Bölüm 9 : Kuytu Saklı

789 118 105
                                    

Dengesiz bir herifin absürt ve akşam başka sabah başka zihnini manipüle etme çabası bile manasızdı.
O tam anlamıyla hasta ve dengesiz bir zihne sahipti.
Sabah yaptığı şey akşam ile tutarsızdı gece yapacakları ise ön görülemezdi.
Oturup onun hastalıklı zihni ve boktan psikolojisi üzerine denemeler yapmayacaktı.
Elbette kendisine bir yol bulmaya çabalıyordu.

Emirhan denen oğlanın peşine takılmıştı.
Oğlan kimseye görülmeden sıyrılsa da onu izleyen Hazar'ın varlığından bir haberdi.
Önce arka bahçeyi dolanmıştı.
Korumalar kapı girişinde ip gibi dizilmiş olsa da arka bahçede bir kaç eski kamyon ve saman balyası haricinde pek bir şey yoktu.
Çitlerin arkasında boşluk vardı ve traktör ile kamyonlar bu alanı göz kadraji dışında tutuyordu.

Karşıdan bakan kişi sadece çitin önüne terk edilmiş olan traktörü görebilirdi.
Onun arkasında dizleri üzerinde çit altından sürünerek geçen ve ormanlık patika otobana doğru çıkan yolu bilemezdi.

Emirhan traktöre doğru sürünüp çitlerin arkasındaki kör noktadan bedenini savurduğunda takip mesafesi bırakan Hazar da onun peşi sıra mesafe bırakıyordu.
Emirhan izlendiği şüphesiyle durmaksızın arkasına dönüyor olsa da Hazar saklanmak konusunda maharetliydi.

Emirhan ormanlık patikanın kestirmesini ezbere biliyor gibiydi. Ağaçlara bakarak sık ormanlık alandan geçmiş ve nihayetinde yarım saatlik bir yürüme eşliğinde -Hazar nefes nefeseyken- sola doğru dönmüştü.
Önlerinde uzun bir otoban uzansa da Hazar sevinçle asfalta bakınıp derin bir oh çekmişti.
Sanki buradan yüzyıllar önce geçmiş kadar uzakta hissediyordu oysa ki bir kaç gün önce özgür ve hür bir adam olarak arşınlamıştı bu yolları.
Ablasının katilinin evine ondan yardım medet ummak üzere adımlamıştı habersizce.

Emirhan patika yolun derininde otobandan az ileride bir yola daha sapmıştı.
Hazar iyiden iyiye zafere ulaşmış hissediyordu.
Ölmeden de Kıvanç'tan kurtulmanın bir yolu vardı demek !
Açlıktan ve yorgunluktan bitkin hissetse dört duvar arasında Kıvanç'ın zevk iniltilerine maruz kalmaktan iyiydi.

O kadar aciz bir herifti ki onun tenine ancak para verdikleri ya da korkuttukları dokunuyordu işte.

Emirhan denen gürbüz tip ağaç bir evin merdiven basamaklarına tırmandığında soluk soluğa arkasını dönmüştü.
"Sigarayı acil bırak hacım sen, ciğerin elinde."

"Ne zamandır fark ettin ?"dedi Hazar acıyla.

"Çitlerden beri."diye yanıtladı Emirhan ağaç evi işaret edip.
"İstesen de bulamazsın bu yolu zaten içim rahat."

"Valla bulamam."dedi Hazar acıyla.
"Pizzacıya nasıl gideceksin?"

"Buraya söyleyeceğim."diye yanıtladı Emirhan.
"Evde kasvetli siyah giyen korumalar olmadan,her an millete bağıran terso bir psikopat olmadan güzel bir pizza ziyafeti!"

"Buraya..."dedi Hazar göz kısıp.
"Sıklıkla gelir misin?"

