''DüşkünDüşler''🍃

3K 548 296
                                    

*kurguların aktif yazılmasını ve bölümlerin hızlı gelmesini istiyorsak lütfen oy verip yorum yapmayı unutmayalım.

🖋️Bir bozuk saattir yüreğim, hep sende durur... Turgut Uyar

Odalarda ışıksızım
Katıksızım
Viraneyim
Seni sensiz duvarlara
yazan benim
Divaneyim
Kanım aksın ki
terketmem seni
Peşindeyim yar...🎙️

'Hayat'ın evine biri girmeye çalışıyormuş. Enişteme haber ver hemen! Şarjım bitti kapanıyor telim!'

Sevdiği kadını evine bıraktıktan sonra ona verdiği sözü tutarak kapısının önünde kamp kurmamış, dikiz aynasında gördüğü yorgun yeşilleri biraz olsun gülümsetebilmek adına en yakın çiçekçiye sürmüştü arabasını Eşref Haşim. İçinde tuhaf bir burukluk hissetse de bunu Nergis'in ondan uzak durmasına bağlamıştı. Öyle ya, yaşadıkları ardı ardına tartışmalardan sonra buz gibi yeller esmişti aralarında. Hoş, kız sonuna kadar haklıydı tüm davalarında. Nihayetinde vardığı dükkana girip bir gece evvelki gibi kocaman bir buket mis kokulu nergis çiçekleri satın almıştı. İçten bir tebessümle dolmuştu çehresi. Kapısının önünde değil, sokağın sonunda bekleyecekti bu kez. Ağa sözünün ardındaydı, onu dinlemeden bırakıp evine gitmeyecekti. Fakat evvela bu çiçekleri paspasının üzerine bırakmalı ve pencereden göreceği mütebessim yeşilleri içine bir soluk gibi çekmeliydi.

Kucağına ancak sığan buketle çıkmıştı dükkandan. Karşı kaldırımdaki arabasına yöneldiği esnada cebinde bir titreşim hissetmişti. Aslında mesajlara öyle hemen bakmak gibi bir adeti yoktu. Acil durumu olan mesajla uğraşmayıp direkt arardı nihayetinde. Lakin bu kez içinden bir his mesajına bakması gerektiğini söylemişti sanki. Buketi tek koluna alırken telefonu çıkarmış, mesajın Nergis'den geldiğini gördüğünde dudağı bir kez daha memnuniyetle kıvrılmıştı. Demek o yüzden mesaja bakası gelmişti. Kalbi ondan gelen minicik bir adımı dahi hisseder olmuştu. Mesajı açıp binbir hevesle basmıştı ses kaydını dinleme tuşuna. Lakin duyduğu her kelimede gözleri korkuyla açılmıştı. Hayat'ın evine zorla biri girmeye çalışıyordu ve Nergis tek başına oraya gidiyordu öyle mi? Arkasından duyulan seslere bakılırsa çoktan yola çıkmıştı bile! Göğsüne sabahkinden daha kuvvetli bir sancı girerken trafik ışığının dibindeki çöp tenekesinin üzerine bırakmıştı nergis buketini. Ve telefon rehberine girip Oğuz Kağan'ın numarasını ararken koşarak arabasına binmişti.

Çok sürmemişti saatler evvel gittiği evi yeniden bulması. Akşam trafiğine dalmamak için ara sokaklara girmiş, döne döne de olsa nihayet Hayat'ın evinin sokağına girmişti. Ve arabasını evinin önüne park ederken sokağın diğer tarafından giren bir polis aracıyla burun buruna gelmişlerdi. Deli gibi çarpmaktaydı kalbi. Yol bitmek bilmemişti. O ise tüm yol boyunca belki düşük şarjla telefonu açabilmiştir , belki bir powerbank takmıştır umuduyla Nergis'i arayıp durmuştu. Fakat hayır. Her araması aradığınız kişiye şuan ulaşılamıyor diyen kadın tarafından karşılanmış, onun kalbindeki sancılar ise kat kat katlanmıştı. Arabayı durduğu anda tek bir an bile beklemeden atlamıştı aşağıya. Tereddütsüzce polislerle birlikte koşmuştu tek katlı gecekonduya. İçinde öyle kötü bir his vardı ki bu ancak sevdiği kadına sımsıkı sarıldığında geçecekti.

-Nergis! Nergis neredesin?'diye bağırmıştı evin önündeki ufak bahçemsi alana girerken. O esnada iki üç polis memuru ellerindeki silahlarla aralık duran kapıdan içeri dalmışlar, arkalarından ilerleyen diğer memur önüne geçip tehlikeli olabilir girme dese de Eşref Haşim cümlenin sonunu bile beklememişti. Nergis şimdi içeriydeydi ! Ve onu içeri girmekten bir ordu dahi alıkoyamazdı! Başını iki yana sallayıp içeri koşarken duraksamamıştı bile. 'Karım! Karım içeride bırak!'

NERGʼİS KOKUSU 👠 (Töre&Adalet Serisi)Where stories live. Discover now