dokuz

1.9K 97 19
                                    

"21.yüzyılda Ekrem mi kaldı?" diye söylene söylene küçük aynamdan kendimi incelemeye devam ettim, "Bak Oktay, baştan söylüyorum. Ben Ekrem falan olmam. Hem sen hiç eşcinsel bir Ekrem gördün mü? Hayır."

"Gerçekten tek takıldığın ismin mi?" dediğinde, şüphesiz "Evet." dedim. Bu hayatta kaç Ekrem tanıdıysam hepsi elinin üstündeydi ve genelinin ortak olayı, kötü enerjileriydi. Bundan söz etmek adına dudaklarımı araladığım sırada "Tamam," dedi, pes etmişçesine, "Sen hangi ismi istiyorsan o olsun."

"Bana düşünmem için vakit ver." aynayı suratıma yaklaştırıp kalın olması adına boyadıkları kaşlarıma baktım. Bu hamleyle o kadar erkeğe benzemiştim ki kız olsam dönüp bir daha bakardım. "Benden de oluyormuş ha." diyerek gururla kafamı kaldırıp Oktay'a baktığımda yanda kalan evi 'artık girelim mi?' der gibi işaret etti.

Gerginlikle "Gruba herkesi soktuklarından emin misin?" diye sorduğumda "Sen herkes değilsin." diye karşılık verdi. "Benim uzun süredir arkadaşımsın ve mağdur konumdasın. Devrim'e mesaj attığım sırada yanımdaydın, 'getirebilirsin' dediğini de okudun. Bunun nedeni yüzündeki morluklar. Şimdilik seni kısa bir süre misafir edeceğimizi düşünüyor olabilir, hatta belki ondan dolayı kabul etmiştir ama gerçek bu değil. Bölümünü bitirene kadar bu evde kalacaksın."

"Sapık yakalanınca giderim." diye düzeltip aynaya son kez göz attım. Saçlarımın birkaç tutamını alnıma doğru ittirdiğim esnada "Hadi, gidelim." deyip aynayı kapadım. Çantamın içine koyup kapıya uzandığım vakit Oktay çantamı çekip almış ve arka koltuğa atmıştı. Onu şaşkınlıkla seyrederken dönüp bana "Sen erkeksin." diye hatırlatma da bulundu.

"Erkekler çanta takmaz mı?" 

"Kadın çantası takmazlar."

"Ama ben eşcinsel bir erkeğim, istediğimi takabilirim."

"Eş cinselsin dedim diye içerde kız gibi davranırsan başta Çakır olmak üzere herkes evden gitmeni oylar. Üzgünüm ama bizim evdeki bütün erkekler, heteroseksüel. Kendilerine asılma ihtimali bariz olan bir erkeği evde bir dakika tutmazlar." 'anladın mı' dercesine baktığında başımı salladım. O da böylelikle benden önce arabadan çıkıp kapıyı üstüne örttü. Kısa sürede kendime gelirken kapının kulpuna uzandım ve aşağı indirerek dışarı çıktım. Arkamdan kapıyı sakince kapadığım esnada "Herkesle yatmayan bir erkek imajı çizmeye bak. Biriyle yatman için gerekli olan en önemli unsur, o kişinin de eşcinsel olması, tamam mı?" diye sordu.

"Tamam." deyip yanına ilerlediğimde sırtıma baskı uygulayarak beni evin ön kapısına yönlendirdi. "Erkek muhabbeti iğrençtir. Sana alıştıklarında aynı muhabbeti seninle de yapmaya kalkabilirler. Yüz verme, astarını isterler." dediğinde "Kimler bu muhabbeti yapıyor?" diye sordum.

Hiç durmadan "Çakır ve Efe." dedi.

"Çakır için sert biri demiştin."

"Sert olması abaza olduğu gerçeğini değiştirmez."

Kapının önüne geldiğimizde aynı anda durduk. İçine derin bir nefes alıp vermek suretiyle kendisini toparladıktan sonra uzanıp zile bastı. "Anahtarın yok mu?" dedim, olduğunu bildiğim için şaşkındım, "Neden kapıyı çaldın?"

"Doğru olan karşılamaları." dedi, zile yeniden basarken, "Bunu onlarda biliyordur. Sonuçta yüzünde birden fazla morluk var, darp edilmiş bir gençsin. Cinsiyetin fark etmeksizin sana yardım etmeliler."

Gerek uzun uzadıya açıklamalarından gerek sürekli kasılan çenesinden ne kadar gergin olduğunu anlayabiliyordum. Uzanıp yanağını tutmaya kalktığımda hızla kafasını diğer yöne çevirdi ve "Kafanda o peruk varken bunu yapma." dedi.

KİMLİKSİZ ✓Where stories live. Discover now