"Valla ben yalandan iş yapıyor gibi takılıp,kendimi gösterip genelde burada zaman geçiriyorum. Bir ordu dolusu adamın içinde fark bile edilmiyorum."dedi alayla Emirhan.

"Ben de kaçayım ama Kıvanç beni fark eder."diye fısıldadı Hazar soluk soluğa ağaca yaslanıp.

"Ruhu bile duymaz."diye yanıtladı Emirhan onu şüpheyle süzüp.
"Yatağında kaymak gibi bir oğlan var ve emin ol bütün gece uyumadan beklediği kadar da hoş. Kendi adını bile hatırlamaz sarhoş olup."

"Çok beğendiyse, nikahına alsın."dedi Hazar küçümser bir bakışla.
"Pizza yiyeceğim."

"Muhtemelen alır."dedi Emirhan başıyla onaylayıp.
"Ekstra mozerella?"

"Olur."dedi Hazar.

Ağaç evin içerisi oldukça tuhaftı.
Küçük bir çocuğa ait gibi karman çormandı. Hazar korkuyla yerinden sıçramıştı.
Duvarda bir post vardı ve bir zamanlar bir Alman kurdu olduğu belli olan köpeğe aitti.
Dondurulmuş biçimde postu duran hayvan odayı süslerken mantar pano üzerinde renkli çizimlerle dolu kelebek şekilleri vardı.

"Koca adamsın oturup kelebek mi çiziyon?"dedi Hazar gözlerini kısıp.

"Sıkıştım."diye fısıldadı Emirhan yüz ekşitip.
"İşemem lazım."

"Her yer ağaç."diye yanıtladı Hazar göz devirip.
"Eve yürümek istersen bilemem tabi."

"İşiyip gelcem."dedi Emirhan montunu ve telefonunu masaya bırakıp.
"Daralttı çiş."

"Hep böyle gelir mi hediye verdiği oğlanlar."dedi Hazar ağaç evin tahtalarına bakınıp burun çekerken.
"Yani o ruh hastasına kim neden aşık olsun ?"

"Pizzacıyı arasana basınca çıkar direkt."dedi Emirhan esneyerek.
"Senin derdinle dertlenemem,işemeye gidiyorum. Konumu at Whatsapptan direkt çıkıyor zaten...."

Hazar telefonu eline aldığında günler sonra ilk kez telefona kavuşmuş olmasıyla birlikte neredeyse sevinçten ağlayacaktı.
Kendi telefonu ilk geldiği gün elinden alınıp tuzla buz olmuşken buna sonsuzluk kadar derin bir ihtiyaç duyuyordu.

Polisi arayıp yardım da dileyebilirdi ailesini arayıp olanlardan da bahsedebilirdi.
Bütün bunların yanında pizzacının motorunu alıp buradan basıp kaçabilirdi çok iyi olmasa da kullanmayı biliyordu.

Herif pizzaları getirdiği an tuvalet bahanesiyle Emirhan gibi çalılıklara ilerlerdi.
Emirhan pizza siparişi ödemesi verirken Hazar arkasına bile bakmadan kaçıp gidebilirdi.

Sonsuza dek Kıvanç ve esaretinden kurtulan ilk kişi olarak ona ömür boyu karın ağrısı verecek bir eziklik sağlamak demekti bu. Üstelik gerçekler gün yüzüne çıktığında kodeste çürüdüğünü görmek de enfes olurdu.

Emirhan uzaklardaki bir ağaç dibine hedef alırken Hazar parmaklarıyla telefonu kavradı.
Pizza siparişinden önce neyi ve kimi araması gerektiğine dair önceliklerini düşündü....

---İnteraktif seçim...----

- Pizzacıdan önce polisi ara ve ihbarda bulun.

-Pizzacıdan önce aileni ara ve onlara gerçeklerden bahset.

-Pizzacıyı ara ve o geldiğinde plan yapmaya başla.



Kara Dalyaحيث تعيش القصص. اكتشف الآن