5.BÖLÜM_BÜFE

15 1 0
                                    

Holliston Dağı'nın tabelası gözüküyor. Holliston Dağı, 1800 metre.

Parker, Dan ve Joe yemek yemek için büfeye gidiyorlar. Parker içecek otomatından sıcak çikolata dolduruyor. Otomatın yan kısmında kayıp ilanı var.

Büfe görevlisi sıradaki birine:Pekala üç büyük boy menü aldınız. Borcunuz 5,25.

Parker daha sonra içeceğinin parasını ödemek için sıcak çikolatadan bir yudum alıp sıraya giriyor.

Bu arada üçlümüz üstlerindeki montları çıkarmışlar. Parker'ın üstünde mavi bir hırka var, Dan'ın üstünde mavi bir gömlek var. Ve son olarak Joe'un koyu renkli bir kazağı var.

Dan ve Joe masada oturup pizza yiyerek sohbet ediyorlar.

Dan, Joe'ya:"Keşke bunu söyleseydim. Okemo, Killington'a gidip... Kuzeye doğru çıkacağız. Bir süreliğine uzaklaşacağız."

"Yapalım. Noelde. Sen ve ben."

Dan:"Anlaştık. Bu batıdaki gibi olmayacak ama. Yani reklamlardaki gibi. Tepeye çıkmak için üç kere telesiyeje biniyorsun. Karda harika. Dürüst olalım bunun gibi olmayacak."

"Evet. İyi kayaktan bahsetmişken... Eğimsiz yerlerde kaymak eğlenceliydi ama... Bu gece ayrılmadan önce gerçekten... Kayalım derim ha?"

Dan kendini kötü hissediyor. Çünkü belli ki Joe, Parker yüzünden bu geziden tatmin olmamış Dan yine ikisinin arasında kalıyor ama durumu toparlamaya çalışıyor.

"Bak, tek başına çıkmak istiyorsan... Tüm gün bizimle takılman gerekmiyor."

Parker onların yanına doğru ilerlemeye başlıyor.

"Hayır. Sorun değil. Ben sadece daha eğimli bir yerde kayalım diyorum. Parker bütün gün popo üstü düşerken izlemek harika ama..."

Tam bu sırada Parker, Joe'nun arkasında duruyor ama Joe onu fark etmiyor. Dan, Parker'ın onların yanında olduğunu Joe'ya fark ettirmek için Parker'a bakıyor.

"Biliyorsun gerçekten..."

Joe, Parker'ı fark ediyor ama artık olan oldu.

"Kaymak güzel olabilirdi."

Dan buna gülüyor. Parker ve Joe kendini çok kötü hissediyorlar. Parker onların aralarına girmeyi istemiyor ama Dan'i de seviyor ve onunla birlikte olmak istiyor. Aslında Parker, Joe'yu arkadaş olarak seviyor. Joe'nun da tek isteği Dan'le vakit geçirmek ve aslında bunu yaparken de arkadaşının ilişkisini zedelemek istemiyor. Dan, Parker'ı ve Joe'yu seviyor ama ikisi arasında bir ikilemde.  Parker bozuntuya vermiyor ve alınmıyor.

Parker:"Sanırım ben... Bugünlük yeterince kaydım. Siz daha fazlasını yapmak istiyorsanız lobide takılabilirim. Sorun olmaz."

Joe saçmalayarak olayı toparlamaya çalışıyor.

"Öyle demek istemedim. Öyle bir şey kastetmedim. Ne demek istedim... Bilmiyorum."

Joe ve Dan çaresizce gülüyorlar.

Parker, Dan'e:"Sana söylemiştim Dan. Gelmek zorunda değilim."

"Hayır, hayır."

Joe, Parker'a:"Parker gelmeni istemediğimden değil. Gerçekten."

Dan, Joe'ya yardım etmeye çalışıyor.

"Hayır. Hatta en başta gelmeni öneren oydu."

"Tamam, tamam. Eee... Erkek erkeğe geçireceğiniz zamanı bozmayı hiç istemem."

Dan, Parker'ın alttan almaya çalıştığını anlayınca Joe'ya hafif gergin bir bakış atıyor. Joe da pişman ve özür dilemeye çalışıyormuş gibi görünüyor.

"Alınganlık yapmam. Burada yapabileceğim bir sürü şey var." Dan'a:"Aslında anahtarı versen de... Mesajlarımı kontrol etsem."

"Hayır anahtarı veremem. Buraya gelip... Yanımda oturacaksın. Hadi."

Parker, Dan'e doğru ilerliyor.

"Tüm mesajlar annenden gelen şikayetler olacaktır."

Parker, Dan'in kucağına oturup kolunu Dan'in omzuna koyuyor ve gülüyor.

"Annen şundan ya da bundan şikayet edecektir. Hayır sana anahtarı vermiyorum."

Parker hâlâ kendini suçlu hissediyor.

Parker, Joe'ya:"Çok üzgünüm. Bugünki eğlencenizi bozmak istememiştim."

"Bozmadın. İnan bana hiç de bozmadın. Konuşmanın gelmeden önceki kısmını kaçırdın. Şöyle diyordum. Eee ne diyordum? Eee şöyle diyordum. Eee tamam. Dostum gerçekten çok güzel oldu. Üçlü takılmak için... Elimize geçen bu fırsatı değerlendirdiğimize çok inanıyorum."

Parker ve Dan kendilerini tutamayıp gülüyorlar.

"Ne var?"

FROZENWhere stories live. Discover now