Öp || Kerem Aktürkoğlu

6

- "Benim, çok daha iyi bir fikrim var."

- "Ne?"

- "Evlenelim mi?"

/

Hava kararalı bir saat falan oluyodur herhalde. Aşağıda edayı beklemekten ağaç olmuşken sinirden yukarı çıkıp tartışacaktım. Arkamı döndüm, bugünün ilk alakasız kişisi yine o baş belası çocuk oldu.

"Kardeşim işin gücün yok mu senin 7/24 burdasın?"

"Yok, sana bakmaya gelmemiştim aslında."

"Anladım."

Önüme dönüp elimi cebime attım. Arkamdan bir el bana dokundu.

"Ama yine de sorayım nasılsın arkadaşın nasıl?"

"İyi."

"Kısa cevaplamasan bide..."

"Ne fark ediyor ki kısaca iyi işte."

"Ama hep ben çabalıyorum olmaz ki böyle."

"Ne olmaz?"

"İletişimimiz. Bildiğin çöp."

"O zaman şöyle yapalım, birbirimizden uzak duralım daha kökünden çözeriz olayı."

"Çok nötr."

"Keyfin bilir, ben her türlü kendi bildiğini yapacağım."

"Yapma, bunca zaman sonra bulmuşken bari?"

"Bak seni tanımıyorum ama ikimizde birbirimize zarar veriyoruz ben seni istemiyorum, sende benden bıktın. Artık kabullen kendini kandırma."

"Tanırsın şuan sevmiyorda olabilirsin ama herşey zamanla."

"Oğlum bak beni delirtme karadenizliyim tepemin tasını attırma sonucuna katlanırsın."

"Ben seninle herşeye varım."

"İnsan kendini biraz ağırdan satar bu ne dünden razı ayakları birader tanımıyorum seni bir daha da karşıma çıkma vallahi kırk parçaya ayırırım seni."

"Bensiz mutlu olacaksan çıkarım hayatından."

"Hayatımdan biri bile değilsin hasbinallah ya."

-

Telefonuma ard arda düşen bildirimler sonucu bakma kararı alıp ilk gelene tıkladım.

Edoşum💋

↪️
Kankaa bu seninki değil mi

Çocuğa bak kanka ya senden ümidi keser kesmez sevgili yapmış.

Nazım amcaya söyleyelim mi? Hem belki vazgeçerler.

Eda

Wpden atsana fotoğrafı

Hayırdır aga noluyor banane ki onun sevdiğinden sevgilisinden içimde değişik bir his vardı. Koca kış sabretmişsin tam çiçek açacağın zaman dolu vurmuş gibidir hayat...

Eray'a günlerdir ulaşamam beni ondan uzaklaştırıyordu. Tamam sevgili olmayalım ama çok iyide dosttuk şimdi iki günlük çocuk yüzünden aramız mı açılacak?

-

Bugün Galatasaray maçı vardı ben her ne kadar gitmek istemesemde Zührenin zoruyla gitmek zorundaydım. (Geçen sefer onu zorla Eminönüne balık ekmek yemeye götürmüştüm. Bu kezde onun istediği yere gitmemiz şart olmuştu. Hızlıca hazırlandık, zühre ablasının arabasını kaçırıp beni almaya geleceğini söyledi. Onu beklerken tvden cimili ibo açmış, yerimde horon tepiyordum. Yan odadan annemin sesi duyup gelmesiyle artık tek değildim. Telefonumun muhteşem zil sesini duyunca hemen ayaklanıp kapıya koştum. Zühreyi bir dakika bekletsem kırk dakika söyleniyor, açıkçası kısaca sabırsız biriydi. Arabaya biner binmez arabada çalan "mor yazma" şarkısıyla karşılandım. Biner binmez klimanın verdiği o hafif esintili,nemli bir soğuk, yumuşak tam uyumalık koltuk, aynası her daim benim için açık olan sağ koltuk. Anlatmaya kelimelerin kifayetsiz kalacağı son derecede muhteşem bir histi.

Stada geldiğimizde arka tarafa arabaMIZI park ettik güvenlik kontrollerinden geçtikten sonra artık tek yapabileceğimiz şey içeri geçip koltuğa oturmaktı. Maç başlamaya yakın oyuncular sahaya girerken simge çalıyordu. Icardi girer girmez kurtlar vadisi jenerik çalmaya başladı. Bu da Icardinin maç sonu yapacağı hattricki garantilemişti. Sonra birden o girdi... Sahadaki maç skorunu gösteren ekranda futbolcuların adı soyadı ve fotoğrafı vardı. Seslendiren adam ilk soyadları söylüyor, isimlerini taraftarların sesiyle yankılanmasını istiyordu, öyle de oldu. Keremin hemen önümüzde bacaklarını gerip zıplayarak yaptığı hafif ısınmayla tüm stad "Aktürkoğlu!" diye yankılanmaya başladı. Biz hemen yedek kulübesinin üstündeydik. Maç başladı, taraftarlar hala bağırıp, rerererarara söylüyordu. Garip ki buradaki insanlar bir kişiye veya eşyaya değil soyut bir takıma bağlılardı. Aşktı bu, gerçek aşk...

-

Maç bitimi kerem stada üçlük çektirmek için yaklaştı. Hemen önündeydik, tüm taraftarlara bakmak için gözlerini gezdirdi, ancak bizi görmedi beni üzende bu olmuştu. Onun sayesinde tüm hisleri tadabilmiştim. Birazcıkta onu desteklemek için geldiğim stadyuma boş geldiğim gibi boş geri gidecektim. Staddan çıkarken kolyemi kaybettiğimi fark edip çevrede dolandım. Bulamayınca geri dönüp gidecektim ki, tam çarprazımda kerem ve sarışın bir kadın konuşup gülüşüyorlardı. Daha dün banane diyip racon keserken bugün ne değişmişti ki?

Eve geldiğimizde telefonu sabahtan beri daha yeni elime almıştım. Bildirim üstüne bildirim gelirken ilk ig'e girdim, sonrasında wpye baktım. Wp bildirimleri kapalı olduğundan bana mesajlar gelmiyordu. Telefonum öyle kasıyordu ki fırlatıp atmak istedim.

Dört göz 🤓

Biri birşey kaybetti sanırım?

Benim olduğunu kim söyledi?

Arkasındaki "02.01.03" tarihinden

Sadece bundan mı?

Sahaya çıkar çıkmaz gördüm seni ama sen üzgündün benim yüzümden olduğunu düşündüm yüzüne bakıp daha da moralini bozmak istemedim. Hayatından biri olmadığım için en ufak hareketimden bile rahatsız olacağını düşündüm. Sana bakmamak için verdiğim çaba ve gayreti fark etmişsindir.

Çabalaman gereken bir konu yok ki. Ne de olsa benim yerime koyabileceğin, benden daha harika sarışın kız boşluğu doldurur.

Oraya geldiğini de gördüm. Normalde kolyeni almayacaktım ama vermek içinde olsa iletişim kuralım istedim. Bu arada sarışın dediğin 'kız' da okan hocanın eşi (boşandılar ama bu bir kurgu olduğu için çok sallamayın.) nihan abladan da kıskandıysan bence sende boş değilsin :)

Hayır sadece ironik geldi bir gün önceden aşığım cart curt diyip sonraki gün başkasıyla olman. Dalgasına yazdım zaten ne halin varsa gör.

Yarın müsait miydin?

Ya ben istemiyorum diyorum

Sadece kolyeni verecektim? Hatta kapına bırakayım sen al. Kalbime verdiğin hasar çok ağır 😞