0.1

776 33 2
                                    

-Selena Snape'ten.

"Seni öldürebilir" Kızıl saçlı kız kafasını iki yana sallayarak Kafasıyla Sirius Black'i-şeytanı işaret etti.

"Bundan önceki kez de öyle söylemiştin" dedim sırıtarak "Ve ondan önce ki kez de"

"Yüzüne zarar gelmemişti!" dedi Lily "Tek bir toz bile yüzüne gelirse seni öldürür! Ve bu kez James'ten seni kurtarmasını istemem"

"James ne zaman kurtarmış beni? O kendini senden kurtarsın" sırıtışım daha da büyürken Lily eline aldığı ilk kitabı kafama vurdu.

"İkizime zorbalık yapmak neymiş görür o" elime aldığım iksiri cübbemin cebine koyup Sirius ve James'in olduğu sıraya kısık gözlerle baktım. Naneyi yediniz.

Şu üç ergen-James, Peter ve en kötüleri Sirius yıllardır ikizime, Severus'a zorbalık yapıyordular. Diğer arladaşları Remus ile iyi anlaşabiliyorduk ama. Onlar kadar salak değildi.

"Gidip Slughorn'un dikkatini dağıt" dedim yeniden Lily'e dönerek "Lütfen!"

"Ne? Nasıl dağıtayım?"

"Bir şeyler sor! Nebileyim işte, bir şeyi anlamamış gibi yap!"

Kız kafasını sallayarak parmağını havaya kaldırdı.

Slughorn, en sevdiği öğrencisinin sorusuna elbette severek cevap verecekti. Kesinlikle sınıfta sadece Lily'i seviyordu. Sebebini az-çok biliyorduk-Tek çalışkan o..

"Evet Lily?" dedi Slughorn şefkatli bir ses tonuyla. Ben ne zaman parmak kaldırsam hep görmezden gelir...

Lily, Slughorn'a düşündürücü bir soru sorduğunda hızla James ve Sirius'un iksir hazırladığı sıraya geçtim.

"Ne var Snape?" dedi James kaşlarını çatarak "Yine boş-boş konuşmaya ve bize olan nefretini kusmaya geldiysen lütfen sümsukus kardeşinin yanına geç!"

Ne bu sinir? Altı üstü harika bir şaka yapmaya geldim.

"Sus James! İyilik yapmaya geldim" dedim sırıtarak.

"İyilik ve sen? Bize? Ne konuda?" sessizliğini bozan Sirius'la tüylerim diken-diken oldu. Sesini duymak bile ürpertiyor! Yanımda şeytan olduğunu sanıyorum..

"İksir" parmağımla kesinlikle doğru yapmadıkları iksiri gösterdim "Yardıma ihtiyacınız var bence. Doğru gibi görünmüyor"

James ve Sirius birbirlerine şaşkın bir şekilde baktıklarında Sirius dudaklarını birbirine bastırarak yeniden bana döndü "Yine ne planlıyorsun Selena?"

Aklı bir tek benim şakalarıma çalışıyor bunun.

"Hayır! Beni Lily gönderdi" yeniden gülümsedim "James'e yardım et dedi"

James'in gözleri parıldarken Sirius yeniden şüpheci ses tonuyla konuştu "Lily'de bize yardım etmez"

Canım arkadaşım ve ben çok iyi kalpliyiz.

"Benim hakkımda başka ne dedi?!" James öne atılarak beni kazana doğru itti "Lily dediyse hadi yardım et. Bir bildiği var demek ki"

Hayvan gibi itmeni sonra konuşuruz James. Şu an önemli olan Sirius'a yapacağım şaka.

"Tabii" cübbemden iksiri çıkarıp gösterdim "Gül suyu olmadan olur mu hiç?"

Kazana iksiri boşaltıp geriye çekildim. Tamam, patlamasına daha 10 dakika var..

"Ve James" Lily'e hayran-hayran bakan çocuğa döndüm "Lily'e öyle bakmayı kes!"

"Sus" gözünü Lily'den ayırmadan cevap vermişti. Tamam aşıksında bu kadar da nebileyim...

"Ben hàlà kattığın şeyden şüpheleniyorum Snape" Sirius kazana boş-boş bakarak kaşığı eline aldı.

"Sen şunu karıştır, ben Lily'e bakıp geliyorum"

Koşarak Lily'nin yanına geçtim. Eğlence şimdi başlıyor...

"Yaptın mı?" dedi Lily Slughorn'dan sonunda kurtularak "Bildiğim şeyi yeniden dinlemek zorunda kaldım"

"Sen bir de bana sor! Şu ikisi ile beş dakika konuştum! Cehennem kapısında zebaniler ile konuşmak gibiydi"

"Sirius birazdan zebanin olacak gibi.."

"Bir şekile kaçarım işte" ya da ben yapmadım derim. İkisi de ihtimal.

Ve işte o patlama sesi..

Hazırladıkları iksir patlayarak ikilinin yüzüne isabet etmişti. Siyah ve yapışkan iksir heryerlerine bulaşmıştı..

Sınıfta herkes kahkaha attığında Sirius'un gözleri beni buldu. Tamam kaçma zamanı...

"SNAPE!"

Boku yedim.

Bölümün sonu.

Sirius Black/𝙀𝙣𝙚𝙢𝙮Tahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon