Boralar akşam gelecekti. Tuğçenin yanına gidecektim giderken yolumun üzerinde gördüğüm bir mağazaya girip bebekler için minik ayakkabılar aldım. Yan taraftaki tatlıcıya girip Tuğçenin en sevdiği tatlılardan alıp çıktım.

Telefonumu çalmasıyla baktığımda Bora'nın aradığını gördüm. Hemen açıp "sevgilim? Geldin mi?"dedim.

"Geldim yavrum geldim ama bir işim var bir kaç saate gelirim."dediğinde "tamam o zaman, iyisin değil mi?"dedim.

"İyiyim güzelim iyiyim. Bugün Tuğçenin yanına gidecek misin? demesiyle "gideceğim sevgilim sen de gelir misin?"dedim. "Gelirim gelirim."dediğinde vedalaşıp telefonu kapatmıştım sonra lojmana gelmiştim Tuğçenin evinin olduğu kata çıkıp zile bastım.

Bir kaç saniye sonra kapı açılınca karşımda sünger Bob'lu pijaması ve üzerinde yarım bir tişörtten dolayı büyümüş karnı gözüken bir adet Tuğçe vardı.

"Ben geldimm."diyerek içeri girdim.

"Hoşgeldin."demesiyle elimdeki poşetleri bırakıp yanaklarını sıktım. "Yaa çok tatlı olmuşsun sen."dedim.

Gülerek arkaya doğru gitmesiyle poşetlerden birini uzattım. "Teyzeleri onlara ne aldı."dedim.

"Yaa Masal."diyerek paketi açınca elindeki mavi ve pembe ayakkabılara bakıp "bakın teyzeniz size ne almış."diyerek konuşunca güldüm.

Ayakkabıları yan tarafa bırakıp gözlerini silince "hey hey ağlamak yok, neden ağlıyorsun?"dedim yanına yaklaşırken.

"Çok teşekkür ederim her şey için yanımda olduğunuz için."demesiyle sarılıp "aaa o nasıl laf öyle tabii ki yanında olacağız."dedim.

Yan taraftaki tatlı poşetini alıp "gel bakalım ben ne aldım."dedim.

Salona gidip paketleri açınca Tuğçe teşekkür edip çatal getirmişti. "Eee düğün işini ne yaptınız?"demesiyle "bir kaç gün sonra Ankara'ya gidiyoruz işte."dedim. "Ya Masal, ben bu göbekle kendime nasıl elbise bulacağım."diyerek ümitsiz bir şekilde konuşunca gülüp "yaptırırız kuzum üzülme ayrıca hamileyken düğüne giden ilk kişi değilsin."dedim.

Omuz silkip "olur mu ki öyle?"demesiyle "olur olur."dedim.

"Bebişlerin odası hazır mı?"dedim.

"Geçen gün boyamak için geldiler işte boyama bitti. Mobilyalar kaldı."demesiyle "ay hemen doğsalar da sevsek çok minik olurlar çok tatlı."dedim.

"Evlenmiyor musun zaten yap kendin aaa göz diktin çocuklarıma."demesiyle "sus be teyzeleriyim ben onların. Teyze demek kendin doğurmadan çocuğunun olması demek."dedim.

İkimizde bu dediğime gülerken "Bora geldi mi?"demesiyle başımla onayladım. "Buraya gelecek mi?"dediğinde"gelirim dedi ama bilmiyorum."dedim.

Başıyla onaylayıp "ben üzerimi değiştirip geleyim. Otur oturduğun yerde ortalığı falan toplama."diyip gittiğinde gülmüştüm.

Ama onu dinlemeyip masadaki tabakları mutfağa götürmüştüm. Mutfaktan çıkacağım sırada gözüm buzdolabının üzerindeki fotoğraflara takıldı hepsi Burçinle olan fotoğraflarıydı.

Buruk bir şekilde gülümseyip salona geçtim. Orada da her yerde resimler vardı biraz sonra Tuğçe salona girer girmez kapının çalmasıyla ikimizde açmak için gitmiştik.

Bora gelmişti ama arkasında bir kaç kişi daha vardı. "Hoşgeldin de noluyor sevgilim?"dedim.

Sorumu es geçip "Tuğçe odan müsait mi? Girebilir miyiz?"dediğinde Tuğçe başıyla onaylamıştı. Önümüzden geçip giderken ikimizde birbirimize anlamaz bakışlar atmıştık.

Arkadaki adamlar kocaman kutuyla içeriye girip Bora'yı takip etmişlerdi.

Kapıyı kapatıp peşlerinden gidince odaya girdik.

Bora "tamamdır siz gidebilirsiniz gerisini ben hallederim."dediğinde adamları geçirip geri gelmişti.

"Bora bu ne?"dedim.

"Yeğenlerimin ilk yatakları."demesiyle"ayy gerçekten mi hadi yapalım."dedim.

Bora kutuyu açarken odada yankılanan hıçkırık sesiyle Tuğçeye döndük ikimizde "ya çok teşekkür ederim ben."diyerek ağlarken sarılıp "şştt ağlamak yok Tuğçe."dedim.

"Gel hadi birlikte yapalım."dedim.

Birlikte yatak yanı olan iki beşiği de kurup yerleştirdik. Dikkatimi çeken şeylerden biride odanın diğer köşesinde dilsiz uşakta Burçinin üniformasının durmasıydı omzundaki armada yazan şeyle odağımı tektar beşiğe verdim. 'ATA'

"Bora ben çok teşekkür ederim gerçekten."diyen Tuğçeyle "teşekkür etme Tuğçe yeğenlerim için değer hepsine."demesiyle Tuğçe burukça gülümsemişti.

Odadan çıkıp salona giderken "Bora yemek koyuyorum tamam mı?"diye sormuştu Tuğçe.

Bora başını olumsuz anlamda sallayıp "yok biz askeriyede yedik teşekkür ederim."dedi.

Birlikte oturup sohbet ederken "yarında bebeklerin odasının Mobilyaları gelecek."diyen Borayla "Bora ben sana ödeyeyim onu en yakın zamanda olmaz öyle."dedi Tuğçe.

"Olmaz öyle, hem onlar bana kardeşimin emaneti hemde sende artık kardeşimsin."demesiyle gülümsemiştim.

Kalbini seviyordum bu adamın. İyi ki sevmişim onu kalbini yüreğini elimden gelse saklardım.

Biraz daha sohbet ettikten sonra Borayla kalkmıştık. Eve doğru giderken Bora "bugün bende kal."demesiyle "kalırım da elbisem yok."dedim.

Elimi tutup kendi binasına doğru yönlendirirken "benim evdede var senin elbiselerin."demesiyle orda kaldığımda giymek için bıraktığım elbiseler geldi aklıma.

Eve gelince "Bora seni, kalbini çok seviyorum. Çok güzelsin be adam gerçekten bazen bir insan daha ne kadar iyi olabilir ki diyorum ve tekrar seni görüyorum."dedim.

Bora hiç beklemediğim bir şekilde dudaklarımı öpmeye başladı. Bir kaç dakika sonra ayrılınca "sana böyle hissettirmiş olmak benim için paha biçilemez bir şey çünkü lise zamanlarımdan beri hayatıma giren kadını dünyanın en mutlu kadını yapacağım diye kendime söz veriyordum. İyi ki seni sevmişim iyi ki beni sevmişsin."dedi.

"Seni seviyorum."dedikten sonra dudaklarımızı birleştiren kişi ben oldum. Ayrıldıktan sonra "film izleyelim bir türlü baş başa film izleyemiyoruz."dediğinde gülerek onayladım onu.

Ve o gece birlikte vakit geçirdiğimiz güzel günlerden biriydi.

Daha da güzel günlerimiz olacaktı...



SON

Selamm, nasıl buldunuz bölümü?

En sevdiğiniz sahne?

Bir sonraki bölüm görüşmek üzere ne zaman geleceğini bilmiyorum diğer bölümün derslerim gerçekten çok yoğun bu aralar.

Ama yazabildiğim her an yazacağım.

Hayatınızın iyi olması dileğiyle...

N.

777

GidiyorumWhere stories live. Discover now