

-Avukat hanım nasılsınız? Sabah mesajıma adliyeye gidiyorum diye cevap vermişsiniz. Bende müvekkiliniz olarak bir gelişme var mı diye sormak istedim.'demişti dünden kalma bir parça keyifli ses tonuyla. Derken bir an duraksamış, ahizenin ucundan duyduğu burun çekiş ve titrek nefes ile kaşları sertçe çatılmıştı. 'Nergis? Nergis n'oldu?'

Duyduğu soruyla daha fazla tutamamıştı hıçkırıklarını genç kadın. Bunu bir de sevdiği adamın soruyor oluşu onu ayrı bir etkilemiş, avucunu dudakları üzerine kapatıp sessiz olmaya çalışarak dökmüştü içindekileri. Sonrada kesik kesik soluklar çekmişti içine.

-Eşref...'demişti bir kız çocuğundan hallice çıkan incecik mahsun bir sesle. 'Bende yapamadım. Koruyamadım.'

Koruyamadım... Dediğiyle dudaklarını birbirine bastırarak gözlerini kapatmıştı genç adam. Öğrenmişti elbet. Daha fazla ne kadar saklayabilirlerdi ki Hayat'ın ölümünü? Nitekim dün Nergis hastanedeyken Adli Tıp incelemesini bitirmiş, Hayat'ın cenazesi kimsesizler mezarlığına defnedilmek üzere gönderilirken Eşref buna müsaade etmemişti. Yaşarken tanıyıp ona destek olmak nasip olmasa da en azından doğru düzgün bir istirahatgâhı olsun isteyerek bir mezar yeri satın almıştı. Kasılmıştı direksiyonu tutan parmaklarını.

-Nerdesin sen? Adliyede misin hala? Bekle hemen geliyorum.'

Telefonu kapattığı an ilk babadan dönmüş, ceza yemeyi göze alarak hız yapıp kısacık bir zamanda adliyeye ulaşmıştı. Sevdiği kadın orada ağlarken nasıl eli kolu bağlı durabilirdi ki? Nitekim onu en iyi anlayacak kişi de kendisiydi. Aracını park etmiş, hemen inip adliye bahçesine giriş yapmıştı. Koyu mavilerinin etrafta dönüp dolaşırken yeşil alana yakın kısımdaki bankta karısını bulması uzun sürmemişti. Oraya doğru büyük adımlarla yönelmiş, Nergis sanki hissetmiş gibi geldiği tarafa bakıp onu gördüğünde mecalsizce ayağa kalkmıştı. Eşref ise tek bir an beklemeden alıvermişti sevdiğini heybetli kolları arasına. Yüzünü göğsüne gömüp hıçkırıklara boğulmasına müsaade etmiş, burnu gür siyahlara eğilirken derin bir soluk gibi içine çekmişti kokusun.

NERGʼİS KOKUSU 👠 (Töre&Adalet Serisi)Tahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon